Körler Ülkesi'nde Görmek Bir Ayrıcalık Mıdır Yoksa İşkence Mi?
Körler Ülkesi, Wells'in okuduğum üçüncü kitabı. Zaman yolculuğu ile ilgili bir kitap var mı diye araştırırken Zaman Makinesi kitabı ile Wells okumaya başlamıştım ve çok memnunum bu durumdan.
Kısa, masal tadında, fantastik bir öykü olan Körler Ülkesi kitabının yaklaşık otuz sayfasında Elena Ferrandiz'in öykü ile ilgili çizimleri bulunmakta.
Konusuna gelince And dağlarının derinlerinde bir vadide bütün fertlerinin kör olduğu bir diyar vardır. Dağcı Nunez, ekibiyle birlikte And dağlarına tırmanırken bir kaza sonucu kendisini sadece efsanelerde adı geçen Körler Ülkesi'nde bulmuştur. Dağcı vadideki herkesin kör olduğunu anladığı anda "Körler Ülkesi'nde Tek Gözlü İnsan Kral'dır." sözünü düşünmeye başlar. Ve kendini bu vadinin kralı olarak görmek konusunda çok heveslidir. Yalnız asırlardır her ferdi kör olan ülkede, kullanılmamaktan unutulmuş bazı kavramlar bulunmaktadır...
Wells bu öyküde Dağcı Nunez ve Körler Ülkesi sakinlerinin arasında yaşananları anlatırken; Zaman Makinesi kitabında yaptığı gelecekteki insanlar tasvirinde de olduğu gibi, insanların nasıl bir değişim geçirebileceklerini çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor.
Şiddetle elinize geçen her Herbert George Wells kitabını okumanızı tavsiye ediyorum.