Nusret, karanlığın içinde ayırt edebildiği bir yanına ay ışığının vurmasıyla boyunu gösteren çam ağacından tarafa bakarak sigarasını usul usul içti. Çardaktaki masanın üzerinde duran kül tabağının içinde sigarasını dikkatlice ezerek söndürdü. Yüzünü Orhan’a çevirdiğinde gözlerinde hiç canlılık yoktu. Mezarından zorla çıkarılmış bir ceset gibi öylece durdu. Bakışları soğuk ve donuktu.