Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Enis Batur

Enis BaturKitap Evi yazarı
Yazar
Derleyen
Çizer
Çevirmen
Editör
Tasarımcı
7.1/10
572 Kişi
2.608
Okunma
351
Beğeni
27,7bin
Görüntülenme

Enis Batur Sözleri ve Alıntıları

Enis Batur sözleri ve alıntılarını, Enis Batur kitap alıntılarını, Enis Batur en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Seni çağırıyorum, gelemezsin. Kimse gelemez çağrıma durup dururken durup bakamaz kimse gözbebeğimin dibine...
Kıyısında beklerken boşuna. İşte çağrısı uzağın, unutulmaz.
Reklam
Ne çok taşındık! Nasıl dolaştırdık bunca umudu, terkedilişi, kaybetme ve kaybolma duygusunu?
farkı yoktur bazen dişlerin- apseli, çürük, durmadan içimizde zonklayan birini söküp atmamak için ağrıyı korkudan fazla sevmek gerekir.
Sayfa 28 - Yapı Kredi Yayınları
Çıplak Kafka Balkonları
Geceleri severdim ben, toksik vurguları, uzun acımasız Shakespeare tiradlarını. Zamanla değişiyor insan. Şimdi kapanıyorum karanlığa, dört bir yana mum dikmezsem derin uykulara gidiyorum.
Sayfa 78 - Yapı Kredi Yayınları - 2.Baskı - İstanbul - Aralık 1998Kitabı okudu
Satılan her kitap okunur mu?
Bir kitabın alınması ile okunmasını birbirine karıştırmamalıyız. Ortalama okurun kişisel kütüphanesi bir iletişim mezbahasıdır. Nice alınmış ama okunmamış (okunamayacak) kitap onların raflarında ölü bekler.
Reklam
Gidip içinde başıboş dolaştığımız mekanların, uykularımızı genişleten düşsel mekanların ortasında, bizi kendimize katabilecek çıkış kapıları aradık.
"Bu ülkenin unutulmuş unutkan kelimeleriyle yaşadım Aynı hayattan geçip giderken siz."
Remzi Kitapevi
Işık, Herakleitos'un dediği gibi, bir çocuğun oyununu andırıyor.
Sayfa 55 - SelKitabı okudu
Reklam
Altın, tutku, şan şöhret aramam ben, Karşıma derin bir orman çıksın – hazır kaybolmaya bunca hazırken.
Sayfa 24 - HazırKitabı okudu
Ne zaman öldük? Ve kimlere kaldı bizden artan kuşku.
Bir yer: Bilmiyordum nereden geldiğimi. Bir yer: Bilmiyordum nereye gideceğimi. Gidiyor muydum. gidecek miydim, var mıydı gidebileceğim bir yer: Bundandı şüphesiz kurup bozduğum onca ayrıntılı paftaya yansıyan vahalar ve çöller.
Sayfa 19
Atlas, yorgun düştüğünde, sırtındaki dünyayı boşluğa yuvarlayabilir. Oysa, çelişki bu ya, Atlas, eninde sonunda sırtında taşıdığı dünyanın dışında değildir.
Sayfa 21
Yeni öğrendim: Zebraların çizgileri, tıpkı insanların parmakizleri gibi, hep farklı olurmuş. ("Ayna" da da söylemiştim: Pek çok şeyi yazarken öğreniriz. Yazmak, içeride ve dışarıda, bilgilenme sürecini katetmektir bir yandan da. Yazı'nın, yazın' ın bilgi verip vermediği sık sık tartışılır da, öteki kutba bu açıdan bakılmaz. Bir noktadan sonra başlarız yazmaya; kafamızda bir imge, bir terkip taslağı, tasarı/m denklemi vardır – yolda, yolalırken, yol olşuştukça, yolumuzu oluşturdukça önceden toplanmışlara eklemeler yaparız. Bir işaret bir başkasını, baikalarını çağırır. Sapaklarda oyalanmayan, çağrıya kulak asmayan yazar var mıdır bilmiyorum, ben oyalanırım. Biraz da yanyana yazma özelliği, sarmal labirentlere sürükler beni. Okuduklarım, gördüklerim, bende toplananlar yavaş yavaş kendi eklemlenme aritmetiklerini bulurlar. Herşeyi bilsek, bilebilsek – bu, belki de yazmak, yazmayı sürdürmek için sağlam bir gerekçe bırakmazdı elimizde, diyorum).
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.