J. Mario Simmel kitaplarını, J. Mario Simmel sözleri ve alıntılarını, J. Mario Simmel yazarlarını, J. Mario Simmel yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sevgili Kitty, biz Almanlar iktisat mucizesini gerçekleştirebiliriz ama salata yapmayı beceremeyiz.
Salata yapmak artık kaybolmak üzere olan bir sanat. Orta Almanya'da salata fazla tatlı yapıldığından tadı bozulmuş pastaya benzer. Güney Almanya'da ada tavşanının yiyeceği gibi ekşidir. Kuzey Almanya'daysa ev kadınları salata yağı kullanırlar! Nasıl yapabilirler bunu anlamıyorum! O yağ kapı kilitlerini yağlamak için kullanılabilir ama, salata için asla!"
Üzerinde yaşadığımız dünyayı bir kargaşalığın ve rastlantının sonucu gibi kabul edebiliriz. Ama eğer bilinçli olarak ortaya çıkmışsa, bu bir şeytanın ustalığıdır. Bence rastlantı daha az üzücü ve aynı zamanda kabul edilebilir bir açıklamadır.
Eğer insan inanmıyorsa yarın diye bir şey de yok. Geçen saat güzel olsun çirkin olsun bir daha geri dönmüyor. Sessiz ol Susanne. Bu saatimiz güzel de geçse kötü de geçse yarın gelecek ve her şeyi bitirecek. Çünkü ölüm aşktan daha kuvvetli.
Kitap çok akıcı ve çok güzeldi. Tüm hayatını bir ilacı bulmaya adamış bir bilimadamının hikayesini anlatıyor kitap. 2.dünya savaşı ve soğuk savaş dönemini kapsıyor. Kitabın özü dünya uyuşturucu ticareti ve bir insanın Umut'u.
Merhaba UmutJ. Mario Simmel · Everest Yayınları · 201111 okunma
“İnsanı tehlikeye atan uyuşturucu madde değil, birçok başka konuda da olduğu gibi, uyuşturucu maddenin tehlikesinden kendini kurtaramayan insandır. Uyuşturucu maddeyi, insanlığı etkilemiş olan ve etkileyen bir sürü düşünceye benzetebiliriz.
Hangi politik görüş, hangi ideoloji, hangi dini inanç, çıkar peşindeki kişilerce kötü amaçlarla kullanılmamıştır ki? İnsanın psişik yapısı, korkuları ve bunalımları, gizli kalmış bencilce düşünceleri, başarıya ulaşma çabaları, bu dünyanın en güzel düşüncelerini bile düşman saydıklarımıza karşı kullanmayı mümkün kılar. Sosyal ve teknik gelişmenin bu kadar ilerlediği bir devirde bireyin kişisel sorumluluğu zorunlu olarak kısıtlanmaktadır. Bu nedenle içinde bulundukları zor durumları, kişiliklerini yitirmeden atlatmasını bilenlerin sayısı gittikçe azalacaktır.. “
Sıkıcı diyemeyeceğim fakat bunaltıcı savaş dönemi romanlarından sonra Yaşamak Ne Güzel'i okumak çok keyifliydi. Çok akıcı bir anlatımı var. Sayfaları birbirini ardına keyifle çeviriyorsunuz.
Jacob'un saflıkları zaman zaman sizi gülümsetiyor. Ve tabii ki yaptığı çapkınlıklar bir zaman sonra başına iş açacak gibi görünse de sürekli dört ayağının üzerine düşüyor. Şans ondan yana.
İşlerin kötüye gittiği dönemlerde bile o planını çoktan yaptı. Yenemediği rakiplerini yenmek için iflası bile göze aldı. Sonunda kendine bitirdi ama intikamını da aldı.
Sonunda sıfırdan başladığı yere Julia'sına döndü. Mutluluklar sana Jacob mutluluklar sana Julia. :d
Yaşamak Ne GüzelJ. Mario Simmel · Everest Yayınları · 201020 okunma
Vilma'yı sevdiğimi ne zaman farkettim, bilmiyorum. Fakat birden bire de olmadı bu. Böyle şeyler siz hiç anlamadan başlar, büyür, büyür ve sonunda farkettiğinizde çoktandır onun kurbanı olmuşsunuzdur.
Ana karakterlerden hem nefret edip hem de onlar için üzüldüğüm bir eser. Hem bu kadar iyi hem de bu kadar umutsuz bırakan cümleler yazdığı için yazardan da aynı şekilde nefret edip yine aynı şekilde hayran olduğum bir eser. Aşk dediğin laftır... Mutlaka okunmalı...