Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Metin İşçi

Metin İşçiSiyasi Düşünceler Tarihi yazarı
Yazar
8.7/10
7 Kişi
23
Okunma
3
Beğeni
1.579
Görüntülenme

Metin İşçi Sözleri ve Alıntıları

Metin İşçi sözleri ve alıntılarını, Metin İşçi kitap alıntılarını, Metin İşçi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aslında nerede insan kendi düşüncesiyle, mevcut inanç sistemi arasında çelişkiye düşerek sistem ve taraftarlarınca dışlanmışsa, orada yeni arayışlar baş göstermiştir.
yazar..
Siyasal Düşünceler Tarihi dersi ilk uygarlıklardan başlayarak günümüze kadarki süreçte insanlığın düşünsel gelişimini irdeleyecek ve de özellikle bu gelişimin siyasal boyutlarını tartışmaya açacaktır. Bu şekilde öğrencilerimize siyasal düşüncenin temelleri ile gelişim gösterdiği boyutları aktarılmış olunacaktır. Bu perspektifi ile öğrencilerimizin sosyal teoriyi anlama ve değerlendirme kapasitelerine temel oluşturacak bu ders notları, alanın temel kaynaklarından yararlanılarak hazırlanmış bir özet metindir. Daha ileri seviyede okumalar için kaynakçada yer alan referans yapıtlar önerilir..
Reklam
İlkel insanlar ne düşünüyorlardı ve nasıl düşünüyorlardı? Düşünce tarihinin temelinde evreni anlama ihtiyacı yatmaktadır. Bu ihtiyaç, insanlığın uzun tarihi geçmişinde duygu, inanç, düşünce ve siyasi sistemlerin doğuşunda etkili olmuştur. Dolayısıyla, insanı çevresine hakim olmaya zorlayan ihtiyaçlarla, tabiatı anlama merakı siyaset kurumunun doğuşunda rol oynayan faktörler arasında en önemlilerindendir.3 Antropologların Eskitaş (Paleolitik) Çağ ya da ilkellik dönemi dedikleri çağda, insanlar toplayıcılık, avcılık ve balıkçılık yaparak hayatlarını devam ettirmişlerdir. Daha sonra çevresini kontrolü altında tutacağının bilincine varan insan, günlük hayatında kullanabileceği çeşitli aletler yapmıştır. Bu şekilde tabiata hakim olmaya çalışan insan, diğer insanlarla yardımlaşabilmesi sayesinde varlığını sürdürebilmiştir..
Avlanırken aile fertleri ile yardımlaşan ilkel insan, başardığı her şeyi taklit yoluyla diğer insanlara aktararak bu konuda belli bir standarda ulaşmıştı.
önemli kavramlar’
İlkel Topluluk, İlksel Düşünce, Eskitaş Çağı, Ortataş Çağı, Yenitaş Çağı..
Siyasal düşünceler büyük oranda din ve etiğin tesirinde kalarak bağımsızlığını kazanamamıştır.
Reklam
""Machiavelli siyasi düşünce tarihinde bir değişimin öncüsüdür. Ondan önceki bütün düşünürler burjuvanın siyasal görüşlerini savunmuşlar ve kendilerini dinin etkisinden kurtaramamışlardır. Machiavelli ise, siyasal gücün tanrıdan değil, kuvvetten olduğunu söylemiş, böylece siyasi düşünceyi dini düşünceden ayırarak laikliğin, her türlü peşin hükümden uzak durarak da siyasi düşünceyi bilimle uzlaştırmanın öncüsü olmuştur. Bundan dolayı Machiavelli bir anlamda modern siyaset biliminin kurucusu sayılır. O aynı zamanda İtalyan birliğinin sağlanması gibi yüksek bir ideal peşinde koşmuş ve böyle bir ideali gerçekleştirmek için her yol başvurmayı meşru kabul etmiştir. Onun adına izafe edilen Makyavelizme göre, başarının ilk şartı ikna değil, baskıdır."
Sayfa 236 - Yeni Çağda Siyasal Düşünce-Makyavelizm-Machiavelli
