Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İbnü'n-Nefîs

İbnü'n-NefîsNatık Oğlu Fadıl yazarı
Yazar
7.3/10
4 Kişi
37
Okunma
9
Beğeni
974
Görüntülenme

Hakkında

Küçük kan dolaşımını keşfiyle ünlü hekim ve İslam âlimi düşünür. Dımaşk yakınındaki Kareşiye'de doğduğu için Kareşî, Dımaşk'ta okuyup şöhretini orada kazandığı için de Dımaşkī nisbesiyle anılır. Ayrıca Kareşî kelimesine bakarak ailesinin Mâverâünnehir'deki Karaş köyünden geldiği ileri sürülüyorsa da bu zayıf bir ihtimaldir. Kendisinden bahseden başlıca tabakat kitaplarında İbn Ebü'l-Hazm künyesinin İbn Ebü'l-Harâm olarak zikredilmesi ve müellif hattı bazı eserlerinde her iki imlâya birlikte rastlanması, nisbesi gibi tam adı hakkında da bazı tartışmalara yol açmış, ancak bu karışıklık müellifin noktalamadaki basit ihmaline hamledilerek bunlardan daha çok İbn Ebü'l-Hazm şekli doğru kabul edilmiştir. ( Bkz. İbn Fazlullah el-Ömerî, IX, 349; Yâfiî, IV, 207; Ziriklî, V, 78). Nûreddin Zengî'nin Dımaşk'ta inşa ettirdiği Bîmâristânü'n-Nûrî'de tıp tahsil etmiş ve yine aynı şehirdeki Dahvâriyye Tıp Medresesi'nin kurucusu Mühezzebüddin ed-Dahvâr'ın öğrencisi olmuştur. Dımaşk'ta tahsilini tamamlayıp hekimlikte tecrübe ve ün kazandıktan sonra Mısır'a giden İbnü'n-Nefîs, Memlük Sultanı I. Baybars'ın özel hekimliğine ve devletin Suriye-Mısır hekimleri başkanlığına getirilmiş, ayrıca muhtemelen, Selâhaddîn-i Eyyûbî'nin 1181'de inşa ettirdiği Bîmâristânü'n-Nâsırî'de hocalık yaparak aralarında ünlü cerrah İbnü'l-İbrî'nin de bulunduğu çok sayıda öğrenci yetiştirmiştir. Genellikle kaynaklar İbnü'n-Nefîs'in evlenmediği hususunda görüş birliği içinde ise de Şerĥu'l-Ķānûn'da (vr. 10a) kendisi, oğlu Muhammed'in, soğan yediği için annesinin memesini emmediğini ve bunun soğan kokusundan kaynaklandığını tespit ettiğini belirtir. Kahire'deki evinde müreffeh bir hayat sürdüğü ve eviyle kütüphanesini Sultan Kalavun tarafından 1284 yılında kurulmuş olan Bîmâristânü'l-Mansûrî'ye bağışladığı bilinmektedir “İbnü'n Nefis tıp biliminde hastalık nedenlerine ilişkin ilmi çalışmalar yapan ve bu yönde eserler veren ilk âlimdir. En büyük keşfi, akciğer dolaşımını bulmasıdır. Ortopedi ilminin de ilk kurucularındandır. Döneminde Suriye-Mısır Hekimlerinin Başkanı unvanıyla anılmıştır.” Halep kentinin Selçuklu Atabeyi Nureddin Zengi tarafından 12. Yüzyılda kurulan hastanede tıp ilmini öğrendi. İlk hocası olan Abdurrahim İbn Ali el-Dahvar'ın yanında tıp eğitimini tamamladı. Aynı zamanda fıkıh bilgini olan İbnu'n Nefis, Kahire Mansuriye Medresesi'nde ders vermiştir. İbnü'n Nefis, tıp alanındaki eserlerini başka hiçbir kaynağa ihtiyaç duymaksızın tamamen kendi araştırma, gözlem, deneylerine dayanarak hazırlardı. “Eserlerimin benden sonra asırlardır yaşayacaklarını bilmeseydim, onları yazmazdım” diyerek özgüvenini ortaya koyan İbnu'n Nefis, “Bir eser yazma iddiasında bulunanlar, gereken mesuliyeti de yüklenmelidirler” sözüyle de son derece titiz olunması gerektiğine gönderme yapar. İbnü'n Nefis, 21 Zilkade 687 (17 Aralık 1288) tarihinde vefat etti.
Tam adı:
Ebü’l-Hasen Alâüddîn Alî b. Ebi’l-Hazm İbnü’n-Nefîs el-Kareşî ed-Dımaşkī
Doğum:
Şam, Suriye, 1210
Ölüm:
17 Aralık 1288

