Öz, öze ulaşmak ve yolculuğun gemisi Sufizm. Kitabımız da bu özü yakalamış, okuyucuyu boğmadan, çok fazla teknik detaya inmeden gerçekten de özden yaklaşımlarla bizlere sunulmuş. Önsöz ve giriş kısımları; en vurucu, en net söylenmesi gereken şekilde okuyucuya söylenmiş.
"Gel ne olursan ol yine gel"; öze ulaşmaksa niyetin içindeki Tanrı'yı deneyimlemekse talebin dinin, dilin, ırkın önemli değil, gel otur İlahi Birliğin Saraylarında. Sufizmin hiç bir dine ait olmadığı, hiç bir yozlaşmış tarikatla özdeşleştirilemeyeceği daha ilk sayfalarda okuyucuyu bir silleyle uyandırmakta.
Cennet ve cehennemin de bir zihin hali olduğu aynı şekilde yozlaştırılmış dogmatik din anlayışına bir sille..
Böyle bir girişle okuyucuyu silkeledikten sonra, gel otur anlatayım bu işin özünü sana der gibi..
Hiç bir öğreti bir dine atfedilemez, tekelleştirilemez. Allah evlatları arasında ayrım yapmadan, sonsuz merhamet ve şefkati ile sever ve onların yüzlerini kendisine dönmesini arzular. Ayrımı yapan belki de bizleriz egolarımız aracılığıyla.. Aşk ile okuyun..
