Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Georges Duby

Georges DubyBatı'da Aşk ve Cinsellik yazarı
Yazar
8.8/10
24 Kişi
208
Okunma
26
Beğeni
3.023
Görüntülenme

En Eski Georges Duby Gönderileri

En Eski Georges Duby kitaplarını, en eski Georges Duby sözleri ve alıntılarını, en eski Georges Duby yazarlarını, en eski Georges Duby yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
547 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Kadınlar Tarihinin birinci cildinde, Antik Yunan ve Roma dönemi incelenmiştir. Eserin ele alınış tarzı oldukça kapsamlı diyebiliriz. Neredeyse kadınların tarihine dair "herşeyi" içeriyor. Bahsi geçen dönemde kadınların yaşamlarına dair tüm sosyal bilimler açısından inceleme yapılmış: Mitolojiye, felsefi izdüşümlerine, hukuksal statülerine, evlilik ve boşanma durumlarına, sosyal rollerine, fizyolojilerine... hatta sanattaki yansımalarına kadar derinlemesine bilgiler sunulmuştur. Birinci cilt üç bölümden oluşur: i-Antik Dünyanın Dişil Modelleri ii-Kadınların Paylaştığı Geleneksel Ritüeller iii-Dün ve Bugün Eser, tarih kitapları statüsünde değerlendirilmesine rağmen, kanaatimce kaynak olarak da kullanılabilir. Oldukça kapsamlı ve yeri geldikçe, zaman içerisinde tekrardan kısım kısım okumanızı gerektirebilir.
Kadınların Tarihi 1.Cilt
Kadınların Tarihi 1.CiltGeorges Duby · İş Bankası Kültür Yayınları · 200523 okunma
Reklam
Jean Pierre Vernant
" Genç erkekler için savaş ne ise genç kadınlar için de evlilik odur."
Evlat edinmeler ve bazı azatlıların toplum içindeki yükselişi, doğal üreme oranındaki düşüklüğü telafi ediyordu, çünkü Roma düşüncesi pek az doğacı olan bir anlayışa sahipti. Çocuk aldırma ve gebeliği önleme alışılmış uygulamalardandı, ancak tarihçilerin buradan çıkardıkları tabloyu bozan, Romalıların çocuk aldırma adı altında, bugün bizlerin de böyle adlandırdığımız cerrahi yöntemlerle, bizim gebeliği önleme olarak adlandırdığımız diğer yöntemleri karıştırmalarıdır... Çünkü Roma' da, bir annenin sahip olmak istemediği müstakbel bir çocuktan kurtulacağı biyolojik anın fazlaca bir önemi yoktu. En katı ahlakçılar dahi, meyvesini saklamanın anne için bir görev olduğunu söyleyebiliyorlardı: Cenine hayat hakkı tanımayı düşünmemişlerdi.
Sayfa 24
Gençlik geçer
Tacitus'un Saf Vahşiler olarak betimlediği Germenler, "aşkı ancak sonradan tanırlar, bu yüzden gençliklerindeki güçleri tükenmez"; bizde olduğu gibi. Eğilimleri gereği akılcılaştırıcı olan filozoflar bu akımı desteklerler ve bunlardan biri şöyle yazar: "Aşkın verdiği zevklerle gelince, evliliğe kadar bunlardan mümkün olduğunca sakınman gerekiyor." İmparator ve aynı zamanda filozof olan Marcus Aurelius, "gençliğinin çiçeğini korumuş, erkeklik edimini çok erken gerçekleştirmemiş ve hatta zamanını aşmış olmaktan"; arzu etmiş olmasına rağmen kölesi Theodotos' a da, hizmetçisi Benedicta'ya da dokunmamış olmaktan ötürü kendini kutlayacaktır. Hekimler, gençleri cinsel enerjilerinden kurtarmak için, beden eğitimi ve felsefe öğrenimini salık vermektedirler. Mastürbasyondan kaçınmak gerekmektedir: bu, aslında onun insanın gücünü tüketmesinden ötürü değil, ham bir meyve olacak bir erinliği vaktinden önce olgunlaştırdığı içindir.
