Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Hilal Kılıçaslan
En Yeni Hilal Kılıçaslan Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni Hilal Kılıçaslan sözleri ve alıntılarını, en yeni Hilal Kılıçaslan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Balım, küçük yaşta annesiz kalmıştır. Babası da yıllar boyu onu hiç arayıp sormamıştır. Taki birgün huzurevinden gelen telefona kadar. Yıllar boyu babasına olan nefreti ile büyüyen Balım, evine bir misafir olarak kabul ettiği ve gördüğü babasının gitmesini iple çeker. Yanında büyüdüğü anneannesinin yıllar boyu annenin katili baban sözleri hiç aklından çıkmaz. Kendisini katilin kızı olarak gören Balım, babasının ona yıllarca yazdığı mektupları okumaya başlayınca anne ve babasının aşkına tanık olurken gerçekleri de öğrenmeye başlar.
Her sayfada duyguları derinden hissedebileceğiniz bir kitap. Yıllarca annesiz ve baba nefreti ile büyüyen bir kadının yaşadıkları o duygu karmaşası satırlara çok güzel işlenmişti. Anne ve babanın eksikliği ile büyümenin verdiği o buruk acı insanda öyle etkiler bırakıyor ki. İki farklı zamanda ilerleyen kitap yazarın ilk kitabı olmasına rağmen oldukça başarılıydı. Konusu itibari ile okuyucuyu kendine bağlayan ve gerçekten etkileyen bir roman. Son sayfalara kadar elimden bırakmadan merakla okudum. Her duygu okuduğum satırlarla birlikte bana da geçti. Umarım kaleminiz daim olur. Tavsiye ederim.
Okurken beni derinden etkileyen, başladıktan sonra bitirmeden elimden bırakamadığım , sonlara doğru ise gözyaşları eşliğinde okuduğum bir kitap ile tanıştırmak istiyorum sizleri #misafir .
Okuyucuyu derinden etkileyen konusu ve kurgudaki duyguların başarılı bir şekilde yansıtan sade bir anlatım tarzı ile kitabı gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum.
Ölen annesinin eksikliğini ömür boyu hisseden Balım için yaşyan ve kendisini bıraktığı söylenen babasının hiç arayıp sormaması da onun içinde onarılamaz bir yara meydana getirmiştir. Anneanne ve dayısı ile büyümüştür. Ondan hiçbir şey eksik edilmese de sert bir kadın olan anneannesinden yeterli sevgi görmemiştir. Dayısı ise ona destek olan, koruyan ve kollayandır.
Yıllar sonra gelen bir telefon ile Balım'ın hem aklı karışacak hem de geçmişi aydınlatmak belki de içinde biriktirdiklerini sonunda dışarı vurmak için bir fırsat yakalayacaktır. Yıllar önce öldüğünü duyduğu babası yaşıyordur ve bir bakımevinde kalmaktadır. Tadilat dolayısı ile geçici olarak yanına alması gerekmektedir yaşlı adamı...
İçindeki nefret ile onu bir baba olarak değil bir #misafir olarak nitelendirir Balım . Yıllar içinde biriken duyguları onu çok zorlamaktadır. Üstelik geçmiş ve yapılanlar, olanlar düşünüldüğünde ...
Balım'ın bulduğu mektuplar ile geçmiş yavaş yavaş aydınlanırken biz de geçmişe doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.
Kitap o kadar akıcı ve etkileyici bir konu ve tarza sahip ki nasıl bitti anlamadım. Karakter yerleşimi ve duygu aktarımı çok başarılı. Anlatımdaki sadelik de su gibi akmasını sağladı kitabın.
Güneş geceyi sevmedi diye,
Ay doğmayı bırakmaz ki..
Kalbin kalbe hicretidir sevda...
Sahra & Selim in hikayesine misafir olalım
Konya'da yaşayan birbirine aşık lise öğrencileri . Selim 'in Sahra'ya açılması ile uzun bir yolculuk başlıyor. Üniversite sınavına hazırlanan bu iki gencin aşkı sınavı kazanınca ayrı şehirlerde de devam edecek mi? Yoksa unutacaklar mı ?
