Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elda Abrevaya

Elda AbrevayaKadınlığın Uzun ve Dolambaçlı Yolu yazarı
Yazar
Derleyen
8.6/10
11 Kişi
28
Okunma
5
Beğeni
1.192
Görüntülenme

Elda Abrevaya Sözleri ve Alıntıları

Elda Abrevaya sözleri ve alıntılarını, Elda Abrevaya kitap alıntılarını, Elda Abrevaya en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çocuklukta yer alan baştan çıkarılma sahnesinin travmatik hale gelmesi, öznenin buluğ çağına girmiş olmasından kaynaklanır. Buluğ çağıyla birlikte gelen cinsel tasarımlar ve cinsel olgunlaşma sayesinde, özne çocuklukta maruz kaldığı cinsel eylemi tasarımlama ve anlama kapasitesine erişir. Yani bu sonradan bir anlamlandırmadır.
Dünyaya gelen insan yavrusu nörolojik, devinimsel ve ruhsal olarak gelişmesini ve olgunlaşmasını tamamlayamadığı için, kendi içinde kaynaklanan ve dışardan gelen uyarımları yatıştırmaktan, kendisini sakinleştirmekten yoksundur. Bu yüzden onun ihtiyaçlarını algılayabilen dikkatli, duyarlı bir nesnenin "özgül eylemi" gereklidir. Diğer bir deyişle, ihtiyaçlarından dolayı çığlıklar atan, öfkeyle tepinen, ağlayan bebeğin yardımına koşan bir nesne olmalıdır. İnsanın kökensel güçsüzlüğü, böylelikle, tüm ahlaki gerekçelerin ana kaynağını oluşturur. Bu da insan yavrusunun kaderini sımsıkı ötekine bağlar.
Sayfa 384Kitabı okudu
Reklam
Tüm delilik görüngüsünü, psikotik depresyonun yol açtığı boşluğu doldurmaya yarayan bir tutku olarak kavrayabiliriz. Özne açısından tahammülsüz olan, bu boşlukla yüzleşmektir. Bedeli ne olursa olsun bir tutku olarak deliliği yaşamak, ölüm ve hiçe denk gelen boşlukla yüzleşmekten iyidir.
Sayfa 156Kitabı okudu
Nevroz ve Psikozda Gerçekliğin Yitimi
Her ikisinde gerçeklik yitimi söz konusu olsa da özellikle gözden kaçırılmaması gereken, yitirilenin yerine konulandır. Her ikisinde yitirilen ve yerine konulan nedir? Çatışmalı içeriğin bastırılmasıyla nevroz oluşur. Bu birinci zamandır. Bastırma sonucu, özne ikinci bir zamanda gerçekliğin bir parçasından kaçar. (...) özne kendisinde acı ve hoşnutsuzluk yaratan şeyi unutmak, görmezlikten gelmek ister. Psikozda olduğu gibi gerçekliği reddetmez, sadece bilmek istemez. Bastırılmış içerik öznenin söylem örgüsünde yok edilmez. Oysa psikozda gerçekliğin yitimi ''önceden yer almıştır''. Gerçeklik yani dış gerçeklik baştan beri bir deliği içerir. Özne bu deliği doldurmak, telafi etmek amacıyla ikinci bir zamanda gerçekliği yeniden yapılandırmak ister. Gerçekliğin yeniden düzenlenmesi hezeyan şeklinde belirir.
Sessizlik tecridi
Artık bir hücrede veya zincire vurulmuş durumdakinden daha gerçek bir şekilde kapatılmış olarak, yalnızca kendi kendinin mahpusu haline gelmiş hasta kendisiyle hata düzleminde olan bir ilişkinin ve diğerleriyle de utanç düzleminde olan bir ilişkisizliğin içine girmiştir... Zincirlerinden kurtulduktan sonra, sessizliğin sayesinde şimdi hata ve utanca zincirlenmiştir. #MichelFoucault Historie de la Folie s:616
Reklam
Çocukluğunda bir yetişkin tarafından baştan çıkarılmış ve onun cinselliğine vakitsiz bir şekilde maruz kalmış bir çocuk için; Çocuğa cinselliğin vakitsiz, "fazlasıyla erken" gelmesinin nedeni, yetişkinin eylemini ve bedeninde uyandırdığı duyguları anlamlandırabilecek cinsel tasarımlara sahip olmamasıdır. Cinselliği tasarlayabilmesi için buluğ çağını, yani "fazlasıyla geç" gelen bir zamanı beklemesi gerekir.
Bir erkek çocuk işediğinde penisini elleyebilir, onu görmekten haz alır ve sergiler. Böylelikle genital organına dair cinsel merakını da giderir. Buna karşılık kız çocuğunun genital organını sergilemesi olanaksızdır. Bedeninin içinde bulunan ve görünmez olan genital organına dair merakını gideremediği gibi, mastürbasyon yapması da erkeğe göre daha yoğun bir suçluluğa yol açar.
Sayfa 203Kitabı okudu
Anne hemcinsi olan kızına, oğlundan farklı bir yatırım yapar. Ruhsal dünyasıyla ilgili çatışmalarını, varlığının karanlık yerlerini, yaslarını, narsisistik aynası olarak algıladığı kızına yansıtır. Bu anlamda annenin kızına kendi çatışmalarını yansıtma eğilimi kadar, küçük kızın da bunları içselleştirmeye olan yatkınlığı söz konusudur. Bu da ikisi arasındaki bağı derinden biçimlendiren bir özelliktir.
“Fallus merkezli kültür ve dil düzeninin yarattığı bir bölünme”
Bir deyişe göre, anneler erkek çocuğa gebe kaldıklarında güzelleşirler, kız bebek taşıdıklarında ise çirkinleşirler. Kız anneye güzellik katmak yerine, ondan bir şeyleri alır, çalar. Böylelikle daha henüz dünyaya gelmeden bile kız çocuğuna, haset ve rekabete dair özellikler yansıtılır. Tabii burada en şaşırtıcı olan annenin bu önyargıların taşıyıcısı olmasıdır. Kızına yansıttığı bu özelliklerle kendi cinsiyetind ihanet etmiş olur. Burada kadın açısından bir bölünme söz konusuysa bu fallus merkezli kültür ve dil düzeninin yarattığı bir bölünmedir.
88 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.