Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mehmet E. Sarıkaya

Mehmet E. Sarıkayaİnsanı Anlamanın Tarihi yazarı
Yazar
8.4/10
9 Kişi
41
Okunma
0
Beğeni
412
Görüntülenme

Mehmet E. Sarıkaya Gönderileri

Mehmet E. Sarıkaya kitaplarını, Mehmet E. Sarıkaya sözleri ve alıntılarını, Mehmet E. Sarıkaya yazarlarını, Mehmet E. Sarıkaya yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ailelerin ve annelerin en sık yaptığı hata da bu değil mi?
Mahler, bireyin psikolojik doğumuna ayrılma-bireyleşme evresi adını vermiştir. Ayrılma, çocuğun anneyle ortak yaşamsal birleşme durumundan çıkışının ifadesidir. Bireyleşme, kendi ayırt edici bireysel özelliklerini üstlendiğini gösteren başarıları içerir. Bu evreler özdeş değildir. Birbirinden farklı biçimlerde ilerleyebilirler; birinde ya da öbüründe gecikme ya da erken gelişme görülebilir. Çocuğun bireyleşmeye yönelik doğuştan gelen yönelişine müdahale eden, onun yanından hiç ayrılmayan ve onu çocuksu olmaya zorlayan bir anne -çocuğun; bilişsel, duyuşsal, algısal işlevleri erken gelişmiş bile olsa- kendi/öteki ayrımında gerilemeye yol açabilir.
Sayfa 62 - Kanın Kitap
Kıskançlık, elinde olanı yitirmekten korkmak; haset ise, kendi istediğinin bir başkasında olduğunu gördüğü için acı duymaktır.
Reklam
Freud’a göre toplumun baskıları olmasaydı insanlar dürtülerinin boşalımını rahatça sağlar ve psikolojik sorunları olmazdı. Bunu “uygarlığın bedeli nevrozla ödenir” sözüyle açıklamıştır.
Çocukların, sevilmekten çok ebeveynlerine ihtiyaçları vardır, nefret edildiklerinde, hatta nefret uyandırıcı olduklarında süregiden bir şeye ihtiyaçları vardır. (Winnicott, 2019)
338 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
. Winnicott'a göre psikoterapide gerçekte yeni bir şey asla olmaz; olabilenin en iyisi, bireyin gelişiminde tamamlanmayan bir şeyin aslında daha geç bir tarihte, tedavi sırasında bir ölçüde tamamlanmasıdır. Winnicott, bireyin hayatındaki en önemli dönemlerden biri olan ergenliğin özelliklerinde, ergenlerin yaşamları ve canlılıkları olacaksa
İnsanı Anlamanın Tarihi
İnsanı Anlamanın TarihiFatih Pulat · Kanon Kitap · 201936 okunma
338 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kitap bir çok psikolojik yaklaşımı özetleyen, özellikle bu alana ilgisi olan kişiler için başucu kitabı niteliğinde.Beni en çok etkileyen yaklaşım Duygu odaklı terapi yaklaşımıydı. Psikolojiye ilgisi olan herkese bu kitabı öneririm. Bazı kavramlar ve yöntemler zaman zaman zorlasa da akıcı bir kitap
İnsanı Anlamanın Tarihi
İnsanı Anlamanın TarihiFatih Pulat · Kanon Kitap · 201936 okunma
Reklam
İnsan ilişkilerinde etik olarak en ilkel tavır haset duygusudur.En olgun tavır ise şükran duygusudur.
Sayfa 295 - KanonKitabı okudu
Kız çocuğu babaya yönelik çok yoğun libidinal yatırım içerisindedir.Baba tarafından reddedilirse libidinal yatırım yerine saldırganlık yatırımı ön plana geçer.Babaları tarafından sevilmeyen, itilen, aşağılanan kız çocukları babalarının şahsında tüm erkeklere karşı öfke ve nefret doludurlar.Karşımıza her an bir erkek düşmanı olarak çıkabilirler.
Sayfa 294 - KanonKitabı okudu
İnsanların ağzından çıkan şeyleri dinlemeyin.Karınlarında, midelerinde neler olup bitiyor, onları anlayın.
Sayfa 266 - KanonKitabı okudu
Greenberg’e göre, ödün vermek başarılı bir ilişkide oldukça önemlidir.Geeenberg, ödün vermenin, mecbur olduğumuz için verdiğimiz bir taviz değil, istediğimiz için bir şey vermek ya da vazgeçmek anlamına geldiğini belirtmektedir.
Sayfa 262 - KanonKitabı okudu
Reklam
Greenberg’e göre boşanmaların önceliği aşamasında kadınların şikayet etmesi ve eleştirmesi, erkeklerin de hiçbir şeye karşılık vermemesi ve taştan duvarı oynaması sıklıkla gözlemlenmektedir.
Sayfa 262 - KanonKitabı okudu
İlişkisel psikoterapi
İlişkisel psikoterapi, terapistin danışanı değiştirirken danışanın da terapisti etkileyerek değiştirdiğini savunur. Her iki kişinin dinamik dünyası birbiriyle etkileşmekte ve bu etkileşimden yeni bir anlam türetilmektedir. Sadece terapistin etkinliğini savunan klasik yaklaşım yerine terapist ve danışanın birbirini etkilediği çift kişilik terapi anlayışını ortaya koyması, ilişkisel kuramın geliştirmiş olduğu en değerli yeniliktir.
Sayfa 235 - KanonKitabı okudu
İnsan kendi durumunun ve sıkıntısının başka biri ya da bir dış güçten kaynaklandığına inandığı sürece kendisini kişisel değişime adamasının ne anlamı var?
Sayfa 174 - KanonKitabı okudu
Uygarlığın Bedeli Nevrozla Ödenir
Freud, insanı saldırganlık ve cinsellik dürtüleri denetim altına alınması gereken olumsuz ve yıkıcı bir varlık olarak tanımlamıştır.Ona göre toplumun baskıları olmasaydı insanlar dürtülerinin boşalımını rahatça sağlar ve psikolojik sorunları olmazdı.Bunu “uygarlığın bedeli nevrozla ödenir” sözüyle açıklamıştır.
Sayfa 34 - KanonKitabı okudu
Özellikle genç yaşlarda, orta yaş ve üstündeki erkeklerle evlendirilen kadınların yaşamış oldukları tatminsiz hayat sonucunda oluşan ruhsal durumları ve baskıcı toplumdan dolayı bu mutsuzluklarını dışarı yansıtamamaları, vücutlarında herhangi bir tıbbi problem yokken hastalanmalarına neden oluyordu.
Sayfa 24 - KanonKitabı okudu
185 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.