İçerisinde Mevlana ve Şems-i Tebrizi 'nin de güzel cümlelerine yer verilmiştir.
Sabır kalbin soğuması
Ve hayatın güzel olması için çalışan bir saatti..
Gönülden gönüle edilen duanın adıdır sevda..
#misafir
Herkese merhabalar...
Sizlere harika bir kitap ile geldim.
Bu kitabın her satırı beni derinden etkiledi.
O satırlar, o konu anlatış ve duyguların geçişi her biri abartısız muazzam.
Balım o küçücük yaşta annesiz ve babasız kalmış bir kadındır.
Annesiz ve babasız kalmak o da istemezdi.
Ama işin garip olan yanı ise ne annesi ne de
Yazarımız Hilal Kılıçaslan’dan okuduğum ikinci kitap. İlk ‘Bir Umuttur Yaşamak’ olan kitabın devamı ‘Mutluluğa Göz Kırp’
Devam kitabında ilk kitapta o üzüldükçe biz de üzüldüğümüz Sahra artık mutluluğu yakalayabilecek mi? Çok sevdiği Selim ile kavuşabilecekler mi? En önemliside Selim’in sorduğu ‘olmaz mı?’ sorusuna verdiği cevap ile tüm hayatını değiştiren Sahra Sahra ve Selim için mutluluğun başlangıcına şahit olmalısınız.
Mutlu ve güzel bir son için siz de mutluluğa göz kırpın
Sizlere de tavsiye eder
Keyifli okumalar dilerim
Yazarımız Hilal Hanım ile Bursa kitap fuarında tanışma fırsatı buldum ve kitaplarımı imzalatmayı tabi ki de unutmadım tekrar karşılaşmak görüşmek üzere Hilal Hanım @hilal__kilicaslan
Annesi, daha iki yaşındayken ölünce, babasının da terkettiği ve anneannesi tarafından büyütülen, şimdi bir kızı ve eşiyle mutlu bir hayatı varken, bulunduğu huzurevi tadilata girince yanında misafir etmek zorunda kaldığı, o güne kadar varlığından bile haberi olmayan babasını tanımaya çalışan kahramanımızın hikayesi. Orta okul yılları zamanında, annesinin bir arkadaşının, komşularına misafirliğe geldiğini öğrendiğinde, annesine ve babasına dair izler arar. Anneannesi o güne kadar sormasına bile müsade etmemiştir. Komşudan öğrendikleriyle anne babasını tanımaya çalışır. Gerçekler gün yüzüne çıktıkça, sevgiyle karışık nefret duyguları da ortaya çıkar.
Akıcı üslubuyla, bir çırpıda merakla okutan, içten ve samimi bir eser. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ama kalemini çok severek okudum. Su gibi akıp giden bir romandı. Geçmişten ve şimdiki zamandan olaylarla, çift taraflı bir anlatımı vardı. Sonu ise çok güzel bağlanmıştı. Sıcacık, içten, aile hikayesi arayanlar için güzel bir eser. Türü sevenlere tavsiyemdir.
#Misafir
^
^
#alıntı
Bir bebeğin kimsesizliğidir susması.
^
Yalnız olup kalabalıkla yaşamak, hayatta olup bir yeniden doğmak nasıl olur onu öğrendim.
^
Görüyorum,
Hayalimdeki seni.
Duyuyorum,
Kulağına söyledigim sözleri.
^
^
@herdemkitapyayin @hilal__kilicaslan #bloghemsire
En büyük hayali İngiltere'ye gitmek olan Güneş bu hayalini tek yaşama sebebi olarak görecek, turizm şirketleri, oteller gibi orayla bağlantılı firmalarda çalışabilmek ve bu sayede İngiltere'ye yerleşmek düşüncesiyle büyük çabalar içerisine girecektir. Fakat annesi Gönül onun İngiltere'ye yerleşmesini bırakın orada yaşayan teyzesini ziyaret etmesine bile karşı çıkmaktadır. Annesinin karşı çıkışlarına anlam veremeyen Güneş daha da hırçınlaşır. Fırsat ayağına geldiğinde ise bu uğurda önüne gelen herkesi ezip geçer. Annesini bile...
