Hasan Saraç kitaplarını, Hasan Saraç sözleri ve alıntılarını, Hasan Saraç yazarlarını, Hasan Saraç yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiç ortak roman okudunuz mu? Ben okumamıştım.Yani böylesini hiç okumamıştım. Bu interaktif bir serüven. #13saat1ömür Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen bir projenin ürünü. #edebiyathabersitesi ile birlikte #interaktif bir roman yazmış @hasansarac1951 Nasıl mı? Her hafta okurlarından yönlendirme mesajları istemiş. Kimi zaman eleştirilmiş kimi
Merhaba dostlar
Bugun sizlere @paranayayinlari imzali ustad @hasansarac1951 kaleminin #omrumunduskapanlari kitabiyla geldim.
#otobiyografi olarak bizlere sundugu #ömrümündüşkapanları eserinde ustadimiz kendi hayatini bizlere anlatmis. Kalemin muhtesemligiyle akiciligi, sohbet havasinda sanki karsimizda hayatini, anilarini bize anlatan ustadimizin hayatinda ders niteliginde cok bilgide öğreniyoruz.
Babasi, annesi, kendi hayati ve yasadiklari, gezdigi yerler...
Ulkemizde ve dunyada yazarlarin nasil yazdigi, kendisinin nelerden etkilendigi, ruyalarin ve bilincaltinin detaylarina deginen ustadimiz ile birlikte dusunuyor, yasanmislara ortak oluyoruz. Kah gulumsuyor kah duraganlasiyor, kah da yasanilanlardan dolayi sorguluyoruz.
Kitabin sonunda ki soy agaci ise kitabin gercekten de etkisini gosteriyor. Ailesini, eşini dostlarini sanki taniyor suan gorussek herhangi biriyle yazilan anilari "aaa ... olmustu degil mi " diyecegime eminim.
Kitapla ve keyifle kalin.
"Ve şimdi, üzerinden otuz küsur yıl geçtikten sonra, başım ellerimin arasında o bankta oturmuş bunları düşünüyorum tek başıma.Sanki düşünerek geçmişi değiştirebilecekmişim gibi."
" Geçmiş katışıksız bir mutluluktan mı ibaretti? Kim bilir ne dertlerimiz vardı kendimizce! Kimi gerçek, kimi hayali dertler... Ama gençtik işte, umut doluyduk."
"Şehirler de tıpkı biz insanlar gibi, diye geçiyor içimden, bugünden yarına ne olacağını, nereye gideceğini, nasıl değişeceğini bilmiyorsun. Sonra bakıyorsun farklı bir sen, yeni bir hayat..."
Herkese Merhaba
Hasan Saraç'ın kaleminden #çaprazoyun kitabıyla geldim.
Beslan Akalsba Tiflis de üniversitesi okurken Gürcüler ile Abhazya arasında yaşanan savaştan etkilenmemesi için babasının isteği ile babasının arkadaşı tarafından Türkiye'ye getirilir. İlk kez gördüğü bu adam ile Türkiye'ye gelmenin korkusu ve ailesini, sevdiği kız olan Stellayı geride bırakmanın hüznü ile 25 yıl geçer. Bu süre zarfında memleket özlemi sevdiği kadına duyduğu aşk her geçen gün artar.Yıllar sonra annesinin vasiyeti üzerine doğup büyüdüğü memleketine gitme kararı alır.Gürcistan'a geçip Batum,Gori,Tiflis Zugdidi derken en sonunda Abhazya 'ya ayak basar. Hiç bir zaman aklından çıkmayan Stella'yı memleketine döndüğü zaman yeniden görebilecek midir?
Okurken bol bol araştırma yaptığım bir eser oldu . Gürcüler ile Abhazya arasındaki savaşı ilk defa kitap ile birlikte duydum.Savaşın getirdiği zorluğu benimde çok etkilendiğim kitaptan aldığım şu mısra ile anlatıyorum."Ölüp gidenler, soğuk bedenleri ailelerinden koparılıp Karadeniz'in sularına bırakılanlar, o denizin balıklarına yem olanlar... Türkiye'ye gittiğimde öğrenecektim, Anadoluda yaşayan Kafkas göçmenlerinin neden mecbur kalmadıkça balık yemediklerini...Hele Karadeniz'den gelen balıklara ellerini bile süremediklerini."Savaştan kaçılan bu yolda balıklara yem olmak ne kadar ağır.
Ve tabiki diğer yanda Beslan'ın Stellaya duyduğu aşk yıllar geçse de unutmaması onu hayalinde yaşatması çok güzeldi.Yazarımızın kalemi daim olsun diğer eserlerini de okumayı düşünüyorum size de kesinlikle tavsiye ediyorum
Kafkas AteşiHasan Saraç · Parana Yayınları · 202037 okunma
"Ancak unutmamalısın ki her davranışın bir nedeni, her tepkinin de bir kaynağı vardır. Okun hangi yaydan fırladığından çok, yayı kimin kurduğuna bakmak lazım."
Yeni dünyadan klonlanmış olan Michael, Atilla, Suzan ve Sibel geçmişe gelip bir araştırma ve gözlem yapmak için görevlendirilmişlerdi. 2009 mayıs ayını seçen bu dörtlüden Attila ve Sibel İstanbul da , Suzan ve Michael Newyork da araştırmalarına başlamıştı.
Suzan ve Sibel'in görevi geçmişe gidip çoçuk sahibi olmak, anaokullarını, doğum
Şimdi size bir şey itiraf edeceğim Ben bir otobiyografik roman okudum. Yani bir anı kitabı da desem olur ama öyle güzeldi ki tıpkı bir roman okur gibi okudum bu kitabı. Yalnız şöyle bir durum var,daha yazarımız @hasansarac1951 ‘ın özgeçmiş yazısını okurken bi dikleşti oturuşum. Hele sonra annesini babasını ailesini vs tanıyınca dik oturmak da