Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ebu'l-Muzaffer Şehfur El-İsferayini

Ebu'l-Muzaffer Şehfur El-İsferayiniDini Basiret İtikadi Mezhepler Ve Ehl-i Sünnet yazarı
Yazar
8.0/10
1 Kişi
6
Okunma
2
Beğeni
356
Görüntülenme

Ebu'l-Muzaffer Şehfur El-İsferayini Gönderileri

Ebu'l-Muzaffer Şehfur El-İsferayini kitaplarını, Ebu'l-Muzaffer Şehfur El-İsferayini sözleri ve alıntılarını, Ebu'l-Muzaffer Şehfur El-İsferayini yazarlarını, Ebu'l-Muzaffer Şehfur El-İsferayini yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hazret-i Peygamber (s.a.v.) zamanında ve onun vefatından hemen sonra Müslümanlar arasında açık bir ihtilaf olmadığı için hepsi tek yol üzerindeydiler. Onlara uymayan tek grup olan münafıklar ise içlerinde gizledikleri muhalif görüşlerini açıklayamıyorlardı.
"İnsanlar Rasûlullah'a (s.a.v.) hayrın ne olduğunu sorardı, ben şerri sorardım." Huzeyfe bin Yeman r.a.
Reklam
Yahudilerin hepsi tevhîd inancında iki fırkaya ayrılırlar. 1- Bunlardan biri Müşebbihe’dir. Teşbih görüşünde asıl (köken) onlardır. (Müşebbihe: Allah’ı yaratılmışlara veya yaratılmış olanları Allah’a benzeten görüş.) İslâm içinde teşbîhe dâir bir şey söyleyen herkes yahudilerin minvâli üzere yol almaktadır. Onların görüşlerinden bir kısmını Râfizîler (Şiiler) ve diğerleri almıştır. Bu sebeple Peygamberimiz sallallâhü aleyhi ve sellem “Râfizîler (Şiiler) bu ümmetin Yahudileridir.” buyurmuştur. Çünkü işin kökeninde onlar “teşbih” fikrini yahudilerden almıştır. 2- Yahudilerin tevhîd inancında ikinci grubu ruyeti inkâr eden Kaderiyye’dir. Onlar canlı varlıkların kendi fiillerini yarattığını iddia ederler. Geçmiş ümmetlerin ekserîsinde Kaderiyye inancına sâhip bir topluluk bulunurdu. Bu sebeple Peygamberimiz sallallâhü aleyhi ve sellem “Kaderiyye yetmiş peygamber dilinde lanetlenmiştir.” buyurmuştur. Sonradan İslâm’da zuhûr eden Kaderîler, fikirlerini Yahudi Kaderîlerinden almışlardır. Şu asırda da Ashâb-ı Rey’e müntesip olduklarını iddia ederek kendi (sapık) mezhebini gizleyen, içinde ilhâd ve kadercilik düşüncesi taşıyan bir topluluk mevcuttur. Bu insanlar Yahudilere müracaat ederek onlardan avâmı aldatabilecekleri şüpheli fikirleri öğrenirler.
Yahudiler dînin aslî meselelerinde ikiye ayrılırlar. Bir kısmı Hazret-i Muhammed’in nübüvvetini (peygamberliğini) inkâr eder, bir kısmı etmez. Onun peygamber olduğunu fakat acem’e değil, sadece Araplara gönderildiğini iddia ederler. Bunlar İsfahan’da yaşayan İsevîlerdir. Açıklama: (Başlangıçta İsevîler ayrı bir millet değildi, Yahudiler içinden Hazret-i İsâ’ya imân etmiş bir topluluktu; nitekim Hazret-i İsâ da Yahudi toplumuna doğmuş Yahudi soyundan mübârek bir peygamberdi. Yahudi kelimesinin yerine göre farklı istilah anlamları vardır; bazen sadece bir dîni ve o dîne bağlı olanları ifâde eder, bazen de din anlamından bağımsız olarak milliyeti ve bir soya mensup olanları ifâde eder.) (Burada geçen "Acem", Araplar dışındaki tüm milletler için bir genelleme ifâdesidir.)