Neydi Gönül'ün bu kadar panik içinde hatta kendini kaybedecek kadar karşı çıkış sebebi?
Kuşkusuz kitapta nefret ettiğim karakter Güneş'ti. O kadar bencildi ki sadece onun istediği ve hayali olmalıydı geri kalan hiç birşeyin önemi yoktu. Ki ben okuduğum her kitapta tüm karakterlerin açısından değerlendiririm her şeyi lakin Güneş'in açısı sadece beni sinirlendirmeye yaradı. Elbette ki hayallerimiz için çabalamalıyız lakin her şeyi, herkesi paramparça ederek değil!.. Çünkü, mutlaka bir orta nokta bulunur.
Gönül'ün yaşadıklarını ve bunların onun üzerinde bıraktığı psikolojiyi okumak ise derinden sarstı beni. Ah canım Gönül... Keşke içine atmak ve kendini dış dünyaya kapatmak yerine acılarını, nedenlerini Güneş'e anlatsaydın. Belki gıcık, bencil kızın seni anlar ve o kopasıca burnunun dikine gitmezdi. Çok yaktın içimi çok...
Peki ya siz? Hayalleriniz için aşkınızı, dostlarınızı, çevrenizi en önemlisi de baba ve annenizi göz ardı eder miydiniz?
Çok güçlü bir kaleme sahip yazarımız.
Kurgu, duygu geçişleri, işleyiş çok güzeldi.
Kesinlikle takip edeceğim yazarlar arasına girdi. Bir solukta bitecek, aşk, hüzün, özlem gibi konuları içeren kitapları seviyorsanız tavsiyemdir.
Gönül ve Aslı depremde ailelerini kaybeder önce dayılarının, sonrasın da dayılarının yanında yaşarlar.
Gönül ile Aslı
Güneş’in teyzesi her yılki gibi gelmişti bir aylığına yanlarına. Teyzesi İngiltere’de yaşıyordu. Güneş’in en büyük hayaliydi İngiltere. Ama annesi asla izin vermiyordu. Güneş’in yolu bir gün en yakın arkadaşının abisi Emre ile kesişti.
Emre, Güneş’i çocukluğundan beri hayali olan İngiltere’den vazgeçirebilecek miydi?
Annesi neden İngiltere’ye izin vermiyordu?
Güneş hayallerinin peşinden mi gidecekti yoksa annesini ve onu sevenleri dinleyip kalacak mıydı?
Sıcacık bir kitap. Gençlik, aşk, hayaller, geçmiş. Hepsi bir arada. Dili ve anlatımı sade, akıcı bir kitap. Öyle güzel kaleme alınmış ki okurken içim ısındı. Yeri geldi Güneş’e kızdım tabii. Yeri geldi onunla üzüldüm de.
Menekşenin kokusuz olduğunu öğrendikten sonra aklımıza Ahmet Kaya'nın "bir menekşe kokusunda seni aramak var ya " ile başlayan dizesi boğazda düğüm etkisi yaratıyor.
Bir umuttur yaşamak
Kalp ,dilin anı defteridir.Çünkü insan diliyle söyleyemediği her şeyi kalbinde saklar.”
Herkese merhaba yılın ilk gönderirsiniz bu kitap ile yapmak istedim
Sahra ve Selim Konya’da yaşayan birbirlerine aşık iki lise öğrencisi. Hikaye Selim’in Sahra’ya açılması ve uzun bir yola girmeleri ile başlıyor. Üniversite sınavına hazırlanan bu iki gencin
'Sessiz kalarak bir şeyler anlatmayı tercih eden insanlar, aslında konuşmaya en çok ihtiyacı olan insanlardır. Sessiz kalmaarının tek sebebi insanların onları anlamamasıdır.'
