Gültekin Yıldız

Osmanlı Askeri Tarihi yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
Editör
8.7/10
14 Kişi
67
Okunma
13
Beğeni
1.744
Görüntülenme

Öne Çıkan Gültekin Yıldız Gönderileri

Öne Çıkan Gültekin Yıldız kitaplarını, öne çıkan Gültekin Yıldız sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Gültekin Yıldız yazarlarını, öne çıkan Gültekin Yıldız yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
ataşemiliter rütbeleri hakkında;
Ataşemiliterlerin ağırlıkla erkân-ı harbiyye zâbitlerden (kurmay subaylardan) seçilmiş olmasında, merkezî karargâhın beklentilerine onların daha rahat cevap verebilecekleri düşüncesi yanında, ataşemiliterlik görevinin bir tür meslek içi eğitim imkânı olarak görülmesinin de rolü olsa gerektir. Bununla beraber, kıta subaylarının da askerî ataşe olarak tayin edildikleri vâkidir. Araştırmada elde edilen verilere bakıldığında, ataşemiliter olarak tayini çıkan zâbitlerin rütbelerinin mülâzım-ı sânilikten (teğmen) mirlivalığa (tuğgeneral) kadar geniş bir yelpazeyi içine aldığı söylenebilirse de, umumiyetle kolağası (üst yüzbaşı) ve kaimmakam (yarbay) arası rütbe sahiplerinin bu görevi üstlendikleri görülmüştür. Nadiren de olsa süvari ve tabip sınıfı zâbitlerin de ataşemiliterlik görevine getirildiği olmuştur.
Rus ordusunun Osmanlı topraklarındaki ilerleyişi, Rus kumandanların unvanlarından da okunabilmektedir. Küçük Kaynarca Antlaşması (1774) sonrasında General Pyotr Rumyantsev'in ismine eklenen Zadunayskiy (Tuna Ötesi) sıfatı, Tuna Nehri'nin Rus ordusu tarafından ilk kez aşıldığına işaret eder. Aleksandr Suvorov'un Rımnikskiy unvanı, Rımnik'de Osmanlı ordusu karşısındaki zaferi, Grigoriy Potyomkin'in Tavriçeskiy (Kırım) unvanı ise Kırım'ın fethini hatırlatır. Rus ordusunun Alman kökenli generallerinden Hans Karl von Diebitsch Sabalkanski'nin (İvan İvanoviç Dibiç Zabalkanskiy) 1829 yılında Zabalkanskiy'i (Balkan Ötesi) ismine eklemesi ise Rus ordusunun İstanbul'a bir adım daha yaklaştığını gösterir.
Sayfa 250 - Timaş Yayınları
Reklam
Napoleon Savaşları'ndan (1799-1815) itibaren modern savaşın niteliğinde ciddi değişimler ortaya çıkıp silah teknolojisindeki gelişmelerle çatışmalar giderek daha yıkıcı hale gelir. Daha fazla insan gücü gerektiren ve daha geniş coğrafyalara yayılan savaşlarda "cephe" ile "cephe gerisi" farkı belirsizleşir. Artık ülkelerin bütün sosyal ve ekonomik kaynakları savaş için seferber edilmek zorundadır.
Sayfa 290 - Timaş Yayınları
II.Yekaterina'nın İstanbul'un başkent olacağı bir Yunan devleti kurma planı, Rus-Osmanlı ilişkilerinin geldiği noktayı çok güzel ortaya koyar. Rus Çariçesi torununa Konstantin ismini verirken onu kurulacak bu devletin başına geçirmeyi hesaplamaktaydı. Başka bir proje ise Daçya ismiyle Rusya kontrolünde bir Romanya'nın teşekkülüydü. Bu devlet ise Çariçe'nin sevgililerinden Grigoriy Potyomkin tarafından idare edilecekti. Hayata geçirilemese de bu muhteris projeler ve İstanbul'u ele geçirme planları, Rus devletinin niyet ve arzusunun sınırlarını çizmesi bakımından ehemmiyetlidir.
Sayfa 257 - Timaş Yayınları
Osmanlı Devleti'nin ezelî rakibi Rusya ile yaşadığı husumet kısa sürede çok sayıda kaliteli silahın varlığını gerekli kıldığından, zorda kalmadıkça yerli üretim, yoksa ithalat düsturu terk edilerek, daha çok Avrupa'dan hazır mamul satın alınması tercih edilmiştir. Ancak, yüksek bedellerde ithal edilen ve yurt içi fabrikalarda binbir sıkıntıyla üretilen silahlar, tamirat ve depolamada yaşanan sıkıntıların yanı sıra askerlerin teknik ve taktik eğitimlerinin yeterince yapılamaması yüzünden muharebe meydanında beklenen üstünlüğü bir türlü getirememiştir.
Sayfa 171 - Timaş Yayınları
Koca Yusuf Paşa'nın Sultan III.Selim'e hitaben kaleme aldığı satırlar, siyasi iradenin o tarihlerde nasıl bir askerî kuvvet hayali kurduğunu açıkça gözler önüne sermektedir: "Bize bir takım asker lazımdır ki, emrimize bağlı, hükmümüzü yerine getirir ola, padişah ulûfesi yiyip, gece ve gündüz tüfeği elinde bıçağı belinde olup, dur dediğimiz vakit dura, git dediğimiz vakit gide, gereğine göre bir yerde beş sene bekleye ve savaştan başka bir işi olmaya. Eğer bizim devletimizde talimli, birbiriyle bağlantılı, düzenli kâfire karşılık verebilecek kadar asker tedarik edilirse, ihtiyaç olduğunda düşmana cevap verip, yedi kralı feth eyleriz."
Sayfa 57 - Timaş Yayınları
Reklam
89 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.