Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

E. Fernandez Huidobro

E. Fernandez HuidobroDuvardaki Sarmaşık Gibi yazarı
Yazar
9.3/10
3 Kişi
10
Okunma
0
Beğeni
714
Görüntülenme

E. Fernandez Huidobro Sözleri ve Alıntıları

E. Fernandez Huidobro sözleri ve alıntılarını, E. Fernandez Huidobro kitap alıntılarını, E. Fernandez Huidobro en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Felaketin izleri var bu kitapta , yorumda bahsettim
her bireye kendi yıkımları ve dünyanın geri kalanının yıkımı arasında seçme hakkı tanınsaydı , çok geniş bir çoğunluğu geri kalanının yıkımını tercih ederdi ..
Yoldaş!
Ve son şiirim olsa da bu, dikkafalı ve hüzünlü içine kapanık, ama eksiksiz tek bir sözcük yazardım: Yoldaş.
Reklam
“… ve ilk sözü söyleyen annem oldu. Yalnızca o soru, göbek bağı kesildiğinden beri hep aynı soru:’Yemek yedin mi?’”
Sayfa 397Kitabı okudu
“Ölülerin şiarı yoktur. Onların kendisi şiardır.” (Giriş yazısından)
“Önce tutuklular arasında kutsal olan bir kurala uyduk: … her şeyi yukarıya, hapishanede kalanlara, adli tutuklulara göndermek üzere büyük paketler yaptık.”
Sayfa 390Kitabı okudu
“Uzak, aydınlık bir Nisan gecesiydi. Kan ve ateşten bir gün. Bir çok yoldaş düşmüştü ve zalimler düşenlerin bedenlerini ailelere geç, çok geç teslim ettiler. Silahlı Kuvvetler tam kendi tarzında davrandı, yaslı ailelere kendi çocuklarının değil başkalarının çocuklarının bedenlerini dağıtmak, zalimce bir alay olacaktı. Anneler ev ev dolaşıyordu bu hüzünlü dolaşmalar sırasında iki anne bir kucaklaşmada buluştu. Orada birinin diğerine gözyaşları içinde şöyle dediğini duydum: ‘Benim oğlumun sizin evinizde, sizin oğlunuzun da benim evimde olmasının ne önemi var. Hayır bu önemli değil, onların hepsi BİZİM ÇOCUKLARIMIZ.’”
Sayfa 343Kitabı okudu
Reklam
“İşeme sesi... Başka insanların varlığının belirtisi, işeme isteği duyan bilinçli bir varlık; bu bana güç verdi. ‘Yalnız değilim, onlar burada.’ Hala işiyorlar. Bu gürültüler insanı bir biçimde mutlu ediyor, dost yaratıklar var orada.”
Sayfa 93 - belge yayınlarıKitabı okudu
“Askerler için subay, sadece ona askeri olarak emir veren subay değil, ayrıca bir işverendir. Asker bir kredi alır almaz, işten çıkarılma onun için ciddi bir tehdit unsuru oluşturur. Bunun anlamı yalnızca disiplin cezası değil, işsizliktir de.”
Sayfa 58 - belge yayınlarıKitabı okudu
Kedileri ve birinin elini yalayarak geçimini sağlamayan bütün diğer hayvanları her zaman daha çok sevmişimdir.
Çukurun dibine vardığımızda şöyle düşünüyorduk; daha kötüsü olamaz. Ama çukuru kazıyorlar ve sen daha derine düşüyorsun. Başımıza gelen buydu.
Reklam
“O zamanlar - sanırım Jorge Amado’nun bir romanından esinlenerek- çocukların kol bileğine bir yün ip bağlamak çok yaygındı. İp kendiliğinden çözüldüğünde, üç isteğin yerine geleceğine inanılıyordu. Ufaklığı ziyaretlerde her zaman çırılçıplak soyup arıyorlar ve ipi koparıyorlardı. ÇOCUKLARIMIZIN DÜŞLERİNİ BİLE KOPARIP ALMAK İSTİYORLARDI.”
Sayfa 51 - belge yayınlarıKitabı okudu
FH: Pepe, pembe oturağa sımsıkı sarılmıştı… MR: … bu oturağın bir gün devrim müzesinde teşhir esilmesi gerekiyordu. Pepe’nin hapishane bahçesinde diktiği nergis çiçekleri onun içinde açmıştı. Kırda bir yerlerde duran ve içine bir kuşun yuva yaptığı miğferler gibi.
Sayfa 374Kitabı okudu
“Ülke içlerindeki bir çok köyde tek iş olanağını ordu sunar.”
Sayfa 57 - belge yayınlarıKitabı okudu
-insan bir şeye sahip olduğunda, sanki ona sahip değilmiş, sanki onu yarın yitirecekmiş gibi sahip olmalıdır. iyi zamanlardaki bu egzersiz, karanlık zamanlardaki çelişkilere katlanmaya yardım eder. Stoacı'lara yapılan bir eleştiri şöyledir:"katlanılması son derece zor bir felsefe icat ediyorsunuz, çoğu insanın çok zor ulaşabileceği bir dağ bu." stoacılar bu eleştiriyi şöyle yanıtlayabilirdi:"esas büyük sorun, birilerinin zor ulaşılabilir dağ icat etmesi değildir-bazen dağlar hiç sormadan insanın üstüne yığılır." -Dağlar vardır çünkü. -Eğer insan o anda hazırlıklı değilse , örneğin kendine acıma duygusunu aşmayı öğrenmemişse, ki kendine acıma, bir barakada kişiliği kendi içinde parçalayan duygulardan biridir... -En yıkıcı duygulardan biri. Bir okşama, bir yakınlık gereksinimi duymaya başladığında, kendi kendini mahvetmenin ilk adımı atılmış olur.