Kemal Okuyan

Stalin'i Anlamak yazarı
Yazar
Çevirmen
Editör
8.4/10
112 Kişi
386
Okunma
61
Beğeni
4.918
Görüntülenme

En Eski Kemal Okuyan Gönderileri

En Eski Kemal Okuyan kitaplarını, en eski Kemal Okuyan sözleri ve alıntılarını, en eski Kemal Okuyan yazarlarını, en eski Kemal Okuyan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sınıf tavrı, ''bilinç'' in ''içgüdü'' ye, ''nesnel'' in ''öznel'' e üstünlüğü değildir. Sınıf tavrı, bir siyasal-teorik hattın, tarih bilinciyle donanmış bir programatik-örgütsel çerçevenin yardımıyla merkezi bir hedefe yöneltilmiş, bilinçli-içgüdüsel, tam-eksik, gerçek-yanlış kavrayışların bütününden oluşur. Eğer, Althusser terimlerinde ısrar edeceksek, sınıf içgüdüsünün temel problemi, dağınıklığı ve kesintili olması, tarih bilinciyle temasının zayıflığıdır.
Sayfa 35 - YazılamaKitabı okudu
Devrimci parti, ''işçi sınıfının aklı'' , bir siyasal mücadele aracıdır. Bu mücadelede bilimsel kazanımlar merkezi bir yere sahip olmakla birlikte, partinin misyonlarını yerine getirmede asıl işlevli olan, siyasal üretim ve bu üretimin somutlandığı bir dizi araçtır. Bu siyasal üretim, yalnızca komünizmin bilimsel temellerine erişmiş olan proleterlere somut hedefler göstermez, buna ek olarak ve daha da önemlisi, doğrudan proleterleri bir mücadele birliğine çeker.
Sayfa 43 - YazılamaKitabı okudu
Reklam
Sınıf mücadelelerine siyasal ve ideolojik, bir dizi araçla girdi yapmakla mükellef leninist öncü, kendisini aydınlatmacı görevlere fazla angaje ederse kaçınılmaz olarak bocalayacaktır. Bocalamak bir yana, sınıfla ilişkilerini tek ve pedagojik bir kanaldan sürdüren bir örgütün devrime öncülük etmesi veya sınıfı devrimci görevlere taşıması kesinlikle olanaklı olmayacaktır.
Sayfa 51 - YazılamaKitabı okudu
İşçi sınıfına ''bilinç'' dışarıdan gidecek... İşçi sınıfına dışarıdan bilinç gitmesi, işçi sınıfı ile işçi sınıfının öncü örgütlenmesi arasındaki açıyı kapatmayacak. Bu bir... İkinci olarak, öncü örgütlenme, işçi sınıfına müdahale görevlerini ''bilinç taşıma'' ya indirgemeyecek. Bu iki... ''Ne Yapmalı''cılar, ilk bakışta ''sınıf''ın devrimci mücadeledeki yerini sorgular nitelikte gözüken bu temel noktaları bütünüyle sahiplenmeden tek bir kalıcı başarıya imza atamazlar. Ve daha da önemlisi, sınıfın devrimci gücünün açığa çıkması için, ille de sınıfın aydınlanması gerekmediğini kavramadıkça, ''kalkışma'' dönemlerinde tribünlerde oturmak zorunda kalırlar
Sayfa 53 - YazılamaKitabı okudu
160 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kitap Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla ilgili 27 tezi ele alıp teker teker değerlendiriyor. Bu tezlerin bir kısmı gerçekten kafa yorulması gereken, bir kısmı ciddiye bile alınmayacak kadar saçma, çok az bir kısmı mantıklı olmakla birlikte genel olarak anti-komünistlerin öne sürdüğü tezlerdir. Ama sadece bu tezleri ele alıp onları değerlendirmiyor.Aslında o tezlerin değerlendirilmesi sırasında konuya nasıl yaklaşmamız gerektiğine dair çok farklı ve bilimsel bir bakış açısı bize sunuluyor. Tezler kendi aralarında siyasal,ekonomik,tarihsel,uluslararası olarak 4 ayrı bölüm kapsamında inceleniyor. Yine konunun önemine göre bazı tezlere uzun cevaplar verilirken bazı tezlere cevap kısa tutuluyor. Tezlerin incelenmesinde çeşitli eleştiriler getiriliyor, tarihsel olarak ele alınıyor ve güzel tarafı da 4 farklı başlıkta ele alınan tezler sonuçta aynı anafikre bağlanıyorlar. Kemal Okuyan sorunları farklı açılardan değerlendirmiş ama kastettiği şey, yani sonuç hep aynı. Bu bakımdan son derece tutarlı kalıyor ve sorunun özüne olan vurgu önem kazanıyor.
Sovyetler Birliği'nin Çözülüşü Üzerine Anti-tezler
Sovyetler Birliği'nin Çözülüşü Üzerine Anti-tezlerKemal Okuyan · Yazılama · 201455 okunma
Sovyetler Birliği'nin dostları da vardı. Ne olursa olsun, sınıfsız bir toplumun inşası için gösterilen çabaların yanında duruyor, sosyalizm ülkesinin kazanımlarına tanık oldukça içten bir heyecan duyuyorlardı. Sovyetler Birliği'nin dağılması ile birlikte dostların da kafası karıştı, ''nerede hata yaptık'' sorusu birçoğunu öbür tarafa atıverdi. Kimisi komünizmin imkansızlığına ikna olmuştu, kimisi piyasayla baş edilemeyeceğine... Sovyetler Birliği'nden ve kendi geçmişinden utananlara da rastlanıyordu, büyük bir hırs ve arsızlıkla kendilerini aklamaya, geçmişlerinden kurtulmaya soyundular. Oysa Sovyetler Birliği yıkıldı diye emek-sermaye çelişkisi ortadan kalkmadı, emperyalizmin temel özelliklerinde herhangi bir değişiklik olmadı. Dünyada hala ezenler ve ezilenler, sömüren ve sömürülenler var. Sovyetler Birliği'nin çözülüşü, ezilip sömürülenlerin eşitlik ve özgürlük için sürdürdüğü mücadeleye doğal olarak büyük bir darbe vurmuştu. Ama bu mücadelenin gündemden düşmesi söz konusu olamazdı, emekçi kitleler farklı coğrafyalarda farklı yoğunluk ve biçimlerde zengin sınıflara karşı kavgalarını sürdürüyorlardı.
Sayfa 13 - YazılamaKitabı okudu
Reklam
410 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.