Dr. İsmet Görgülü, 1949 yılında Denizli'de doğdu. 1965'te Erzincan Askeri Lisesi'nden, 1967'de Kara Harp Okulu'ndan, 1980'de Kara Harp Akademisi'nden, 1989'da Silahlı Kuvvetler Akademisi'nden mezun oldu. Almanya'da kurs gördü, sonrasında 1985-1987 yıllarında Leopart Tank Tabur Komutanlığı yaptı. 1995-1997 arasında sürdürdüğü Milli Güvenlik Akademisi Öğretim Başkanlığından kendi isteği ile emekliye ayrıldı. Bilkent Üniversitesi'nde ders verdi. Halen Başkent Üniversitesi'nde Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi öğretim elemanıdır. Evli ve iki çocuk sahibidir. Almanca bilir. 14'ü kitap, 1'i harita olmak üzere toplam 28 çalışması yayımlanmıştır.
Türkiye'ye şeriat düzeni getirmek isteyenler; Atatürk milliyetçiliğine dayalı, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni İslam cumhuriyetine dönüştürmek isteyenler veya Türkiye'yi bölmek isteyenler; önlerinde en büyük engel olarak "Atatürk faktörü"nü görürler.
Atatürk faktörü nedir? Önce
Rıza Nur, bir uçtan bir uca devamlı gidip gelen bir kişidir. Balkan Savaşında Arnavutları ayaklandırır, Kurtuluş Savaşında milliyetçidir, anılarını yazarken ırkçıdır. Anılarında hem saltanatı ve hilafeti kaldırmış olmakla övünür; hem de hazırladığı parti programında hilafeti kurmak ister. "Türk Tarihi" adlı kitabında Mustafa
"...Benim ihtiraslarım var, hem de pek büyükleri. Fakat bu ihtiraslar, yüksek makamlar işgal etmek veya büyük paralar elde etmek gibi maddi emellerin tatminiyle değil. Ben bu ihtirasların gerçekleşmesini, vatanıma büyük faydaları dokunacak, bana da liyakatle yapılmış bir vazifenin canlı içi rahatlığını verecek büyük bir fikrin başarısında arıyorum. Bütün hayatımın ilkesi bu olmuştur. Ona çok genç yaşımda sahip oldum ve son nefesime kadar da onu korumaktan geri kalmayacağım."
''sayın 1k uygulama kullanıcıları tarih alanında okuma yapmayı seviyorsanız, türk tarih kurumunun e mağazasında çok uygun fiyatlara (bence) güzel kitaplar var.'' şeklinde bu sene içerisinde iki defa burada bu konuya dikkat çekmek için ileti yazmıştım;
#201347443
Kitabın ilk sayfalarında aslında tüm konuyu özet geçmiş sayılır. Sonrasında ise tüm iddialar yanıt ve detaylar var. Bazı kısımları hızlıca geçtim/atladım çünkü gereksiz uzatılan kısımlar var bence. Sonuç olarak güzel bir kitap, çok emek verilip, araştırılıp hazırlanmış.
Kitap geçmiş dönemlere ışık tutuyor bence herkesin okuması gerekir. Atatürk ile sohbet havasındaymış gibi geçiyor. Yazar Refik halit karay’ın başlarda milli mücadeleyi desteklemeyip Atatürk’ü mizah olarak eleştirdiğini bilmiyordum bu kitap sayesinde araştırıp bilgi edinmişte oldum.
Kitap büyük iftiraları konulara ayırıp onları da detaylandırmış. Çok sade bir dil ile anlatıp bol kaynak kullanmış. Font çok büyük ve sayfa kullanımı da biraz cömertçe olmuş, kitabı hızlı okunabilir bir hale getirmiş.
Kitabı okurken kin, nefret, kızgınlık ve üzüntü duymadan edemiyorsunuz. Bu kadar düşmanla beraber yaşadığımızın farkına varmak gerçekten can sıkıcı. Aslında kitap şunu öğretiyor, hep tetikte ol yobazlar insanlıktan nasibini almamış olduğundan cevaplarını iyi öğren dersini ver.
Ben kitabı çok beğendim. Özellikle Atatürk’ün her hamlesi ile millet için ne kadar uğraştığını görmek insana büyük gurur veriyor.