Devrim

Oswald: Anlatacak soluğum kalmadı efendim. Kent: Elbette kalmaz, cesaretini öylesine zorladın ki... Korkak köpek, doğa bile seni reddediyor, insan bozuntusu, terzi makasından çıkmış herif! Cornwall: Ne garip adamsın sen! Terzi makasından çıkmış ha! Kent: Evet, terzi makasından çıkmış, çünkü ne bir heykeltıraş, ne bir ressam, sanatlarında iki saatlik bir deneyimleri bile olsaydı, bu kadar kötüsünü yapamazlardı.
Reklam
N'olur amca, soytarına yalanı öğretecek bir öğretmen tut. Yalan söylemeyi öğrenmek istiyorum.
Sayfa 31 - SoytarıKitabı okuyor
"Yaşlılar lehine uydurulmuş bir töre olan yaşlılığa saygı, yaşamımızın en güzel yıllarında dünyayı bize zehir ediyor, bizim olması gereken nimetler de, biz ancak onlardan zevk alamayacağımız bir çağa gelince elimize geçiyor. Yaşlıların acımasız baskısı altında kalmanın bir zayıflık, hem de budalaca bir kötülükten başka olmadığını anlamaya başladım."
Devrim

Devrim

, bir kitabı okumaya başladı
Kral Lear
William Shakespeare
8.3/10 · 9bin okunma
Çadırın yanında bir kül öbeği vardır. Bu çadırlar Mıstık Ağanın çadırıdır. Mıstık Ağa, bu obanın, bütün öteki obaların kılıçlarını yapar. Dibeklerini işler. Oyar. Sazlarını, bağlamalarını, kavallarını yapar. Nakışlar vurur. Sedefler kakar. Kocaman, meşe kütüğü gibi sert ellerinde demir, bakır ağaç biçim alır, can alır. Mıstık Ağa sekseninde, bir çınar gibidir. Öyle olur olmaza ağzını açıp da bir çift laf etmez. Elleri konuşur. Ne söylerse elleri söyler. Dünyada onu işinden başkası ilgilendirmez. Bey bile onun çadırına korka korka girer. Bey herkes gibi, herhangi bir çobanmış gibi gelir, büzülerek yanında oturur. O Beye bir merhaba bile demez. Canı istemezse yüzüne bile bakmaz. Bir laf edecek olsa, öyle ters ters bir bakar, o bakışın altında Bey değil taş olsa erir, çeker gider. Kovması da böyledir. Bu Beyin, Mıstık Ağa tarafından böylece, çok kovulmuşluğu vardır.
Reklam
789 öğeden 1 ile 6 arasındakiler gösteriliyor.