'Neşeli ve mutlu insan ağaca benzer. Zamanı geldiğinde mutluluğunu herkesle paylaşmak için, çiçek açıp meyve verir. Bazen de yapraklarını yani tüm sıkıntılarını döker. Yeniden açmak için sabırla bekler. Çünkü neşeli ve mutlu olmanın tadını, hayatın ancak bu şekilde güzel olduğunu biliyordur.'
Kitabın konusu çok güzel ve masum bir aşk hikayesi. Zaman geçtikçe değişen çevre, yaşama koşulları hayatları nasıl etkiliyor? Sabrın sonunda gerçekten kötü günler geçer mi?
Lisede birbirine aşık olan iki geçn Sahra ve Selim. Sahra öğretmen olmak istiyor, Selim doktor. En büyük istekleri farklı bir ilde aynı üniversitede okumak ama malesef yrı illerde ayrı üniversitelerde okumak zorunda kalırlar. Başlarına talihsiz bir takım olaylar gelir ve Selim kötü bir arkadaş çevresi edinir. Tüm yaşamları altüst olur ve Sahra bazı gerçekleri gözleriyle görerek Selim' den ayrılır. İlerleyen zamanda neler mi olacak? Merak ediyorsanız kitabı mutlaka okuyun derim.
Kitapla ve sevgiyle kalın...
Öncelikle yazarımız @hilal__kilicaslan’a çok teşekkürler ederim. Çok mütevazi çok güzel yürekli bir insan kendisi. İyi ki sizinle tanışmışım.
Bir Umuttur Yaşamak, tam da adı gibi yaşamını umuda bağlayan Sahra’nın yaşam hikayesini anlatıyor.
Saf ve güzel bir sevginin Sahra ve Selim’in buluşması kalplerinin birleşmesi naif suygularla anlatılmış. Sonrasında yaşanan maalesef ki bazı olumsuz olaylar ki bunlardan bahsetmeyeceğim okuyup öğrenmeniz gerekecek
Tüm zorluklara rağmen Sahra umudunu kaybetmeyecek hayalleri gerçek olacak mı?
Siz de merak ediyorsanız.
Okumanızı kesinlikle tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim.
.
Ayrıca şunu belirmeliyim ki hikayenin geçtiği yerlere Bursa ve Konya, birisi yaşadığım şehir birisi de eşimin memleketi olması sebebiyle ayrıca bir yakın hissettim kendime.
Sahra ve Selim liseden arkadaşlardı. Selim'in niyeti üniversite bitince Sahrayla evlenmekti. Lise bitip üniversiteyi kazandıklarında Selim Bursa'da tıp fakültesi kazanmış Sahra ise babasının isteğiyle Konya'da okumak zorunda kalmıştı.Ama önemli değildi Selim her daim nereye giderse gitsin onun kalbinde olacaktı. Zaman su gibi akıp gidiyordu Sahra
Herkese merhaba Size bugün çok temiz, çok masum bir aşk hikayesiyle geldim. Günümüzde olmayan bir aşk diyebilirim. Selim ve Sahra'nın aşkı lisede başlıyor. Birisi doktor diğeri öğretmen olmak istiyor ve birlikte aynı üniversitede okuma hayalleri kuruyorlar. Ne yazık ki başlarına gelen talihsiz olaylar yüzünden çok kırılıp, çok acı çekmek zorunda kalıyorlar. Ahh Sahra'm okurken seni sarıp sarmalayasim geldi. Peki ya Selim? Ona çok kızmakla beraber üzüldüm de. Kırgınlıkla, hüzünle ve en çokta özlemle geçen yıllar... Bu kitapta şunun daha çok farkına vardım. "Sabır, en büyük erdemdir."
Ps: kitapta bolca şiir de mevcut. Severlerine duyurulur.