Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Muhsin Muhammed Salih

Muhsin Muhammed SalihFilistin Meselesinin Değişmez Gerçekleri yazarı
Yazar
10.0/10
2 Kişi
29
Okunma
0
Beğeni
854
Görüntülenme

Muhsin Muhammed Salih Sözleri ve Alıntıları

Muhsin Muhammed Salih sözleri ve alıntılarını, Muhsin Muhammed Salih kitap alıntılarını, Muhsin Muhammed Salih en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Her bir halk ve her bir bölge kendi ulusal özgürlüğüyle uğraşırken İslam ümmetinin diğer halklarının meselelerini unuttu."
Aksine onların (yahudilerin) dini öğretileri tekrar bu topraklara dönmeyi yasaklamıştır.
Reklam
Önemli!
Siyonist yönetim ısrarlı ve kesintisiz bir şekilde Filistin topraklarını yahudileştirme işlemini sürdürdü ve bu toprakların Arap- İslam kimliğini ve ona ait uygarlık izlerini kökten imha etmeye çalıştı. 1948 yılında işgal ettiği topraklanın yaklaşık %96'sını müsadere etti. Bunların çoğunu yurtlarından çıkarılan Filistinlilerin arazileri ve mülkleri oluşturuyordu. Ayrıca İslami vakıfların ve yurtlarında kalan Arapların mülklerinin önemli bir kısmını da müsadere etti Siyonistler tarafından 1948 yılında işgal edilen topraklarda yerleşimciler için yüzlerce şehir ve kasaba inşa edildi. Siyonistler 1967 Savaşından itibaren de Batı Yaka bölgesinde oldukça geniş alanlan müsadere ederek ısrarlı ve sistemli bir yahudileştirme işlemini sürdürdüler.
Bu mesele bütün müslümanlarla tüm İslam düşmanları arasındaki mücadelenin, kavganın sembolüdür...
Sonuna kadar okunmalı!
Engelleyici devlet' rolünü oynaması ve özellikle İngiltere olmak üzere Batı emperyalizminin desteklediği yahudi yapının kurulması düşüncesi, İslâm dünyasının kalbinde Batıcı siyonist emperyalist tehlikenin zirvesini temsil etmektedir. Çünkü İslam dünyasının Asya ve Afrika'daki iki kanadını birbirinden ayrı iki parçaya bölmeyi hedeflemektedir. Bu yönüyle İslâm dünyasını zayıflatmayı, onun birliğini engellemeyi ve hammadde üreten bir üretici ama Batı üretiminin de tüketim pazarı olarak başkalarına kuyruk, kendi dairesi içine, kendi kabuğuna çekilmiş, kalkınmaktan aciz, dağınık hale sokmayı, birleşmesini ve birliğini zayıflatıp engellemeyi amaçlayan bir yapıdır. Aynı zamanda yıkılış dönemindeki Osmanlı Devleti'nin yerini tutacak büyük İslâmi bir gücün ortaya çıkmasını engellemeyi de amaçlamaktadır.
11- Uluslararası siyonist örgüt İsviçre'nin Basel şehrinde Ağustos 1897'de Theodore Hertzl'nin liderliğinde kuruldu ve varlığını batı emperyalizmi projesiyle bağlantılı kabul etti. Birinci Dünya Savaşının bitimine kadar da değerli hiçbir şey elde edemeden başarısız kaldı. Siyonist hareket, yahudi dininden, kültüründen ve kavmiyetçiliğinden beslenen ırkçı bir harekettir. Bu hareketin başarılı olmasının şartı bile Filistin'de yaşayan Arap halkının kendi topraklarındaki bütün haklarını ortadan kaldırmak ve onların yerine geçmekle yakından ilişkilidir. Siyonist kökenli laik, sosyalist, dini, kültürel ya da siyasal akımlar arasında özde hiçbir fark yoktur. Çünkü siyonistlerin tamamı son tahlilde siyonisttir. Birbirleriyle uyumlu olarak aynı yüksek hedefleri gerçekleştirmek için çalışırlar.
