"Sonra bir gün geldi, kendimi kendimle olan kavgasının beni ne kadar yorduğunu fark ettim. Bir ben bağırırken diğer benin suçlulukla susmasını izlemekten; olamadığım, varamadığım, yapamadığım ve yakalayamadığım her bir şey için hırpalanmaktan bir anda kaçar gibi vazgeçtim."
O zamanlardan sonra ben inatla sesi hiç duyulmamış tarafımı dinlemeye ve o cılız sesin bana anlattıklarını anlamaya çalıştım. Bir gün geldi onunla da anlaştım; içimdeki gerçeğin benden tek beklentisi sadece özgürlüktü.
Tohumunun düştüğü yerden şikayet etme, sen sabırla çiçeğini açmaya bak. Gölgelerden çekinme, gürültülerden korkma, karanlıklardan kaçma. Bahanesiz aç, sevgiyle konuş, coşkuyla parla. Her gün bir daha, her gün inatla.