Hakkında
Uzun yıllardır farklı türlerde yazılar yazan Jack Amca, 2010 yılında başladığı blog yazılarına ilk olarak kendi kişisel sayfasındaki yazılarla başladı. Sonrasında Milliyet Blog'da çalışmalarını yayınlayan yazar, son olarak kurduğu kişisel blog sayfasında kişisel yayıncılığına devam etmektedir. Yazarın üzerinde çalıştığı alanların sosyoloji, edebiyat ve psikoloji olduğu bilinmektedir.
Okurlar
2 okur beğendi.
7 okur okudu.
31 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
Ağustos Böceği ile Karınca
Yer altı dünyasının bu karanlık ismini âlemde bilmeyen yokmuş.
Nerede bir yamuk yapan, mazluma eziyet eden varsa karşısında ağustos böceğini bulurmuş. Kendi çapında bir Robin Hood ruhu da taşırmış bizim böcek.
Mahallenin karısına kızına sarkan örümcekler, hırsızlık yapan hamam böcekleri ağustosu gördüklerinde hemen yollarını değiştirirlermiş.
KDYKitabı okudu
Yıllar sonra bir kez daha Türk ve Yunan orduları savaşmış ve Yunan orduları bir kez daha kaybetmişti. Tesadüfe bakın ki o anda Türkiye'nin genelkurmay Başkanı'nın adı "Mustafa Kemal Oğuz'du"
:)
Ağzımdaki çayı püskürttüm :))
Haram para yiyenlere karşı geliştirilen çözüm yöntemi :))
Kendilerine insan diyen bu yaşam formlarının ortadan kaldırılması için belediyelerin harekete geçmesi ve zehirli paralarla bu kişileri itlaf ederek toplumu rahatlatması gereklidir.
Sayfa 38 - KDYKitabı okudu
Özet geçecek olursak var olan tüm insan hakları insanlar içindir.
Hayvan bile olamayacaklara insan hakkı kullandırmaya kalkıştığınızda bütün işler tepetaklak olur.
Sayfa 365 - KDYKitabı okudu
Manası çok derin :)
Ne hak ve adalet yerini bulmuş krallıkta, ne de ahlaki değerlerden nasibini alan çıkmış. Tilkiden kral, çakaldan lider, yılandan ortak, tavşandan da yoldaş olmayacağı ortaya çıkmış.
Sayfa 125 - KDYKitabı okudu
İletiler
Yerli distopya olur mu?
Distopyalar neden hep New York ta Londra’da geçer? Uzaylılar Manhattan’dan başka memleket bilmiyorlar mı ki hep orayı işgal ediyorlar? Salgın çıkıyorsa hep Avrupa ve Amerikalılar mı zarar görür?
Bu ve benzeri Hollywood zırvalarına yeterince maruz kaldık bence. Filmi de çekilen 
Sıcak Kafa adlı kitapta ve henüz keşfedilmediği için beyaz perdeden şu an çok uzak olan 
Yaşamak Ölmektir de olabileceği gibi ütopya veya distopyalar bu coğrafyada olabilir.
Esasen de hep bu coğrafyada olur aslında ama batı kültürünün aşırı pompalanması bize hep tersini söyler. Uyanık olursak ütopyamıza da distopyamıza da sahip çıkabiliriz.
Yaşamak Ölmektir kitabı ve kapağının çağrıştırdıkları...
Amerikan macera romanlarında ve filmlerinde bir beyaz saray, capitol veya Amerikan bayrağı görseniz ne düşünürsünüz? Herhangi birinizin aklına "Anaaaa, lan burda cumhuriyetçilerle demokratlar arasındaki siyasi çekişmeler mi konu edinilmiş acaba?" der misiniz? Demezsiniz elbet. "Lan yoksa Gaptan Amariga demokrat mıymış?" diye de düşünmezsiniz.
Fakat Türkiye'de henüz böyle bir kültür de yok, edebiyat da yok, algılama da... Dolayısıyla kapakta bir forsu gördüğümüz anda bile aklımıza ilk olarak güncel siyasetle alakalı bir kitap mı sorusu geliveriyor.
Bu kitabın maalesef en büyük talihsizliği belki de hiç hak etmiyorken böyle bir ön yargıya kurban gidiyor olması olabilir.
Yaşamak Ölmektir
Yorumlar ve İncelemeler
