İnanç ve mezhep konusunda kafamdaki bir çok soruya cevap bulabildiğim çok yararlı bir kitap. İslam'ın ve mezheplerin aslında ne olduğunu ve ne olmadığını, çok sade, anlaşılır ve akıcı bir dille anlatmış yazar. "Mezhepler, adı ne olursa olsun, dinin kendisi değil; dinin anlaşılma biçimleriyle ilgili tezahürlerdir" diyor yazar.
Müslümanların kendi içerisinde yaşadıkları çatışmanın en büyük sebebi, mezhepleri din ile özdeşleştirip kendi mezheplerini hak, geriye kalanları batıl kabul etmelerinden kaynaklanıyor. Yani dini tek bir mezhebe indirgeyerek ya da herhangi bir mezhebi oluşumun tekeline alarak aslında onun alanını daraltmış oluyoruz. Bu noktada şunu iyi anlamalıyız "İslam'ın anlaşılmasının herhangi bir zaman dilimine veya herhangi bir yere sabitlenmesi, onun evrenselliği ile bağdaşmaz." (syf.31)
Özetle mezhepler, dinin anlaşılma biçimlerinin bir yansımasıdır, bir bakış açısıdır, beşeri birer yorumdur. Bu nedenle her mezhebin kendine göre farklı görüşlerinin olması doğaldır. Önemli olan bu farklılıkları birer zenginlik olarak görüp bundan yararlanabilmemizdir. İslam'ın ortak bir paydada buluşabilmesi buna bağlıdır..!
Son olarak bu konularda bilgi eksikliği olan veya yanlış bilgiye sahip olduğunu düşünen herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Umarım bu konuda daha fazla bilinçleniriz..