Sayfa 24
Reklam
"Kudüs'ün sana olan şevkini galeyana getirdin Çok uzun zamandan beri özlemle bekliyordu seni O Beyt öyle bir evdir ki onu fethedersen eğer Bir daha Şam bölgesinden itibaren önünde kapalı bir kapı kalmayacaktır." - İmaduddin el-Kâtib
Sayfa 12
Filistinliler topraklarını sattı diyenler okusun!
İngiltere Filistin'i işgal ettiği 1918-1948 tarihleri arasında yahudi göçü için Filistin'in kapılarını sonuna kadar açtı. Böylece yahudilerin 1918 yılında 55.000 olan nüfusu 1948 yılında 646.000 oldu. Yani yerleşik nüfusun %8'i iken %31,7'ye yükselmiş oldu. Aynı şekilde Filistin topraklarını mülk edinmelerini de destekledi ve böylece yahudilerin toprak mülkiyeti yaklaşık 500.000 dönümden (Filistin topraklarının %2'sinden) yaklaşık 1.700.000 dönüme (Filistin topraklarının %6,3'üne) kadar yükselmiş oldu. Yahudiler çoğunlukla İngiliz yönetimi kanalıyla yahut Filistinli olmayan birtakım feodal kanallarla sızma imkânı buldular. Filistin halkı şartların son derece katı ve direnmenin sıkıntılarının büyük olmasına rağmen 30 yıl boyunca yerleşik nüfusun çoğunluğunu %68,3'ünü ve toprakların da %93,7 gibi büyük bir bölümünü el altında tutmaya devam edebildi.
3- Filistin'in, Müslümanların kalbinde ayrı bir yeri vardır. Çünkü Kur'an nassıyla bereketlenmiş kutsal bir yer olmasının yanında, Müslümanların ilk kıblesi Mescidi Aksa'yı da bağrında barındırmaktadır. Mescidi Aksa ki, yeryüzünde Allah rızası gözetilerek bina edilen ikinci mescittir ve İslam'da büyük önem gösterilen mescitlerin de üçüncüsüdür. Filistin toprakları, İsra ve Miraç'ın tanığı, Peygamberlerin diyarı, hak yol yolcularının sevap kaynağı bir mekandır.
Sayfa 16
Özgürleştirmeye yönelik fetih hareketiyle köleleştirmeye yönelik işgal hareketi arasında çok büyük fark vardır.
Reklam
6- Müslümanların Filistin'i özellikle Kudüs'ü yönetimleri altında tuttukları dönemlerdeki genel uygulamaları; uygar, toparlayıcı ve hoşgörü ile birlikte yaşamayı esas alan bir uygulama idi. Kendileriyle aynı dinden olmayan kimselere karşı adaletle, iyilikle davranma, yahudilerin, hristiyanların ve diğerlerinin, haklarının teminat altına alınması, korunmaları, onlara haksızlık yapılmasının ya da kötü davranılmasının önlenmesi esası üzere kurulu idi. Hatta İslâm uygarlığının inşa edilmesinde onların güç ve imkânlarından yararlanılması da ihmal edilmemiştir. Ama Müslüman olmayanların başkalarına uygulamaları ise diğer dinlerle birlikte yaşamayı reddeden engelleyici bir davranış biçimi idi. Bu din mensuplarına zulüm ve baskı uygulanıyor ve onlardan kurtulmaya çalışılıyordu. Romalıların, haçlıların ve daha öncekilerin yaptıkları ve bugünlerde siyonist yahudilerin yaptıkları gibi.
Sayfa 17
4- Filistin toprakları aynı zamanda yahudilere ve hristiyanlara göre de kutsaldır. Yahudiler burayı kendilerinin vaadedilmiş toprakları saymakta, tarihlerinin ekseni olan nebilerinin yattığı topraklar olarak görmektedirler. Onların kutsallarının merkezi olan Kudüs ve El-Halil de bu topraklardadır. Hristiyanlarda bu toprakları dinlerinin beşiği sayarlar. Çünkü İsa (aleyhisselam) bu topraklarda doğmuş, çağrısını bu topraklarda yapmıştır. Onların büyük dini merkezleri de Kudüs'te, Beytu'l-Lahm'da ve en-Nasıra'da bulunmaktadır.
