Düşüncelerimiz öylesine ayrı yönlere sapmıştı ki salt karşı çıkmak için bile olsa birbirimize aykırı fikirler üretiyoruk durmadan ve yeniden sağlıklı bir iletişim kurabilmeyi anlaşılmaz bir istekle umuyorduk.
Ne sanat, ne güzellik ne aşk vardı artık, her şey yerlerde sürünüyordu. Mutluluk bile yalnızca cinsel doyum, haz ve hayal üstüne kurulu anlık bir patlama, soğuk, rastlantısal bir alışverişti.