Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

E. Semih Yalçın

E. Semih YalçınTürkiye Cumhuriyeti Tarihinin Kaynakları yazarı
Yazar
Derleyen
8.6/10
21 Kişi
79
Okunma
7
Beğeni
2.125
Görüntülenme

E. Semih Yalçın Sözleri ve Alıntıları

E. Semih Yalçın sözleri ve alıntılarını, E. Semih Yalçın kitap alıntılarını, E. Semih Yalçın en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hür ve bağımsız yaşamak isteyen Türk milleti artık liderini bulmuştur.
Milli Mücadele'de sloganlaşmış şu ifadeler ilk Samsun'da ifade edilmiştir: "İzmir'i işgalden kurtarmak gerekir", "Manda ve himaye kabul edilemez", "Türklük duygusu ön plandadır", "Milli egemenlik ilkesi gözetilmelidir". Mustafa Kemal Paşa'nın amacı tekdir. Bu amaç "kendi milli sınırları içinde bir Türk Cumhuriyetidir."
Sayfa 183 - Berikan Yayınları
Maraş Cephesi
27 Kasım 1919 günü işgal kuvvetleri komutanı Yüzbaşı Andre'nin emriyle kale burcundaki Türk bayrağının indirilmesi karşısında tırmanan olaylar, Fransızların Maraşı'ı terk etmelerine kadar aralıklarla devam etmiştir. Daha sonra meydana gelen gelişmeler sonrasında "Bayraksız namaz kılınmaz" diyen Ulu Cami imamı Rıdvan Hoca'nın desteği üzerine, ayaklanan Maraşlılar kaleye tekrar Türk bayrağını çekmeyi başarmışlardır.
Sayfa 251 - Berikan yayınevi
Reklam
Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a Çıkması
Milli Mücadele'nin Mustafa Kemal Paşa tarafından dile gelen hikayesinin ilk cümlesi, "19 senesi Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım" ile başlamaktadır. 19 Mayıs, bağımsızlık ruhunun oluşmasında başlangıç tarihidir. Fikir ve karar sahibi Mustafa Kemal Paşa'nın hedefine varan yolda ilk adımdır.
Sayfa 181 - Berikan Yayınları
Misak-ı Milli, milli iradeyi temsil eden milletvekillerinin namüsait şartlarda ortaya koyduğu bağımsızlık bildirgesidir. Misak-ı Milli ne bir efsane ne de tarihin derinliklerinden gelen bir destandır. Türklerin var olduğu devirlerden itibaren karakterinde mevcut olduğuna inandığımız istiklal fikrinin bir Türk yurdunun sınırlarını tespit eden ve günümüzde de iç ve dış siyasette canlılığını muhafaza eden fevkalede önemi haiz hukuki ve siyasi bir vesikadır.
Sayfa 237 - Berikan yayınevi
"Ya Bağımsız Oluruz Ya Bağımsız Ölürüz!"
Mustafa Kemal Paşa, İstanbul'da bulunduğu süre içerisinde Minber gazetesi vasıtasıyla fikir ve düşüncelerini kamuoyuna duyurmuş, "bağımsızlığın bırakılamayacağını; başka bir deyimle yabancı bir devletin koruyuculuğu(mandası) altına girilemeyeceğini" ısrarla vurgulamıştır. Mustafa Kemal Paşa'nın 13 Kasım 1918 günü Vakit gazetesinde çıkan demecinde bir gazetecinin bu işte millete düşen görevin ne olabileceğini sorması üzerine şu karşılığı verir: "Malum-u aliniz millet doğrudan doğruya umur-u devlete karışmaz. Vekilleri olan heyet-i mebusanın itimadına mazhar bir hükümetin netice-i icraatına intizar eyler. O halde bu hususta milletin en büyük vazifesi mebusları vasıtasıyla her suretle şayanı-ı emniyet bir hükümetin mesned-i kuvvasını teşkil etmektir." Bu demeç, Mustafa Kemal'in Mütareke'den sonra İstanbul'da geçirdiği altı ay boyunca güdeceği siyasetin, bulunacağı çabaların daha sonra da Anadolu'ya geçince yapacaklarının ana çizgilerini belirtmektedir.
Sayfa 175 - Berikan Yayınları
Boncuk gözlümden..
"Bütün felakatlere rağmen ben, Türk'ün sesini işittirebileceği kanaatindeyim. Bu yolda işe başladım." .... Milli Mücadelenin ilk ana programını teşkil eden rapor, özetle şu fikirleri kapsamaktaydı: 1)Samsun bölgesi Rumları siyasi emellerinden vazgeçerlerse, asayiş kendiliğinden düzelir. 2) Türklüğün yabancı mandasına ve kontrolüne tahammülü yoktur. 3) Yunanların İzmir'de hakları yoktur. İşgal geçicidir. 4) Millet, milli hakimiyet esasını Türk milliyetçiliğini kabul etmiştir. Bunu gerçekleştirmeye çalışacaktır. Bu rapor, 19 Mayıs ruhunun dayandığı temelleri tespit etmesi bakımından önemlidir.Raporda, Rum azınlığın faaliyetlerine, yunanların İzmir'i işgaline açıkça karşı çıkış vardır.Bununla birlikte Türklüğün yabancı mandasına tahammülü olamayacağının açıkça ilan edilmesiyle Milli Mücadele Hareketi'nin refaranslarını Türk Milliyetçiliği fikriyatına bağlanması fevkalede önemlidir.