Sayfa 17
Filistin'de bir yahudi yapılanmayı ortaya koymak için çalışan siyonist hareketin ortaya çıkış sebepleri M.16. asra kadar uzanan ve Avrupa'nın hıristiyan ortamında özellikle protestanların arasında, Filistin'de yahudilerin toplanmasını destekleyen siyonist eğilimlerin ortaya çıktığı günlere kadar uzanır.
10- 'Engelleyici devlet' rolünü oynaması ve özellikle İngiltere başta olmak üzere batı emperyalizminin desteklediği yahudi yapının kurulması düşüncesi, İslâm dünyasının kalbinde batıcı, siyonist, emperyalist tehlikenin zirvesini temsil etmektedir. Çünkü, İslâm dünyasının Asya ve Afrika'daki iki kanadını birbirinden ayrı iki parçaya bölmeyi hedeflemektedir. Bahsedilen proje, bu yönüyle İslâm dünyasını zayıflatmayı, onun birliğini engellemeyi ve hammadde üreten bir üretici ama batı üretiminin de tüketim pazarı olarak başkalarına kuyruk, kendi dairesi içerisinde, kendi kabuğuna çekilmiş, kalkınmaktan aciz, dağınık hale getirilmiş, İslam ümmetinin birliğini zayıflatıp engellemeyi amaçlamıştır. Aynı zamanda yıkılış dönemindeki Osmanlı Devleti'nin yerini tutacak büyük İslâmi bir gücün ortaya çıkmasını engellemeyi de amaçlamaktadır. Hiç şüphesiz siyonist yahudi yapının varlığını sürdürmesi ve düşman bir ortam içinde- yerleşip gelişmesi denklemi onun etrafını saran Müslüman ülkelerin zayıf, birbirinden ayrı ve geri kalmasının sağlanmasıyla yakından ilişkilidir. Aynı şekilde İslâm ümmetinin kalkınma, birlik ve güç sahibi olma denklemi de kalbine çöreklenmiş bu siyonist projenin sonunun getirilmesiyle yakından ilişkilidir.
Sayfa 24
14- Filistin halkı kendi üzerinde oynanan tüm komplolara rağmen, bağımsızlığını talep ederek Siyonist planlara ve İngiltere'nin işgaline karşı büyük bir mücadele örneği göstermiştir. Ulusal ve İslâmi akımlarda Musa Kâzım, Hacı Emin el-Huseyni ve onların arkadaşlarının liderliğinde başkaldırarak halkı hazırlamaya, siyasal kıpırdanmalara ve oldukça güçlü başkaldırı ve ayaklanma hareketlerine koyuldular. 1920'de Kudüs, 1921'de Yafa, 1929'da Burak, Ekim 1933'de de yine Burak ayaklanmaları baş gösterdi. Aynı şekilde Şeyh İzzeddin el-Kassam liderliğinde Cihad Hareketi, Abdulkadir el-Huseyni komutasında da Mukaddes Cihad Örgütü kuruldu. 1936-1939 yılları arasındaki büyük ayaklanmanın baskısı neticesinde İngiltere, Mayıs 1939 tarihli Beyaz Kitabında 10 yıllık bir süre içerisinde Filistin devletinin kurulacağını taahhüt etmek zorunda kaldı. Ayrıca oldukça dar sınırlar dışında yahudilere toprak satışının durdurulması ve beş sene sonra da yahudi göçünün durdurulması sözü verdi. Ancak Kasım 1945 tarihli Bevin Açıklamasıyla bütün bu yükümlülüklerini tanımazdan geldi ve bu sefer de Amerika'nın himayesiyle siyonist proje yeniden hayata dönmüş oldu.
Sayfa 27
81 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.