Kitabın bittiğine üzüldüm mu sevindim mi pek anlam veremedim. Evet aralarda değişik hikayeler çarpıcı hikayeler vardı ama yine de okurken çoğu zaman ben bu kitabı neden aldım dedirtti.
19 öyküden oluşan bir kitap. Öykülerin bir kısmı gerçekçi bir yaklaşımla ele alınmışken, bir kısmı da fantastik ögeler içermektedir. Yazar Petruşevskaya Gogol, E. A. Poe'den esinlenmiştir. Öyküler çoğunlukla Sovyet Rusya dönemindeki kadın hayatının zorluklarından bahsetmektedir.
Ben oldukça sevdim. "Fıskiyeli Ev" "Hijyen" ve "Siyah Palto" favori öykülerim oldu.
İçindeki hikayeler bana oldukça Mine Söğüt’ü çağrıştırdı. Kadınlar, terk edilen çocuklar, üzüntüler, unutulmuşluklar..ve kocaman bir boşluk.
^Benim için okuması zor bir kitap oldu. Dilerim daha neşeli öykülerle gelecek günlerde kafam dağılır.
Rus yazarlar her döneme damga vuracak yazma yeteneğine sahiplerRus edebiyatının yaşayan efsanesi kabul edilen Lyudmila Petruşevskaya öykülerinden bir seçki Evler Cinler Perdeler.Öykülerin kahramanı kadınlar ve küçük kızlar.Gerçekçi ve fantastik gerçeklik tarzında yazdığı öyküler sanat filmi gibiydi.Uzun karanlık koridorlar, yok olanlar, hayalle gerçeğin karıştıgı ortamlar. Okurken biraz emek vermek gerekiyor.Her satırı dolu dolu olan kitaplardan
20 hikayeden oluşan bir kitap.
Hikayelerin bazıları çok ilgi çekici ve sürpriz sonlu bitiyor.
Ancak genel olarak beğenmediğim bir kitap oldu. Zira sıradan hikayeler de vardı. Bazı hikayeler tam bitmemiş gibiydi, ne anlattıklarını veya nereye bağladığını pek anlamadım.
İçinde çok absürt hikayeler de vardı. (ki bunları sevdiğimi söyleyebilirim.).
Örneğin günümüze benzer bir salgın hastalığı konu olan absürt bir hikaye vardı.