Ortataş Çağında İnsanın Düşünüşü Ortataş çağının avcı ve toplayıcı topluluklarında insanın, eskitaş çağı düşünüşünü kaldığı yerden alarak sürdürdüğü anlaşılıyor: Resimlerinde insanların çoğalışı, doğa karşısında etkinliği artan insanın, doğanın yanı sıra kendisinin de düşüncenin odağı olmaya başladığını gösterir. Ortataş çağı resimlerinin eskitaş çağının uzman avcılarının resimleri kadar gerçekçi olmayıp şematik oluşları, bazı yazarlarca ortataş çağı topluluklarının uzman avcı topluluklara göre yalnız ekonomilerinin değil kültürlerinin de gerilediğinin kanıtı olarak yorumlanır. Bazıları ise, uzman avcıların gerçekçi resimlerinin somut, tekil hayvanların resmi, dolayısıyla somut düşünüşlerinin işareti olduğunu, ortataş çağının şematik resimlerinin ise türleri anlattığını, dolayısıyla örneğin "bizon türü kavramı" gibi kavramlara sahip soyut düşünüşün belirtisini oluşturduğunu söylerler. Ortataş çağında düşünüşün gerilemeyip geliştiği görüşü benimsenirse bu gelişmenin hangi yönlerde olduğununda açıklanması gerekmektedir..
1. İLKEL TOPLULUKTA DÜŞÜNCENİN GELİŞİMİ 1.4. Eskitaş Çağında İnsanın Düşünüşü 1.4.1. Somut Düşünüş 1.4.2. Analojik Düşünüş 1.4.3. Sihirsel Düşünüş 1.5. Ortataş Çağında İnsanın Düşünüşü 1.5.1. Sorun Çözücü Düşünüş 1.5.2. Totemci Düşünüş Yenitaş Çağında İnsanın Düşünüşü Düşüncenin Odağına İnsanın Geçişi İnsanın Yaşamının Bitkilerin Yaşamına Benzetilmesi Kadınların Düşüncede Saygınlık Kazanması Dinsel Düşünüşün Belirmeye Başlaması Sihirsel Düşünüşten Dinsel Düşünüşe Geçiş..
İnsan, diğer insanlara ihtiyacı olduğunun farkına vardığından beri toplum hayatı yaşamaktadır.
Reklam
Jean Jacques Rousseau-En iyi Yönetim Şekli Nasıldır?
"Rousseau'ya göre; özgürlük, her iklimde yetişen meyveye benzemediği için, her millet ona kolayca sahip olamaz. Monarşiler varlıklı milletlere, aristokrasi zenginlikte orta halli toplumlara, demokrasi ise küçük ve yoksul toplumlara elverişlidir. Yeryüzünde bütün ülkeler aynı karakterde değildir."
Sayfa 307 - D R Yayınları
Jean Jacques Rousseau Ve Halk Egemenliği
"Toplumdaki eşitsizliğin kaynağının, sosyalist bir düşünce tarzıyla açıklayan Rousseau, bir insanı başkasına muhtaç kılmadıkça onu kul köle yapmanın imkânsız olduğunu yani köleliğin, aşırı ihtiyaç ve bağımlılıktan doğduğunu ifade etmektedir. Ona göre, bir toprak parçasının etrafını çevirip "bu benimdir" deyip kendisine inanan saf insanları bulmuş olan insan, uygar toplumun gerçek kurucusudur."
Sayfa 298 - D R Yayınları
Liberalizm ve Demokrasi
"Lİberalizm, birey ve birey iradesine dayanan bir sistemdir. Birey, liberalizmde başlı başına bir değer olduğu gibi, hem devletin hem siyasi rejimin kaynağıdır. Bu düşünce sistemine göre akıl ve muhakeme sahibi olan ferdin, kendisi ve toplumu ilgilendiren tüm meseleler hakkında söz sahibi olduğu kabul edilmektedir."
Sayfa 323 - D R Yayınları
Alman İdealizmi Ve Tenkitçi Düşünce-Immanuel Kant
"Kant o kadar düzenli ve programlı yaşıyordu ki, yıllarca hep aynı saatlerde sokağa çıkıyordu. Öyle ki, halk onun sokağa çıktığını görünce, saatlerini ayarlıyordu."
Sayfa 318 - D R Yayınları
Egemenlik, toplumun bireyleri üzerinde kuvvetini duyurması, emirler vermesi ve yasaklar koyması demektir.
Sayfa 11 - Der YayınlarıKitabı yarım bıraktı
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.