Burak

Bir yaz günü, bir deniz kıyısında... Zamanın durduğu ve hayatın unuttuğu bir masada, yine bir akşamüstü rakısı için tokuşturduğumuz çay bardaklarını bir kerede dipleyip hiç anlaşamadığımız konular üzerinde tartışmakla meşguldük
Reklam
Burak tekrar paylaştı.
"Kadını götürüp mutfağa ya da süslenme odasına kapatıyor,sonra da ufkunun darlığına şaşırıyoruz;kanatlarını kesiyoruz,sonra da uçamıyor diye yakınıyoruz."
Kadının Kadın Olan İradesi:Simone De BeauvoirKitabı okudu
Burak tekrar paylaştı.
"Kurtulmak için bir başkasına bel bağlamak, yıkılmanın en güvenli yoludur."
Simone de BeauvoirKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Burak
Bir kitabı okumaya başladı
Bavul Dergisi Sayı: 46
Bavul Dergisi Sayı: 46Bavul Dergisi
8.5/10 · 30 okunma
250 syf.
·
Puan vermedi
·
855 günde okudu
Kafa Dergisi - Sayı 59 (Temmuz 2019)
Kafa Dergisi - Sayı 59 (Temmuz 2019)Kafa Dergisi
8.1/10 · 102 okunma
Reklam
Burak tekrar paylaştı.
Nihayetinde, Gözü arkada kalan aşıkların intikamını Birinin lmasi gerekiyor geceden
Klasik karamsarlıkta olumsuz sonuçlar için elin oğlunu suçlamayı, benimle ne alakası var, şunların yüzünden demeyi alışkanlık haline getirmek ki gençlik yıllarımda epey başvurduğum bir yöntemdi.(Yılları heba etmekten öteye gitmeyen bir karmaşadan başka bir şey değildir. Not alalım bu bilgiyi gençler!) Kesin başkası suçludur kafasıyla akıl yürütüp başka şey yapmamayı kapsayan karamsarlık türünde, asla ve asla olumlu bir yön bulamazsınız, tek faydası bol miktarda kaygınız olur ve onlarla debelenip durursunuz sonsuz kırlarda. Sonuçlar iyimserlerin umduğu kadar iyi olmadığında, bu kişilerin mutlulukları, sıradan karamsarlara göre daha büyük bir darbe yiyor ve bu kişiler daha büyük hayal kırıklığı ve olumsuz ruh hali yaşıyorlar burası kesin
Schopenhauer' in askerleriyiz
Burada asıl önemli olan şey, beklentileri düşük tutmak ve ters gitmesi muhtemel olabilen her şeyi detaylı şekilde göz önüne getirerek bu en kötü sonucu önceden görüp önlem alarak bir "ihtimali" "gerçeğe" dönüştürmek.
Ölmeden önce bir süre yaşadığım iyi oldu.
Reklam
Burak tekrar paylaştı.
Hiç kolay değil umursamama semtine varmak. Tıklım tıklım dolu her durak. Kapıları bile kapanmıyor trenin. Peki nereye varacak bu trenin sonu? Özgüvensizlik mahallesi, depresyon sokak, içe kapanıklık apartmanına mı?
Temkinli sevgi, tedirgin cesaret , pasif direniş; bencil duygudaşlık, kinayeli dürüstlük, üzüntülü kibir... Yarım kalmış yüzlerce cümle akar şimdi içine içine ağlayan bir yazardan. Sonra bir de geveze ceset! Susma artık diye bağırıyor mahcup bir mezardan.
Evrensel adaletin peşine düşmüş diri cesetleri hala garibanların ihaneti kokar. Üç kuruşa satılmış onurlar, şark kurnazlığı, timsah gözyaşları...
Hafta sonu gelince, ezilenler hıncahınç belediye otobüslerinde suni teneffüs saatlerini kutlarken, ezenler başka bir sermayedarın çevirdiği bir yeşillik üstünde insanlık egzersizleri yapıyorlar.
Resim