Peygamberimiz aleyhisselam, Yahudi olarak bilinenlerin yetmiş bir (71) fırkaya (gruba) ayrılacaklarını haber vermiştir. Onların fırkalara ayrılmasını müfessirlerin ekserîsi şu şekilde anlatırlar: Üzerlerinden geçen uzun zaman sonra İsrâil oğullarından bir topluluğun kalpleri katılaştı. Sonra onlar kendilerince bir gayret içine girip istedikleri
Reklam
İslâm Öncesi Sapık İnançlar / 8
. • Sâbie/Sâbiîlik denilen bir grup, daha önce de sıfatlarını ortaya koyduğumuz Ashâb-ı Heyûlâ’nın yolundan giderdi. Açıklama: (Sâbiîlik konusunda “Milel ve Nihâl” kitaplarında birbiriyle alakasız farklı gruplar da zikredilmektedir. Birisi, Yunan filozoflarının yolundan giden, akıl ve heyûlâ’yı konu edinen bir inanç türü olarak anlatılır. Diğeri ise Vaftizci Yahyâ’nın izinden giden bir çeşit Hıristiyan mezhebi gibi anlatılmaktadır. Yine düalist Seneviyye inançlarından yıldızlara tapan ve ateşe önem atfeden bir grup olarak da zikredilir. Muhtemel ki, birbirinden bağımsız iki farklı inanç mevcut olmakla beraber, aralarında düalist inançlarla etkileşim içinde olan gruplar da olmuştur. Kuran’da adı geçen Sâbiîlik hakkında ise, önceleri Hıristiyan mezhebi olup sonradan bozulmuş olan inanç türü olduğuna dâir âlimlerin kanâati ağır basmaktadır, zirâ Hıristiyanlık dîni de bozulmadan evvel hak idi.) • Berâhime (Brahmanizm) olarak bilinen bâzı insanlar, peygamberlerin hepsini inkâr eder lâkin âlemin sonradan yaratıldığını ve Yaratıcı’nın birliğini kabul ederler. (Hint dinlerindendir.)
Sayfa 156Kitabı okudu
İslâm Öncesi Sapık İnançlar / 7
. • Mecûsîler (ateşperestler) denilen bir grup ise Zervâniyye, Meshiyye, Hurremdîniyye ve Behâfirîdiyye olmak üzere dört fırkaya ayrılmışlardı. Bunların her biri Mecûsî mezhebi üzere olup Yezdan ve Ehriman’a inanırlardı. (Düalizm) Açıklama: (Mecûsîler, birçok âlim tarafından “Seneviyye” olarak da adlandırılır. Seneviyye, ikilik anlamına gelmekte olup düalist ilah anlayışına sâhip inançların geneline isnât edilir. Milel ve Nihal kitabında ise Şehristânî, Mecûsîler ile Seneviyye’yi ayrı ayrı zikretmiş ve Zerdüştlüğün bazı kolları olan Mani dîni ile Mazdeizm’i Seneviyye başlığı altına almıştır. Mecûsîlik ve yukarıda zikredilen dört kolunu Zerdüştlükle birlikte sınıflandırmıştır. Bunların hepsi düalist/ikili ilah inancına sâhip bâtıl sapkın inançlardır. Hepsi; biri Nûr/Yezdan diğeri Zulmet/Ehrimen’i temsil eden iki ilah olduğunu ve bu ikiliğin kâinâtı idâre ettiğini iddia ederler. Bunlardan başka Deysâniyye, Merkûniyye, Keyûmersiyye, Harrânîlik ve Zerdüştlüğe nisbet edilen Zenâdike de Seneviyye başlığı altında zikredilen diğer düalist gruplardır.)
Sayfa 156Kitabı okudu
İslâm Öncesi Sapık İnançlar / 6
. • Filozoflardan bir kısmı toprak, su, ateş ve havadan oluşan dört tabiatın (unsurun/elementin) kadîm (varlığının başlangıcı olmayan, ezelî) olduğunu iddia ederdi. • Onlardan bir grup bu dört ana unsura felekler ve yıldızları da ilâve edip onların da kadîm olduğunu iddia ettiler. • Onlardan bir başka grup da, dört ana unsura/tabiata beşinci bir tabiat ilâve edip onun da kadîm olduğunu iddia ettiler.
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.