Fatih Altınağaç

Pompa Teorisi yazarı
Yazar
5.7/10
35 Kişi
93
Okunma
6
Beğeni
1.841
Görüntülenme

En Eski Fatih Altınağaç Sözleri ve Alıntıları

En Eski Fatih Altınağaç sözleri ve alıntılarını, en eski Fatih Altınağaç kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''Soyun dediğinizde Orta Asya diyen kızları değilde, kamerada soyunan kızları tercih ettiğiniz için bu haldesiniz beyler...''
Bir dönem sadece işemek için kullandığım ama aslında İsviçre çakısı gibi olduğunu sonradan anladığım cihazı kullanmam gerektiğini düşünmeye başlamıştım. Okulda bakıyorum, şöyle sağlam bir hatun yok. Tüm güzeller de kapılmış. Dedim böyle olmayacak! Napsak ne etsek de artık boşa kürek çekmesek.
Reklam
" Her yalnızlık bir fincan kahve ile aşılıyor. Kahvenin kabahat yok ki işi biz zorlaştırıyoruz. "
Dokuz yayınları
AŞK NASIL BİR ŞEYDİR ?
Bazı şarkılar vardır. Hani tamam ya bu benim şarkım dediğin. Her zaman gönlünde yatan bir şarkı vardır ama yaşadığın o kadar çok olay olmuştur ki artık her şarkının bir anısı olmuştur. Bazen bu şarkılar lafı senin ağzından alır. Duygulara tercüman olur. Ben insanların “ aşkım bu bizim şarkımız olsun mu? “ durumunu anlayamıyorum. Bir tek şarkıya bağlanamıyorsun, ilişkinin başı, ortası, sonu olduğunda 3 farklı şarkıya sahip olman gerekli değil mi. Lakin bizim unutamadığımız hep ilişkinin son şarkısı. O şarkıda koparıyoruz tüm bağlarımızı, o şarkı bize anlatıyor başımızdan geçen tüm anıları. O şarkı sıçmıyor mu ağzımıza. Kısacası tüm dünya insanları içerisinde ona tanıdığımız ayrıcalık değil midir AŞK? Yoksa hangi manyak acı çekmek için uğraşır. Ben o son hoşçakallara da inanmıyorum mesela. Olum düşünsenize bir kere severek ayrılırken insan nasıl hoşça kalsın amk.. Bu ayrılık acılarının tedavisi olmaması cidden çok kötü. Al ütüyü bas yüzüne daha az canın yanar. Ee asıl olay kokuda abi. Koku koku bildiğin sevdiğin aşık olduğun adam veya kadının kokusu. Yani yolda yürürken aynı parfümü sıkan kişinin yanınızdan geçmesiyle hayale dalıp onu hatırlamayan varsa ya temiz göttür yada hiç sevmemiştir.
Sayfa 82 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Rakı Sofrasına Muhteşem Bakış
Rakı sofrasında ne konuşulur? Bu sorunun yanıtı, içinde yaşanılan toplumun ve hayatın gündemi, rakı muhabbetinin çevresinde yer alan kişilerin kültürel düzeyi ve bu kişilerin birbirleri olan yakınlıkları ile doğrudan ve sıkı sıkıya ilişkilidir. 1960 sonrası Türkiye`sinin rakı sofralarında çoğunlukla ülkenin sorunları konuşulurdu. Ülke 80`lere yaklaştığında, terör ve enflasyon, gündemi tümü ile işgal etti. 1980 sonrası rakı sofralarına yavaş yavaş köşe kapmaca, köşeyi dönme, köşeden tüyme, köşeyi atlama… ve benzeri konular ağırlıklarını koymaya başladı. Sonraları ise, Tarkanlar, mankenler, markalar, SMS`ler, araba markaları, tv dizilerindeki tip"ler, Fenerbahçeliler, Galatasaraylılar işgal etti rakı muhabbetinin gündemini. Bir vakitler Nazım`dan şiirler okunan masalarda müstehcen fıkralar, seçkin yerlerini, yeniden geri aldılar. Komşudan, patrondan, sevgiliden, karıdan ve kocadan yakınmalar, "ben demiştimler", ağzının payını vermeler, "ardımdan baka-kaldılar", "dağıtırım ulanlar" ve benzeri tüm kontrolsüz ego-semtromları işgal etti rakı masalarını... Rakı sofranız, ülkenin toplumsal ve siyasal ortamından, bir birey olarak sizin kültürel, moral ve kişisel hayatınıza sızan ve ona şeklini veren bir unsur ve hal-i pür melalinizi yansıtan bir aynadır. Örneğin, sigara küllüğüne zeytin çekirdeği ve sıkılmış limon kabuğu koyuyor ve içilen kahve fincanının tabağında sigara söndürüyorsanız, durumunuz, "na(!) - hoş"tur...
Sayfa 122 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Eline kupa kızı gelse onun bile bekaretini sorgulayan insanlar var. Toplumun en büyük yarası bu işte; mahalle baskısı ve namus bekçiliği.
Reklam
84 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.