Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Edwin Fuller Torrey

Edwin Fuller TorreyBeynin Evrimi ve Tanrıların Ortaya Çıkışı yazarı
Yazar
8.6/10
95 Kişi
308
Okunma
11
Beğeni
2.596
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Amerikalı Psikiyatrist
Doğum:
Utica, New York, ABD, 6 Eylül 1937

Okurlar

11 okur beğendi.
308 okur okudu.
24 okur okuyor.
423 okur okuyacak.
15 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Darwin ve inançsızlık
Daha sonraki yıllarda, oluşturduğu kuramlar Darwin'i tanrıya karşı tam bir inançsızlığa götürdü. Otobiyografisinde şunları yazmıştı: "İnançsızlık bana çok yavaş bir şekilde, süzülerek geldi ama sonunda tam olarak yerleşti. Bu öylesine yavaş bir hızda gerçekleşti ki hiçbir gerginlik hissetmedim, o zamandan beri de vardığım sonucun doğruluğundan bir an bile olsun şüpheye düşmedim."
Darwin ve Tanrı inancı. "Ne çok acı var."
Dünyadaki bunca kötülüğün gerçekleşmesi sorunu pek çok insanda olduğu gibi Darwin'de de inanç kaybına katkıda bulunmuştu. En sevdiği kızının 10 yaşındayken muhtemelen tüberküloz nedeniyle ölmesi onu çok üzmüştü. Darwin, sözüm ona gücü her şeye yeter ve her şeyi bilen bir tanrının "milyonlarca tür hayvanın neredeyse sonsuza kadar acı çekmesine" nasıl izin verebildiğini de sorguladı. Bir arkadaşına şunları yazmıştı; "Etrafımızda tasarıma ve iyiliğe, ihsana dair bir kanıtı başkalarının gördüğü gibi açık bir şekilde göremiyorum ben. Bence dünyada çok fazla sefalet ve acı var." En nihayetinde Darwin, yaratılış sürecinde de bir tanrısal varlık algılayamaz oldu; ona göre "organik varlıkların çeşitliliğinde ve doğal seçilim eyleminde rüzgarın esme biçiminden daha fazla tasarım yoktu."
Reklam
Darwin ve Tanrı inancı
Gençliğinde Darwin geleneksel Hristiyan inancına sahip biriydi, hatta papaz olmayı bile düşünmüştü. ... Kişisel notlarını tuttuğu defterine "din ile ilgili olarak epey düşündüğünü" yazmış ve kendine has kısa ve öz yazı tarzı ile "düşüncelerin (daha doğrusu arzuların) kalıtsal olmalarından ötürü beynin bir tür salgısı olabileceklerini "ileri sürmüştü. Bu doğruysa, diye devam etmişti "Tanrı inancının beynin kalıtsal yapısından, düzenlenişinin Tanrı sevgisine yol açan etkisinden başka bir şey olduğunu düşünmek zordur". Bu nedenle, Darwin'e göre düşüncelerin, arzuların ve Tanrı sevgisinin tümü beyin organizasyonumuzun ürünleriydi. O dönemde yalnızca 29 yaşında olan Darwin, bu düşünceleri halka açıklamaya henüz hazır değildi. Ortaya koyduğu doğal seçilim kuramlarının, insanın tanrının suretinden yaratıldığına dair Hristiyan inancı ile keskin bir farklılık gösterdiğini biliyordu; dini kurumları ve çok dindar biri olan karısını rahatsız etmekten çekinmesi doğal seçilimle ilgili kuramlarını 20 yıl daha yayınlamamasının önemli bir nedeniydi.
Bunu hiç bilmiyordum
Yeryüzünde geçirdiği süre açısından, Homo Erectus bu gezegende o zamana kadar yaşamış en başarılı hominin türü olup, yer yüzünde kendi türümüzün şimdiye kadar geçirdiği sürenin yaklaşık 15 katı daha uzun bir süre hayatta kalmıştır.
Zihin kuramı ve Tanrı
Queen's Üniversitesinden psikolog Jesse Bering, bir tanrının zihnini ancak kendimiz bir zihin kuramına sahip olduğumuzda hayal edebileceğimize dikkat çeker. Tabii ki burada tanrının da bir zihin kuramına sahip olduğunu ve dolayısıyla onun da biz ölümlülerin ne düşündüğümüzü hayal edebildiğini varsayıyoruz. Bering'in özetlediği gibi: "Tanrı zihin kuramından doğmuştur."
Çok merakla almıştım, güya hemen okuyacaktim 🥲🤦‍♀️ Seneidevriyesi gelmişken yeniden aklıma düştü, bi bakayım bakalım 🤗
Beynin Evrimi ve Tanrıların Ortaya Çıkışı
Beynin Evrimi ve Tanrıların Ortaya Çıkışı
Reklam
Tanrıların ve Dinlerin Kökenleri
"Geçmişi, bugünü ve geleceği bütünleştirme becerimiz, planlama yapabilme özelliğimizi geliştirerek doğrudan tarım devrimine yol açtı. Tarıma geçiş sayesinde insan nüfusu arttıkça ve bu nüfus şehirleştikçe, dünyevi yöneticiler kurallar ve yasalar yarattılar ve bunları tatbik etmek için daha sonra kendileri tanrılarla birlik oldular. Böylece toplumun adalet ile ilgili, ekonomik ve sosyal gereksinimlerini tanrıların yetkisi altında toplayan ilk dinler ortaya çıktı. Devletler ve uygarlıklar genişledikçe dinlerde büyüdü. Tanrıların ve dinlerin etkisi doğrudan bağlı oldukları uygarlıkların etkisine bağlıydı; bu durum günümüzde de devam etmektedir. Şekil 8.1'de bu olaylar şematik olarak gösterilmektedir."
Beynin Evrimi ve Tanrıların Ortaya Çıkışı
Beynin Evrimi ve Tanrıların Ortaya Çıkışı
Edwin Fuller Torrey
Edwin Fuller Torrey

