Hep kaldıkları yerden devam ediyorlar adeta.Uzun bir dünya hayatından ölerek buralara gelmiş üç ahiret insanı gibiler.Davaları bitmiş.Hükümleri kesinleşmiş.
Sınanmaları artık gerekli olmayan üç berzah ehli.Daha çok,duygu bahşedilmiş hayvanlara benziyorlar.Utanan,kızdıran,esneyen,şakacı büyükbaş hayvanlar gibiler.Ahlak onlar için halledilmiş bir konu.Kompartımanın ortasına sıçabilirler.Bu onlar için midelerinin ekşimesiyle aynı.Utana utana bu hale gelmişler.Öğrenilen bir ahlak dışılık var muamelelerinde.
Ferat Emen'in Hüsniye Hanımın Ağzı kitabından bahsederken doğru kelimeleri kullanmayı istiyorum.Hissettiklerimi tam olarak anlatabilecek miyim çok da emin değilim.Bu açıdan kaygılıyım.
Kitaba adını veren öykü beni çok rahatsız etti.Edebiyat insana dair her şeyden bahsetmeli, buna yürekten inanıyorum.Ama edebiyata konu olan rahatsız edici gerçeklerin anlatım dili beni düşündürüyor.Çocuklar üzerine cinsel fantazileri bir yetişkinin ağzından ( 1. tekil kişi) okurken, bunun normalleştirilmesini ve empati bekleyen bir tutum içinde anlatılmasını ben edebiyat olarak göremiyorum.
Elbette çocuk tacizi anlatılmalı, ama çok hassas bir dille.Bu arada Elif Şafak ve Ayşe Kulin'in ( yazar olarak ikisini de sevmem) kitaplarından cımbızla çekilen bölümler üzerinden yürütülen linç için de üzgünüm.
Edebiyat evet özgür olmalı, sansür olmamalı, katılıyorum.Önemli olan neyin anlatıldığı değil nasıl anlatıldığı.Edebiyat da burada başlıyor.
Kitabın benim için öne çıkan ikinci öyküsü olan, Steve'in Bekârlığa Veda Partisi öyküsü de sert bir öyküydü.Beni rahatsız etmedi hatta çok da etkilendim.
Umarım anlatabilmişimdir derdimi.
Huzursuz edici öykülerin, alışılagelmiş bir dille, fakat acımasızca gerçek bir üslupla anlatıldığı kitap Hüsniye Hanım'ın Ağzı...Kitaba adını veren öykü ise bir pedofili öyküsü. Okurken rahatsız ve huzursuz ediyor, edebiyatın o alıştığımız dingin huzurunu vermiyor, aksine o huzuru bozuyor. Dipten gelen öyküler bunlar, naif ya da sevimli değil. Ben severek okudum.
..
..
"Utanan,kızdıran,esneyen,şakacı büyükbaş hayvanlar gibiler.Ahlak onlar için halledilmiş bir konu.Kompartımanın ortasına sıçabilirler.Bu onlar için midelerinin ekşimesiyle aynı.Utana utana bu hale gelmişler.Öğrenilen bir ahlak dışılık var muamelelerinde. "
..
..
DİKKAT!
Ferat isimli karakterin Berk isimli 5,5 yaşında bir çocuğu havuzda taciz ettiği öyküden sonrasını okumayıp kitabı yok etme ihtiyacı hissediyorum şu an. Yazarın adı Ferat, kitabın ithafı da şu biçimde; "Biricik aşkım Berk'e" ... İtiraf gibi bir öykü... Bir sapkının kitabını alıp okumaya başlamışız meğerse.