Okurlar

9 okur beğendi.
37 okur okudu.
1 okur okuyor.
32 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İnsanın ahlâkı, ilişkide bulunduklarının ahlâkı ile şekillenir.
Sayfa 49 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Ruh halini ve mülkiyet düzenini bozan, akıl sağlığını ifsad eden her şeyin yasaklanması gerekir.
Sayfa 70 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Reklam
O peygamberin annesi daha uzun yaşayabilir; çünkü anneden ihtiyaç duyulan şeyler genellikle oğlun huyunu çokça değiştiremez. Dahası erkekler tabiatları icabı kadınların huylarından sakınırlar ve annelerinin huylarından çokça etkilenmezler. Fakat babalar böyle değildir. Bir oğul babasının ahlâkından çokça etkilenir.
Ruhsuz bir beden, insanlar bilir ki, bir kütük gibidir, şuuru olmaz. O zaman da ne zevk ne elem, ne saadet ne de şikâyet duyabilir.
Sayfa 60 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Allah'ın (cc.) yüceliğine yakışır tarzda O'na ibadet etmenin yöntemi nasıl bilinebilir ?
Hasan-ı Basri
Hasan-ı Basri
•••••••••(641, 728)
İmam-ı Azam Ebu Hanife
İmam-ı Azam Ebu Hanife
••••(699, 767)
İmam Malik
İmam Malik
•••••(711, 795)
İmam Şafii
İmam Şafii
•••••(767, 820)
Cabir bin Hayyan
Cabir bin Hayyan
•••••(721, 815)
Harizmi
Harizmi
••••••••(780, 850)
Ahmed Bin Hanbel
Ahmed Bin Hanbel
••••••(780, 855)
Haris El Muhasibi
Haris El Muhasibi
•••••••(781, 857)

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
136 syf.
·
Puan vermedi
Güzel bir eseri daha tamamlamış bulunmaktayım. İbnü'n Nefis, döneminin ikinci İbn-i Sina'sı olarak da biliniyor. İlim yönünden hem kalben, hem ruhen yüksek bir varoluş. Bu eseri okurken ister istemez Hay Bin Yakzan ile kıyasa giriyor insan. Tek başına doğada oluşmuş bir varlık olan insanın, yaradanı bulma yolculuğu diyebiliriz. Kitabın birinci bölümü insanın yaradılışını bana göre evrimsel bazda sunduğundan heyecan verici, ayrıca kitabın en son bölümünde kehanet içerikli birkaç cümle var, dikkate değer. İlgilenenlere keyifli okumalar dilerim.
Fazıl Bin Natık
Fazıl Bin Natıkİbnü'n-Nefîs · İnsan Yayınları · 202132 okunma
95 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Daha önce İbn Tufeyl'in Hayy bin Yakzan kitabını okudum. Orada insanın dünyada tek başına dahi olsa yaratıcıyı bulabileceği mantık, felsefe ve tasavvuf temelinde ele alınmıştı. Burada İbn Tufeyl'in kitabına bir nevi nazire yapılarak konu daha ileri götürülerek Peygamber'in de bulunabileceği aktarılmış hatta peygamberin vefatından sonra yerine geçecek halifeleri ve sonraki dönemde yaşanacak belalara kadar aktarım söz konusu. Tarihi süreci bildiğimden midir bilmiyorum ancak bu yönüyle tam kavrayamadım. Yaratıcının bulunması konusu hariç ben daha çok yaşanan olayların hikmetlerinin yazıldığını söyleyebilirim. Bu kısmı benim için çok anlamlı oldu. Elbette her yaşananda bizim göremediğimiz bir hayr vardır işte bunları yakalamak oldukça kıymetliydi benim için. Kitabın isminden ve temel konusu olan tefekküre atıfta bulunarak Bediüzzaman Said Nursî (k.s) hazretlerinin bir sözüyle hepinize selam edelim; "İ’lem Eyyühel-Aziz! Tefekkür Gafleti İzale Eder."
Natık Oğlu Fadıl
Natık Oğlu Fadılİbnü'n-Nefîs · Büyüyen Ay Yayınları · 201932 okunma
96 syf.
6/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Farklı Bir Felsefî Roman
İbnü'n-Nefîs, Fâdıl b. Nâtık isimli eserinde, İbn Tufeyl'in Hayy b. Yakzan'ına benzer bir atmosfer yakalamış ancak ondan farklı olarak, akıl yoluyla sadece yaratıcı değil, yaratıcının elçisi olan peygamberler ve peygamberlik de keşfedilebileceğine dikkat çeker. Yazar, romanda görüşlerine deliller sunmuş ve bunları çok güzel bir şekilde gerekçelendirmiş. İkna kabiliyeti bu yüzden yüksek. Fakat bazı kısımlar havada kalıyor ve bir anda onun keşfinin nasıl olduğu anlaşılmıyor. Mesela ana karakter hiç bilmezken peygamberin yaşını nasıl bildiği belli değil ve romanda buna dair bir yol çizilmemiş. Yani yaşını nasıl bildiğini okuyucunun bilmesi pek mümkün değil. İbnü'n-Nefîs, romanın sonlarında, üstü kapalı şekilde, baş hekimliğini yaptığı Sultan Baybars'a yer vermiştir. Baybars'ın şahsî özelliklerinden ve az-biraz özel hayatından bahsetmesi, bu kitabın tarihî bir değer taşıması açısından önemlidir. Sonuçta yazıldığı tarihe bakılınca roman kisvesi altında değerlendirirsek, İbn Tufeyl'in eserinin üstüne koyulmuş, yani bir gelişme söz konusu. Bu yüzden önce İbn Tufeyl'in "Hayy b. Yakzan"ı, sonra bu eser okunmalıdır.
Natık Oğlu Fadıl
Natık Oğlu Fadılİbnü'n-Nefîs · Büyüyen Ay Yayınları · 201932 okunma