“Bütün yanlışlarım, gözden ve elden kaçırdıklarım, tutabildiklerim ve benim kıldıklarımla bir hayat yaşadım ve ben olmaktan, iyi kötü ama böyle olmaktan en sonunda hoşnutluk duymaktayım. Garip bir bilgelik, güçlülük, yıkılmazlık duygusu var içimde. En sonunda ele geçirmeyi başardığım bir özgüven. Bu yüzden de çırılçıplak kalmaktan ve bir kadın, bir insan ve hala temiz olduğumu herkese göstermek için soyunmaktan kesinlikle korkmuyorum.”
İnci Aral; acıları, kederleri ve mutluluklarıyla dolu dolu yaşanan hayatın bir yerinde, bir dönüm noktasında geçmişiyle ve kendi kendiyle hesaplaşırken böyle diyor ve İçimden Kuşlar Göçüyor'da; bir kadının tek başına yaşaması ve yalnız taşıması gereken uzun, güç bir dönemde yaşadıklarını ve kendini pek az yazarın cesaret edebileceği bir biçimde ortaya koyarak, hiçbir şeyin arkasında sığınmadan, içtenlik hatta acımasızlıkla sunuyor. (Arka kapaktan)