Prof. Dr. Ercüment Kuran (1931, Bağlarbaşı, Üsküdar - 2 Kasım 2009, Kocaeli), Son dönem Türk tarihçilerinden.
1931’de İstanbul’un Üsküdar ilçesinin Bağlarbaşı semtinde doğmuştu. İlk tahsiline İzmir Saint Joseph’de başladı ve bir yıl sonra İstanbul Kadıköy Saint Joseph’e geçti. Liseyi 1940yılında bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin tarih bölümünden mezun olan Kuran, 1949 yılında asistan, 1953'te Cezayir'in Fransızlar tarafından İşgali KarşısındaOsmanlı Siyaseti hakkındaki tezi ile doktor, 1957 yılında ise Avrupa’daki Osmanlı İkamet Elçiliklerinin Kuruluşu ve İlk Elçilerin Siyasî Faaliyetleri konulu tezi ile doçent, 1970 yılında da profesör olmuştur. Ercüment Kuran, 1971 yılında Hacettepe Üniversitesi tarih bölümünü, 1980 sonrası dönemde de Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitü 'sünü kurmuştur.
2 Kasım 2009 tarihinde ölen Ercüment Kuran'ın mezarı Karacaahmet Mezarlığı'ndadır.
Türk, Arap milletlerinin siyasetçe beraber yaşaması bilhassa Araplar için lazımdır. Çünkü kendi başlarına kaldıkları gün Afrika'da olduğu gibi, İngiliz, Fransız, İtalyan istilalatına geçeceklerdir.
yazarı Hacettepe tarihin kurucusu, üstadımızın doçentlik tezi. okurken zevk aldığım muhteşem bir çalışmaydı. paris, viyana, berlin, londra... ilk elçiliklerin ve elçilerin yaptığı işleri çok iyi analiz etmiş ve dış politikadaki rollerini çok iyi konumlandırmış. meraklısına tavsiye edilir:)
Merhaba arkadaşlar, bu kitap Ercüment Kuran'ın ilk okuduğum kitabı. Kendisi fakülteden bir hocamın hocası. Genelde öğrenciler hep fakültelerindeki hocaların kendi hocalarının kitaplarını önerdiklerinden ya da aldırdıklarından şikayet ederler. Açıkçası benim beni bu konuda zorlayacak tarzda hocalarım olmadı. Onlar önerdiler. Bizde elimizden geldiğince ilgi duyduğumuz konulara göre kitaplar edindik. Bu kitapta ilgi duyduğum bir konuda yazılmış. Tam da beklediğim gibiydi. Yer yer tekrarlar söz konusu. Bunun sebebi de hocanın konuşmalarının ve dergilerdeki yazılarının derlemesi olduğudur. Hoca Türkiye'nin batılılaşma serüvenini ayrıntılarıyla anlattıktan sonra milli meselelere geçiyor. Batılılaşmayı elçiler aracılığıyla anlatıyor. Özellikle de daimi elçilikler kurulduktan, yabancı dillerinde Türkler tarafından öğrenilmesinden sonra Batılı bilgi Osmanlı devletine fazlasıyla girmeye başlamıştır. Bu konuda aydınların görüşlerine yer verilmiş, Batılılaşmanın nasıl olması gerektiği aydınların görüşleri ışığında tartışılmıştır. Kuran, Osmanlı gerilemesini Batıya yüzümüzü dönmemizde temel etken olarak görür ki bence de öyledir. Artık Osmanlı'nın ikbal devri bitmiştir. Milli meseleler konusunda Yunanlılar, Ermeniler ve Kürtler mevzubahistir. Osmanlıyla ilişkileri çerçevesinde yabancı devletlerle yaptıkları anlaşmalara kadar kitapta yer edinmişlerdir. Kitabın ilginizi çekeceğine inanıyorum. Sabırla okuduğunuz için teşekkür ediyorum
Okuyorum. Sefaretler hakkında güzel bilgiler var. Batılılaşma öncelikle teknik düzeyde ele alınsa da Batı karşısında acizlik maalesef kültürel ödünçe de dönüşmüş.