Sayfa 42
Reklam
Ölüm, der Seneca, her köşeden karşına çıkabilir: bir deniz kazası, haydutlar "ve kölelerinin en değersizi bile senin üzerinde bir hayat ve ölüm hakkına sahiptir; daha yüksek bir erkten ise söz bile etmiyoruz" . Plinius, yazıştığı kişilerden birini kaygıyla haberdar eder: Dostu, şövalye Robustus birkaç kölesiyle birlikte seyahate çıkmış ve kaybolmuştur. Bir daha da kimse onu görmemiştir; "kendi adamlarının saldırısına mı kurban gitti?" Mainz'daki bir mezar taşı yazısı, otuz yaşındaki bir efendinin trajik sonunu ölümsüzleştirir; kölesi onu öldürmüş sonra da Main nehrine atlayarak intihar etmiştir. Romalılar, kölelerinden için için korkarak yaşıyorlardı; tıpkı doberman besleyen çağdaşlarımız gibi. Çünkü köle, doğuştan aşağı düzeyde olan bu varlık, babaca "sevilen" ve cezalandırılan, kendini "sevdirmek" ve kendine itaat ettirmek gereken bir yakındı. Bu nedenle, efendisiyle olan ilişkisi tehlikelidir, çünkü birbirine karşıt iki yanı vardır: sevgi aniden nefrete dönüşebilir; modern kriminoloji yıllıklarında, o güne kadar sadakatin her türlüsünü sergilemiş görünen hizmetçilerden kaynaklanan nice ani ve kanlı şiddet olayları anlatılmaktadır.
Sayfa 65
Şanssızlık şu ki, "yoksul" sözcüğü Latince ve Fransızcada aynı anlama gelmemektedir. Sözcük Fransızcadaki anlamını, yoksulların oluşturduğu bir çoğunluk ile bir avuç zengini kapsayan bütün bir topluma kıyasla kazanmaktadır; Latincede ise o çoğunluk hesaba katılmaz ve "yoksul" sözcüğü anlamını, zengin diyeceğimiz azınlığın içinde bulur: Yoksullar, çok zengin olmayan zenginlerdi.
Sayfa 157
Kaba şiddete, yargının şiddeti de ekleniyordu. Romalılar hukuku icat etmiş olmakla tanınırlar. Dikkat çekici birçok hukuk kitapları yazdıkları doğrudur ve medeni hukukun püf noktalarını, kurnazlıklarını bilmeyi ve uygulamayı pek görkemli ve hoş buluyorlardı; bu bir kültür, bir spor ve "ulusal bir övünç konusuydu. Buradan, kanun ve düzenin onların gündelik hayatlarında gerçek anlamıyla hüküm sürdüğü sonucu çıkartılmamalıdır. Hukuka bağlılıkları yalnızca yaşadıkları kaosa fazladan bir karmaşıklık, hatta bir silah olarak adlandırılabilecek, hileli davayı getiriyordu. İmparatorluk dönemi Yunan'ında hukuki şantaj ve yasallık örtüsü altında zorla alınan para, eski bir isimle "muhbirlik" diye anılıyordu.
Sayfa 167
Dinler, tanrısal heyecan ile törenselleşmeyi birbirine karıştırma eğilimi taşırlar. Her inanan bu kazanımlardan birini ya da diğerini kullanır ve bilincinde olmadığı bu karışıklıktan yararlanır. Antikçağ'da, başta taşınan tacın bayramı mı, yoksa dinsel bir törene katılımı mı simgelediği nasıl anlaşılacaktır? İman, tanrılara gösterilmesi gereken saygı borcunu yerine getirmektir; dini bayramsa, aynı zamanda bir görev olmanın çifte hazzını sunar.
Sayfa 211
Reklam
Sakinleşmeler
Bireyi varoluşun kaygılarından nasıl kurtarmalı? Bizim antik felsefe olarak adlandırdığımız farklı öğretiler, genel olarak kendilerine bundan başka bir hedef belirlememişlerdi ve diğer yandan din de daha başka bir şey sağlamıyordu, çünkü genellikle öte dünyadaki bir selameti hedeflemiyordu.
Sayfa 224
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.