Sayfa 182 - Berikan Yayınları
Reklam
"Evet bir şey yapacağım."
13 Mayıs 1919'da Sadrazam Damat Ferit Paşa hâlâ Mustafa Kemal'in Anadolu'da hükümet aleyhine ayaklanacağından şüphe ediyordu. Bu sebeple Cevat Paşa ile birlikte Mustafa Kemal Paşa'yı akşam yemeğine çağırarak Anadolu haritasının üzerinde Samsun ve civarında neler yapacağını öğrenmeye çalıştı. Mustafa Kemal Paşa, "Samsun ve civarında ecnebi raporlarında bildirilen vakaların şişirilmiş olduğunu sanıyorum. Fakat ne de olsa bunlar basit şeylerdir. Yerinde incelemeler yapıldıktan sonra alınabilecek tedbirler kolayca bulunur. Şimdiden şunu, bunu yapacağımı söylemek gibi isabetsizliğe düşmekten çekinirim" dedi. Cevat Paşa'nın Mustafa Kemal Paşa'yı tasdik etmesi üzerine susmak zorunda kaldı. Mustafa Kemal Paşa ile Cevat Paşa buradan ayrıldıktan sonra Teşvikiye'ye doğru giderken Cevat Paşa: "Bir şey mi yapacaksın Kemal?" diye sordu. Mustafa Kemal Paşa'nın verdiği cevap çok net ve birçok şeyi özetler mahiyetteydi: "Evet bir şey yapacağım."
Sayfa 179 - Berikan Yayınları
Daima yüksek hedefler koydu Bunlardan belki de en önemlisi “21. Yüzyılda lider ülke Türkiye vizyonunu esas alan 2023 perspektifiydi
Eski arkadaşlarından Rıza Ayhan’ın anlattığı gibi birkaç arabasını dava uğruna feda etti
Reklam
Tarih araştırmalarından vazgeçilmeyecek hususlardan birisi de belge yayınıdır
Atatürk'e göre din bir vicdan meselesidir. Dine saygı, inanan kişinin haklarına saygının bir sonucudur. Buna en güzel delil Atatürk'ün şu sözleridir: "Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyoruz."
Sayfa 432 - Berikan Yayınları
Paris Barış Konferansı
... Görünürdeki geniş katılımına rağmen aslında kararlara hakim olan sadece beş devlettir: ABD, İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya. Ancak savaştan yenik çıkan ve toprakları paylaşılacak olan devletler, konferansa davet edilmemiş, adeta yok sayılmıştır. Bu durum, konferansın güvenirliğine ve demokratikliğine daha en başında gölge düşürmüştür. ... Zira konferansın aldığı en yanlış kararlardan birisi olan Versailles Anlaşması, Almanya'yı daha da hırslandırmış ve II. Dünya Savaşı'na giden süreçte Almanya Avrupa'nın en militer gücü olarak ortaya çıkmış ve dengeleri tekrar etmiştir.
Sayfa 125 - Berikan Yayınları
31 Mart Hadisesi
Türk siyasi düşüncesi, ilk kez bu olay sayesinde somut örnek bağlamında ele alınmaya başlanmıştır. 31 Mart Hadisesi'ni çeşitli boyutları gözlerden ırak tutularak, yalnızca bir "irtica" hareketi şeklinde yorumlamak, hadisenin objektifliğinin ortaya konmasını engeller. Kaldı ki irtica kavramı geriye dönüş, eskiyi, eski rejime dönülmesi taraftarlığı olarak tarif edilmektedir. İrtica kavramı da siyasi literatürümüze bu hadiseyle ilk kez girmiştir. İsyan birçok kişinin ölümüne, asayişin bozulmasına yol açmış, İstanbul halkının korku ve endişe yaşamasına neden olmuş, siyasi, idari ve sosyal bir kaos meydana getirmiştir. İsyanda yüze yakın insan katledilmiştir. Öldürülenler arasında; Adliye Nazırı Nazım Paşa, Lazkiye Mebusu Emir Şekip Mehmet Arslan (Hüseyin Cahit'e benzerliği yüzünden yanlışlıkla öldürülmüştür!...) .... Şu cümleye dikkat lütfen; benzediği için yanlışlıkla öldürülmüş!!! Bir insan yahu insan!! Sırf benzediği için yanlışlıkla öldürülüyor var mıymış bunun bi telafisi bi geri dönüşü!!
Sayfa 69 - Berikan yayınları,1.Baskı, 2008
92 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.