Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Eryılmaz

Mehmet EryılmazSöyleşiler yazarı
Yazar
Editör
9.5/10
26 Kişi
88
Okunma
1
Beğeni
1.781
Görüntülenme

Hakkında

Mehmet Eryılmaz, Marmara Üniversitesi Radyo Televizyon bölümünden mezun oldu. Mimar Sinan Üniversitesi Sinema–TV bölümünde öğrencilik yaptı. Kısa film, deneysel ve belgesel filmler üzerinde yoğunlaştı. Sinema üzerine yazılar yazdı, birçok reklam filmi ve klip yönetmenliği yaptı. Son yıllarda, “Türk Musikisi” üzerine yaptığı kültürel içerikli filmler “Nazım Hikmet Şarkıları” ve “Bedr” filmiyle tanındı. ”İklimler” filminde rol aldı. “Hazan Mevsimi” ilk uzun metraj filmidir. “İstanbul’da Bayram Sabahı” ve “Refik Ahmet Sevengil RAS” son iki yılda ürettiği dramatik belgesel filmlerdir. Yerli ve yabancı birçok festivale katıldı. Jüri üyelikleri yaptı. Sinema alanında 13 ödülü sahibi. 2012 Aydınlık Bir Adam - Refik Ahmet Sevengil (Belgesel) 2011 İstanbul'da Bayram sabahı (Belgesel) 2008 Hazan Mevsimi (Kurmaca) 2007 İklimler (Oyuncu) 2005 Türk Musikisi Ustaları (Belgesel) 2002 Nazım Hikmet Şarkıları (Belgesel) 1994 Bedr-Sinemada Bir Dolunay (Belgesel) 1993 Seviyorum Ergo Sum (Kısa Film) 1991 Sessiz (Kısa Film) 1989 Gençlik dramaları 4 kısa film (Kısa Film)
Unvan:
Senarist, Yönetmen

