En Eski E. Fernandez Huidobro Sözleri ve Alıntıları
En Eski E. Fernandez Huidobro sözleri ve alıntılarını, en eski E. Fernandez Huidobro kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
-insan bir şeye sahip olduğunda, sanki ona sahip değilmiş, sanki onu yarın yitirecekmiş gibi sahip olmalıdır. iyi zamanlardaki bu egzersiz, karanlık zamanlardaki çelişkilere katlanmaya yardım eder. Stoacı'lara yapılan bir eleştiri şöyledir:"katlanılması son derece zor bir felsefe icat ediyorsunuz, çoğu insanın çok zor ulaşabileceği bir dağ bu." stoacılar bu eleştiriyi şöyle yanıtlayabilirdi:"esas büyük sorun, birilerinin zor ulaşılabilir dağ icat etmesi değildir-bazen dağlar hiç sormadan insanın üstüne yığılır."
-Dağlar vardır çünkü.
-Eğer insan o anda hazırlıklı değilse , örneğin kendine acıma duygusunu aşmayı öğrenmemişse, ki kendine acıma, bir barakada kişiliği kendi içinde parçalayan duygulardan biridir...
-En yıkıcı duygulardan biri. Bir okşama, bir yakınlık gereksinimi duymaya başladığında, kendi kendini mahvetmenin ilk adımı atılmış olur.
“O zamanlar - sanırım Jorge Amado’nun bir romanından esinlenerek- çocukların kol bileğine bir yün ip bağlamak çok yaygındı. İp kendiliğinden çözüldüğünde, üç isteğin yerine geleceğine inanılıyordu. Ufaklığı ziyaretlerde her zaman çırılçıplak soyup arıyorlar ve ipi koparıyorlardı. ÇOCUKLARIMIZIN DÜŞLERİNİ BİLE KOPARIP ALMAK İSTİYORLARDI.”
“Askerler için subay, sadece ona askeri olarak emir veren subay değil, ayrıca bir işverendir.
Asker bir kredi alır almaz, işten çıkarılma onun için ciddi bir tehdit unsuru oluşturur. Bunun anlamı yalnızca disiplin cezası değil, işsizliktir de.”
“İşeme sesi...
Başka insanların varlığının belirtisi, işeme isteği duyan bilinçli bir varlık; bu bana güç verdi. ‘Yalnız değilim, onlar burada.’ Hala işiyorlar. Bu gürültüler insanı bir biçimde mutlu ediyor, dost yaratıklar var orada.”
“Uzak, aydınlık bir Nisan gecesiydi. Kan ve ateşten bir gün. Bir çok yoldaş düşmüştü ve zalimler düşenlerin bedenlerini ailelere geç, çok geç teslim ettiler. Silahlı Kuvvetler tam kendi tarzında davrandı, yaslı ailelere kendi çocuklarının değil başkalarının çocuklarının bedenlerini dağıtmak, zalimce bir alay olacaktı. Anneler ev ev dolaşıyordu bu hüzünlü dolaşmalar sırasında iki anne bir kucaklaşmada buluştu. Orada birinin diğerine gözyaşları içinde şöyle dediğini duydum: ‘Benim oğlumun sizin evinizde, sizin oğlunuzun da benim evimde olmasının ne önemi var. Hayır bu önemli değil, onların hepsi BİZİM ÇOCUKLARIMIZ.’”
“Önce tutuklular arasında kutsal olan bir kurala uyduk:
… her şeyi yukarıya, hapishanede kalanlara, adli tutuklulara göndermek üzere büyük paketler yaptık.”