"...İnsanlar kötüydü, kitaplara sığındım..." diyor ya Cemil Meriç;
Hiç bir yer sokağındaki Peter de , yaşadığı travmalar ve kayıplardan sonra en değerli varlığı kızı Lidya'yi tehlikelerden ve kötü insanlardan korumak için evine sığınmıştı.Icinde kızı ve kendinden baskasi olmayan bir dünya yaratmıştı.
Yalnız kalmak kendi tercihiydi evet ama kızının değil...
Kitabımız iki bölümden oluşuyor.Birinci bölümde Lidyanin evde hapis olarak yaşadıkları ve hisleri anlatılırken, ikinci bölümde özgürlüğüne kavuştuktan sonra yaşadıkları anlatılıyor.
Kitabı okurken sorguluyorsunuz, hiç bir şey olmamış ya da olmayacak gibi yaşamak mı doğru?Yoksa her an bir şey olacak gibi tedbirli olmak mı? Belki de bunları hiç düşünmeden, endişesiz, plansız yaşamak doğruydu.
Mesela hepimiz bir gün öleceğiz? Peki öleceğiz diye hiç okumayalım, çalışmayalım, evlenmeyelim ve hatta çocuk yapmayalım mı?
Yazarımız ; " ...Hiçbir şeyi değiştiremezsin.Sokak hep aynı kalmalı, sen hep doğduğun gibi kalmalısın, senden önce doğanlara benzememelisin diyor...
Bakalım Lidya , tüm yaşananlara rağmen babasına benzeyecek mi? Okuyup görün derim...
Ben kitabı beğendim, yalnızlık adına bilgece cümleler vardı cok sevdim.Umarım siz de okur ve seversiniz...