Okurlar

1 okur beğendi.
88 okur okudu.
4 okur okuyor.
89 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Nuri Bilge Ceylan:
Bizim halk zayıflığı sevmiyor. Zayıflığın ne şekilde olursa olsun sergilenmesini bir erdem olarak görebilecek bir gelenek yok. Biraz da bu nedenle Erdoğan bu kadar oy alıyor. Tevazu falan hiçbir zaman gerçek bir üst değer olamamıştır bizde. Bir ortamda mütevazı olmaya kalkarsanız saygı hemen azalmaya başlar, hissedersiniz.
Sayfa 230 - Norgunk Yayıncılık, Nuri Bilge Ceylan.Kitabı okudu
Reklam
Ne cemaatlerin, ne inançların ne de ideolojilerin sıcak kucağına sığınmış biri değilim. Bulanık suda yolunu bulmaya çalışan bir balık gibiyim. Fareli köyün kavalcısı olamam. Zaten fareleri götürecek bir yerim de yok.
Nuri Bilge CeylanKitabı okudu
İç dünyanın derinliği ile ağızdan çıkan söz arasındaki uçurum her zaman acı vermiştir bana.
Sayfa 11 - Norgunk Yayıncılık, Nuri Bilge CeylanKitabı okudu
Sinema henüz bir Dostoyevski çıkarabilmiş değil.
Sayfa 111 - Norgunk Yayıncılık | Nuri Bilge Ceylan
Kitap okuma vs film izleme
Çünkü insanlar kolay şeyleri seviyor, kitap okumak ise görece yorucu ve vakit alıyor. Bir film ne kadar ağır olursa olsun iki saatte bitiyor sonuçta. Bir romanı okumak ise en az üç-beş gün gerektiriyor. Televizyon gibi eğlendirici ve hazmı kolay, İnternet gibi interaktif şeylerin yanında tercih edilmesi zorlaşıyor. Birçok insan zaman boşa geçiyor, bir şeyleri kaçırıyorum duygusuna kapılıyor kitap okurken.
Sayfa 111 - Norgunk Yayıncılık | Nuri Bilge Ceylan
Henüz kayıt yok
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
211 syf.
10/10 puan verdi
Filmlerini muğlaklık ile nitelendirdiğimiz bir yönetmenin, kitapta yer alan ilk söyleşisinden son söyleşisine kadar neredeyse aynı şeyleri söylediğini, her bir eserinin aynı içtepiden beslendiğini görmek şaşırtıcı gelebilir, ancak sinemada "auter" kavramı da tam böyle bir durumu açıklar aslında. Esin kaynağının sinemadan daha çok edebiyat olduğunu da açıkça görebiliyoruz Ceylan'ın. Ayrıca, filmlerinden çok neden yönetmenlerini anlamamız gerektiğine de çok güzel vurgulamış bir çalışma olmuş.Nice çalışmaların; Zeki Demirkubuz, Semih Kaplanoğlu gibi yönetmenlerimiz içinde olması temennisiyle...
Söyleşiler
SöyleşilerMehmet Eryılmaz · Norgunk Yayıncılık · 202288 okunma
311 syf.
·
Puan vermedi
İstanbul Teknik Üniversitesi elektrik mühendisliği bitirmiş bir gencin kendini bulmak için , Avrupa'ya gidip bir yandan bulaşık yıkayarak ve garsonluk yaparak geçimini sağlayıp bu esnada sürekli sinema izleyen , elinde bir fotoğraf makinesi fotoğrafçılığa merak saran bir kişiden bahsediyoruz: Nuri Bilge Ceylan. Burada da aradığını bulamayan Bilge , doğuyu da gördükten sonra , Türkiye 'ye dönmüş ve Ankara'da Askerliğini yaparken okuduğu kitapların etkisiyle sinema serüveni başlamıştır. Kitap; çeşitli varoluşsal sancılar çeken karakterler ve bu karakterlerin yaratıcısı Nuri Bilge Ceylan' in dünyasını ele alıyor . Bu dünyaları az da olsa anlamak istiyorsanız durmayın kitaba başlayın derim . Gerçekçi ve beni de en çok etkileyen belki de çocukluğumu gördüğüm şu alıntı ile incelememi noktalamak istiyorum: "Babam çok para gitmesin diye saç tıraşım için elle çalıştırılan bir tıraş Makinesi almıştı.Erkek çocukların hepsi için kısacik 'alabros' denen basit bir saç modeli neredeyse standarttı. Her taraf kısa ama sadece önde biraz uzun bırakılan bir saç . Kısa saçtan ön taraftaki uzunca saç bırakılan bölüme geçişin biraz yumuşak olması gerekiyordu.berberler onu daha iyi yapardı. Esasen berberlerin maharetlerini gösterebilecekleri tek yer de zaten bu geçişti. Babam bu geçişi biraz sert yapıyordu." İyi okumalar.
Söyleşiler
SöyleşilerMehmet Eryılmaz · Norgunk Yayıncılık · 202288 okunma
311 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Böyle bir kitap ortaya çıktığı için çok mutlu oldum. Nuri Bilge'nin hayata, insana ve olaylara bakışı beni çok keyiflendirdi. Bende de olan ancak tam olarak dile dokemedigim hisleri sahiplenip rahatlıkla ortaya koyuyor sanki; örneğin her yerde evi ve kitaplarıyla yaşayabileceği ancak büyük şehirdeki o kalabalıklar içindeki yalnızlık hissini sevdiği, gezmeleri sonucu her yer ve insanın aynı olduğunu fark edip etrafındaki insanlara yoğunlaşması, otorite ihtiyacı hakkındaki düşünceleri beni etkiledi. Henüz hayatta o kadar deneyim elde etmesem de analiz ettiğim şeyler onun deneyimleriyle sonuca vardı bir bakıma.
Söyleşiler
SöyleşilerMehmet Eryılmaz · Norgunk Yayıncılık · 202288 okunma