Mehmet Işık, X tarihinde M şehrinin T köyünde dünyaya gelmiştir. C Üniversitesi K bölümünü bırakıp S Tiyatrosunda gönül verdiği oyunculuğa başlamıştır. Zamanla televizyon oyunculuğu da yapmış olan Mehmet daha sonra düşüncelerini karalamaya karar vermiştir. Yaşadığı tatlı aksaklıklar onu yazarlık dünyasıyla bir türlü tanışamamasına sebep olmuştur. On beş yılın birikimi sonunda ilk kitabı olan “Komiser Muharrem Baltalı Hano’nun Peşinde” adlı romanıyla yazarlığa ilk adımını atmıştır.
Görüldüğü gibi Mehmet Işık’ın kim olduğunun bir önemi yoktur, ama bir amacı vardır; yazdığı yazılarla insanların kalbine, düşüncelerine dokunmak, okurun dünyasına girip onunla çeşitli yolculuklara çıkmaktır. Yazdığı romanları “Gizem” teması altında, farklı bir bakış açısıyla okura sunmayı hedeflemektedir. Bazen aşina olduğumuz bir hikâyeyi küçük detaylarla bambaşka bir boyuta taşırken bazen de ilginç bir fikirle okuru farklı bir hayal dünyasına yollamayı amaç edinmiştir kendisine. En önem verdiği şey ise “Empati”dir. Okurun; sevmeyi ve sevilmeyi hissetmesini, aşkı-mutluluğu-hüznü iliklerine kadar yaşamasını, hayal kırıklığını, herkesten gizli bir şekilde bir köşede ağlamanın verdiği acı tatlı tarafı, bir sözün içince ya da hikayenin bir parçasında saatlerce kaybolup bazı şeyleri sorgulamasını, yeri geldiğinde ailesini-dostlarını-arkadaşlarını gözden geçirmesini, gerçek hayattan kısa bir süreliğine kopup ütopik veya distopik bir dünyaya açılmasını, hiç ummadığı bir anda yüzünde oluşan tebessümün belki de en acı dolu olanından olmasını, hikayenin sonunda transa girip anlamsızca duvara bakılmasını, karakterin başına gelen şey yüzünden sinirlenip kitabın bir köşeye fırlatılmasını ve daha yazılacak birçok duyguyu yaşamasını arzulamaktadır. İşte buradaki amaç, romanı okurken hangi duygu durumunda olursanız olun romanın bir sözünde bir parçasında kendinizi bulmanızdır. Bunu bulduğunuzda Mehmet Işık’ın kim olduğu bir anlam kazanacaktır. Eğer romanlarında bunu sağlayamayıp, size bir ayna olmayı başaramıyorsa işte o zaman Mehmet Işık’ın kim olduğunun hiçbir önemi yoktur. Kısacası kim olduğuna karar verecek olan sizlersiniz ve bunu romanlarını, hikayelerini veya sözlerini okuyarak yapacaksınız. Hepinizin dünyasında Mehmet Işık’ın bambaşka biri olacağından eminim.
Sevgili Dostlar, Sevgili Arkadaşlar…
Size yeni yılda güzel şeyleri herkes söylüyor ben öyle yapmayacağım. Hepinizin yaşadığı sıkıntıların birçok paydasının aynı olduğunu az buçuk biliyor, tahmin edebiliyorum. Emin olun geçen seneden çok daha iyisini veya daha kötüsünü yaşayabiliriz. Sevdiklerimiz ansızın kalbimizi kırabilir. Eşim dediğiniz insan bir güzel sözü esirgeyebilir. En anlaşılmak istediğiniz anda değer verdiğiniz insanlar sizi anlamayabilir. Yüzünüzdeki mutluluk maskesi bile siz tanımayan insanları rahatsız edebilir. Ya da tam tersi; bir çiçek buketi yerine bir papatya anlam kazanabilir, bir çift güzel söz yerine bir sarılma her şeye bedel olabilir. Muhteşem bir hediye yerine basit bir hediye size çok daha anlamlı gelebilir. 364 gün kötü geçip 1 gün iyi geçtiğinde “muhteşem bir yıldı” demekte sizin elinizde. Hepsini geçtim hiç kimseniz yoksa evinizde mutlaka bir ayna vardır. Hiçbir şeyin kolay olacağını söylemiyorum, herkesin bakış açısı, sorunlarla baş etme gücü farklıdır. Ama ona anlam katacak olan sizin düşüncelerinizdir. Basit ama güzel anların tadını doya doya çıkaracağınız bir sene olması dileğiyle...
"Katil olmak için birini öldürmeye gerek yok. İnsan hayallerine sırtını döndüğünde, kendi kendinin katili olmaz mı sence? Ya da hayallerini başkaları öldürdüğünde katil sayılmazlar mı? Bence en büyük cinayet bu. Bir insanın elleri yerine, vicdanının kanla kaplı olması."
Bazen ne düşünüyorum biliyor musunuz dostlar; tamam Allah inancımız var, Cennet ve Cehennem'e, hesap gününe de inanıyoruz ama hani bir nefistir dürter ya insanı...
Dersin kendi kendine:
"Allah'ım şu dünyada da kahrolduğunu göreyim canımı yakanların. Beşeri adalet tökezlese de ilahi adaletten sual olunmaz ama ölmeden azıcık bari
Ahmet Ümit okumayı, polisiye eserler içerisinde kaybolup ipucu aramayı seven ben; bu eserde hiçbir tahminimde doğru çıkmadım, planladığım son ile karşılaşmadım ve kimin hangi kılığa girdiğini bir kez hariç çözemedim. Alt metinlerinde bir sürü şey açıklayan bu eserde yoğun duygular arasında boğuşurken; zihnimde sıralı olan polisiye ve Türk roman
Mehmet Işık / Komiser Muharrem Baltalı Hano’nun Peşinde
Aşkı, öfkeyi, gücü ve dramı fazlasıyla hissedeceğiniz bir kurgusu var kitabın. Aynı zamanda adalet kavramını eleştirecek ve alt metinlerdeki mesajlarla da sorgulama yapacaksınız. Birbirinden zeki olan iki karakterin zeka oyunlarına bayılacak, farklı karakterlerin kurguya kattığı tat ile