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
316 syf.
10/10 puan verdi
Düşünce biçimleri kendiliğinden mi gelişir, yoksa düşünce biçimlerini ortaya koyan asıl faktör beynin de gelişmesi ve değişmesi midir? Yazar Torrey bu soruya cevap arayarak başlamış kitabına. Tabi bu felsefi soru üstüne düşünme şeklinden çok veriler, araştırmalar ve kaynağa dayalı olarak ilerliyor. Nihayetinde yazar, beynin gelişimiyle doğrudan
Beynin Evrimi ve Tanrıların Ortaya Çıkışı
Beynin Evrimi ve Tanrıların Ortaya ÇıkışıEdwin Fuller Torrey · Paloma Yayınevi · 2018286 okunma
316 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Tanrı fikri nereden geldi?
Tanrı fikri insanı her zaman cezbetmiştir. Tanrıların oluşturduğu inanç sistemleri, dinler, teolojik ürünlerin insan icadı olduğu düşüncesini tartışırız hep. Yapılan arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkan binlerce yıllık antik metinlerden okuduğumuz tanrılar, neredeyse bütün dünya tarafından inanılan dinlerle oldukça benzerlik gösteriyor. Tek tanrılı inançların reddettiği antik tanrıların özellikleri, kıssalar, hikayeler neredeyse birbirinin aynısı. Din de kendi içinde evrim geçiriyor olabilir fikrini bizler daha yeni yeni benimsiyorken bu kitabın yazarı, dinlerin kökeninin insan beyninin evriminin bir ürünü olabileceğini çok net olarak açıklıyor. İlk homininlerin beyinleri gitgide büyüyüp daha soyut düşünebilme becerisine erişirken karmaşıklaşan hayatı anlamlandırabilmek için tanrıları yaratma ihtiyacı duydular. Zihin kuramı geliştikçe daha karmaşık inanç sistemleri yarattık. Tanrılar, gitgide karmaşıklaşan toplumsal düzeni etkileyebilmenin tek yolu olmasa da çok hızlı ve net sonuç veren bir yoluydu. Kitapta din eleştirisi yapılmıyor, tanrı reddedilmiyor, herhangi bir inancın ya da inançsızlığın propagandası yapılmıyor. Sadece beynin evriminin tanrı inancındaki etkisini nörobilimsel olarak ortaya konuyor. Bu bakımdan inançlı inançsız herkesin tereddütsüz okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitaptı. Okuması anlaması kolay, düşündürücü, akıcı bir kurgu-olmayan bir kitap…
Beynin Evrimi ve Tanrıların Ortaya Çıkışı
Beynin Evrimi ve Tanrıların Ortaya ÇıkışıEdwin Fuller Torrey · Paloma Yayınevi · 2018286 okunma
253 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitapta; Tıbbi Psikoloji yani Psikiyatriye eleştirel bir bakış açısı getirilmiş. Sadece saldırı değil, aynı zamanda alternatif model de belirtilmiş. Psikiyatrinin sapkın insan davranışlarının tıbbi modeli olarak, işlevsel olmadığı kanıtlanmaya çalışılmıştır. Psikiyatriden önce sapkın insan davranışlarının gerekçesi olarak, daha çok batıl düşünceler dile getirilirdi. İçine şeytan girmiş ya da Tanrıları kızdırmış gibi.. Psikiyatride ise insan davranışlarının gerekçesi olarak farklı tanı kriterleri getirildi (DSM...). Kitap psikiyatrinin bu tanılarını boş ve işlevsiz bulmakta yerine alternatif bir tedavi önermektedir. Bu tedavi ise "davranış uzmanları" mesleğini ortaya çıkarıyor. Sosyoloji, Sosyal Çalışmacılar, Psikologlar ve elbette Psikolojik Danışmanlar.. Psikiyatrinin ruh sağlığı alanındaki tahakküm gücünü yıkarak, ruh sağlığını tıbbi olarak değik eğitsel olarak ele almayı amaçlamaktadır. Bunun yapılabilmesi için de özellikle psikiyatrların ve bu işten oldukça para kazanan ilaç şirketlerinin dirençlerinin kırılması gerektiğini savunmaktadır. Ki ben de aynı kanaatteyim..
Psikiyatrinin Ölümü
Psikiyatrinin ÖlümüEdwin Fuller Torrey · Öteki Yayınları · 199422 okunma