Sen nasıl bir sonla bittin öyle kitap! Beni Autwitz'deki tellerle acıtsaydın bu kadar kötü olmazdım!. Okuyan herkesin neden bu kadar beğendiğini okuyunca anlıyor insan. Nazilerin acımasızlığı, insanın zihnini, gözlerini öyle güçlü örseliyor ki...
Bruno ve ailesi Berlin'deki evlerinden taşınıp, asker babasının yeni görevine atanmasıyla OutWitz'e geliyorlar ve hayatlarının akışı eskisi gibi asla olmuyor. 9 yaşındaki bir çocuğun gözlerinden izlediğimiz hikaye, bize Nazilerin korkunçluğunun özetini bir kez daha anlatıyor.
Bruno arkadaş arıyor, hem de pijamalı, sıska ve berbat mutsuz görünen birbirine benzeyen insanların içinde. Neden hep çizgili pijama giyiyorlar? Neden tel örgülerin ardındalar?
Daha fazla yazarsam, gözyaşım damlayacak şuraya bir yere...
O yüzden okuyun derim. İnsanlığın tarihteki çirkinliğini hatırlamak için. Hatırlamak mı dedim, hiç unutulmadı öyle değil mi?...