Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Erling Kagge

Erling KaggeGürültü Çağında Sessizlik yazarı
Yazar
7.9/10
105 Kişi
502
Okunma
19
Beğeni
3.606
Görüntülenme

Erling Kagge Gönderileri

Erling Kagge kitaplarını, Erling Kagge sözleri ve alıntılarını, Erling Kagge yazarlarını, Erling Kagge yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İdeal toplum diş macunu ve araba reklamlarında mükemmel görünse de gerçeği bana katlanılmaz geliyor.
Yürümek özgür hissettirir. "Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü"nün tam tersidir. Yürüdüğümde her şeyi daha yavaş hareket ediyor, dünya daha hafif ve sakin geliyor; bir süreliğine ev işlerinden, toplantılardan, yayınevine giren dosyalardan uzaklaşıyorum. Birkaç dakikalığına ya da birkaç saatliğine aile fertlerimin, meslektaşlarımın, arkadaşlarımın görüşleri, beklentileri ve ruh halleri önemini yitiriyor. Yürürken bir yandan kendi hayatımın merkezi haline geliyorum, bir yandan da kendimi tamamen unutuyorum.
Reklam
"Bütün yürüşlerim birbirinden farklı olsa da dönüp baktığımda hepsinin ortak bir paydada buluştuğunu görüyorum: iç sessizlik." .
Sayfa 18
İki bin yıl önce Seneca zamanın nasıl duygusal düzeyde tecrübe edilebildiğine dair bilgece bir şey söylemiştir: "Sonsuza kadar yaşayacak gibi yaşıyorsunuz." Seneca ayrıca biz insanların nasıl da başka insanlara göre yaşayıp kendi hayatımıza eğilmediğimizden söz eder. Zamanımıza özen göstermeyiz. Malımızı mülkümüzü ve toplumsal konumumuzu hayattaki en önemli şeylermiş gibi koruyup kollarız ama sonlu ve sınırlı olduğunu bildiğimiz zamanımızla özensiz bir ilişkimiz vardır. İnsanlar "hayat boyu koşturup durur, sürekli geleceğe özlem duyup şimdiden sıkılır". Sona geldiklerinde "zavallıcıklar bütün bu zaman boyunca hiçbir şey yapmadıklarını ancak iş işten geçtikten sonra fark eder". Seneca'ya göre en kötü senaryo da sen bir ayağın çukurda kendinle hesaplaşırken mirasçılarının arkandan bayram etmesidir. Seneca burada büyük genellemeler yapsa da ona şu konuda katılıyorum: Zamanımızı boşa harcamazsak hayat gayet uzundur. Mesele anda mevcut olmaktır, başkalarına ve ekranlara daha az bakarak yaşamaktır.
Hayattaki en iyi şeyler kalıcı değildir. Yola devam ederken çok düşünme. Etrafına bak, yukarı bak, göğe bak - güneşe, aya, yıldızlara. Çevreni dinle - yağmurun çiselemesini, ayaklarının ıslak yosunlardan ayrılırken çıkardığı sesi, sessizliği. Kendine sor: Neredeyim şimdi?
Kendimden fazla emin olursam kibre katılırım ve kendimi yeterince eleştirmem. Öyle olunca da dikkat etmem gereken küçük şeyleri (ki bazen sandığım kadar küçük değillerdir) kolayca gözden kaçırabilirim. Hasılı birazcık kaygılı olmak iyidir, sadece hazırlık yaparken değil hedefe varana kadar da öyle olmak lazım.
Reklam
Dersime iyi çalıştığımda genelde talihi de yanıma aldığımı hissediyorum.
Anlam, bulunduğumuz durumu en iyi şekilde değerlendirmekten geçer.
Sayfa 111 - Kolektif Kitap
Yapılamaz dediğiniz bir şeyi yapmaya kalkan birine engel olmayın.
Amelia EarhartKitabı okudu
Amerikan yapımı kült belgesel Dogtown and Z-Boys 1970'lerde California'daki kaykaycı topluluğunu anlatıyor. Bir grup öncü genç kaykay deneyleriyle mümkün olanın sınırlarını uygun bir yaz zorlayıp bu sporda çığır açıyor. Belgesele konuk olan kaykaycılardan biri olan Tony Alva bir noktada şöyle diyor: "Yapmak istediğimiz hareketleri kafamızda canlandırabiliyorduk ama bunların gerçekte mümkün olup olmadığını bilmiyorduk." Kaldı ki kafalarında kurdukları koreografileri deneyebilecekleri bir alan bulamıyorlardı. Sonra şans kapıyı çalıyor ve kimsenin öngörmediği bir şekilde her şey değişiyor. California'da kuraklık başlıyor, bütün yüzme havuzları bir anda kuruyor. Dogtown çetesi ev sahiplerinden izin almadan kullanılmayan havuzları temizlemek için işe koyuluyor. Bu havuzlar sağlam zeminleri ve keskin kavisleriyle kaykay yapmaya elverişli yerler haline geliyor. Böylece Tony Alva, Jay Adams ve yoldaşları sonunda fikirlerini fiiliyata geçirme imkânı buluyor ve dünya çapında bir kaykay kültürünün temellerini atıyorlar. Bir avuç insanın gerçekleştirme imkânı bulduğu bir şey bir anda kitleler için mümkün hale geliyor.
Reklam
Hayatta her gün karşıma çıkmayan başka başka fırsatların varlığını unutuyorum bazen. 1990'ların başında iki yıl boyunca Norsk Hydro'da avukatlık yaptım. Norveç'in önde gelen enerji şirketlerinden biriydi. İşe girer girmez şirketin en azından büyük bir kısmının bana bel bağladığını, yapacağım işlerin şirket için çok önemli olduğunu hissetmeye başladım. İş motivasyonu açısından iyi bir şeydi elbette ama delirticiydi bir yandan da. Yaptığınız işin müthiş önemli olduğuna inanmak, İngiliz filozof Bertrand Russell'a göre "yaklaşan bir ruhsal çöküntünün habercisi"dir. Çalıştığım yere bağımlı olduğumu hissediyordum çoğu zaman. Orada çalışan pek çok kişi gibi ben de işyerinin dünyamın merkezi olduğunu düşünüyordum. Kendimi kandırıyordum aslında, pekâlâ başka bir yol tutabileceğimi unutuyordum. Şirket hukuku alanında kariyer basamaklarını tırmanmanın vaadi tabii ki daha fazla şirket hukukuyla uğraşmaktır. Sonunda işi bırakıp Güney Kutbuna yürüdüm. Çalıştığım şirket sonraki yıl en iyi performansını gösterdi.
Uyku tulumunda kalma nedenleri daha ikna ediciyken kalkıp yola koyulabiliyorsunuz işler iyi gider. Keşif yolculuklarında olduğu gibi hayatta da son adım ilk adıma bağlıdır.
Çocukken sıra dışı herhangi bir şey yapmasam da hayalini kurardım. Hayal kurmayı hiç bırakmadım.
1.383 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.