Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Muhsin Muhammed Salih

Muhsin Muhammed SalihFilistin Meselesinin Değişmez Gerçekleri yazarı
Yazar
10.0/10
2 Kişi
29
Okunma
0
Beğeni
858
Görüntülenme

En Beğenilen Muhsin Muhammed Salih Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Muhsin Muhammed Salih sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Muhsin Muhammed Salih kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Bir helali haram bir haramı da helal kılmadıkça ve başkalarının haklarına zarar vermedikçe vatani duygular, kişinin kendi kavmini, aşiretini sevmesi tabii bir yaklaşımdır."
" Her bir halk ve her bir bölge kendi ulusal özgürlüğüyle uğraşırken İslam ümmetinin diğer halklarının meselelerini unuttu."
Reklam
Filistin meselesi, yalnızca Filistinlilerin değil,zaman ne kadar uzasa da buradaki haklarından vazgeçmeyi kabul etmeyen bütün müslümanların meselesidir.
Kelimelerle 'terör' ve 'barış' terimleriyle oynayan Batılı ve siyonist medyanın bunca azgınlıklarının da hiçbir itibarı, kıymeti yoktur.
Batı İslam camiası bağı yerine vatani ulusal ve bölgesel grupçukları yerleştirdi. Her bir halk ve her bir bölge kendi ulusal özgürlüğüyle uğraşırken İslam ümmetinin diğer meselelerini unuttu.
Filistin'de siyonist yahudi projenin bozguna uğrayıp geri gitmesi yalnızca mümkün olan bir durum değildir. Aksine o kesin bir hakikattir. Çünkü bu beşeri ve Rabbani bir hakikattir. Önünden de arkasından da bâtılın kendisine erişmediği Kur'an-ı Kerim'in dile getirdiği bir hakikattir. Ayrıca bu nebevi bir müjdedir. Bunu bize günahtan, hatadan korunmuş, hevasından asla konuşmayan Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bildirmiştir. Diğer taraftan Yüce Allah'ın kâinata egemen olan yasaları ve tarihin deneyimleri bize zulmün sürekli olmadığını ve musibetin bir gün gelip haddi aşanın, haksızlık yapanın bizzat kendisini bulacağını, arayanı bulunan bir hakkın asla kaybolmadığını, ümmetin Rabbine dönüp de birliğini gerçekleştireceği, aziz ve güçlü olmanın araçlarını yeniden kazanacağı zaman Allah'ın izniyle zaferin nasip olacağını ve Filistin'in özgürlüğe kavuşacağını ortaya koymaktadır.
Reklam
İnsan hakları savunucuları(!) nerdesiniz?
Şüphesiz Filistin meselesi büyük çapta insani boyutları olan bir meseledir. Çünkü bu mesele insan hakları savunucusu olduklarını ileri sürenlerin yüzüne mazlumun yükselttiği bir feryattır.
Siyonist hareket ve bu hareketin Filistin'i işgali dünyanın çeşitli yerlerimde artık kalmamış, bitmiş Batıcı Avrupa'nın geleneksel sömürgeciliğinin geri kalan bir örneğini ifade etmektedir.
Bu mücadelenin hakla bâtıl arasında bir savaş olması itibariyle nesillerin bunu, Allah zafer ve iktidar lütfedinceye kadar birbirlerinden devir almaları gerekir.
Günümüz yahudilerinin ezici çoğunluğu Eşkenazi diye bilinen Hazar bölgesi yahudilerine bağlıdır. Onlar ise Kafkasların kuzeyinde ikamet eden eski Tatar Türk kabileleri olup miladi sekizinci yüzyılada yahudileşmiştir. Eğer ortada bu yahudilerin 'dönüş hakkı' gibi bir hak varsa bu Filistin'e değil ancak Rusya'nın güneyine olmalıdır.
Reklam
7- Filistin'e yerleştiği bilinen ve orayı kendi tabiatlarına göre şekillendiren en eski halk yaklaşık 4500 yıl önce Arap yarımadasından gelmiş olan Kenanilerdir. Bu topraklar da ilkin 'Kenan Diyarı' adıyla tanınmıştır. Şimdiki Filistin halkı da bu Kenanilerin ve daha sonra onlara karışmış olan Akdeniz'in doğu tarafındaki halkların yahut Palestilerin ve Arap kabilelerinin soyundan gelenlerdir. Zaman zaman Filistin topraklarına çeşitli kavimler egemen olmakla birlikte bu toprakların asıl halkı kesintisiz olarak orada yaşamayı sürdürmüştür. İşte bu Filistin halkının ezici bir çoğunluğu İslâm'a girmiş ve İslâm'ın gelişiyle dilleri Arapça olmuştur. Böylece Filistin topraklarının İslâmi kimliği, İslâm tarafından fethedildiği H.15 M.636 tarihinden bugüne kadar en uzun süren kesintisiz bir tarih dilimi içerisinde daha derinleşmiştir. 1948 yılından itibaren siyo-nist işgalin baskı ve zulmü neticesinde Filistinlilerin bir grubunun dışarıya çıkarılıp sürülmesi ise bu açıdan göz önünde bulundurulmaz.
Sayfa 19
Açık hava hapishanesi!
... malum ayrım duvarı bina ettiler. Batı Yaka'nın damarlarını paramparça eden yüzlerce engel koydular ve su kaynaklarının büyük bir bölümünü ele geçirdiler. Batı Yaka ve Gazze'yi muhasara ederek buraları adeta iki büyük hapishaneye dönüştürdü, insanların hayatlarını da cehenneme çevirdiler.
İsrail'in, Filistin çevrelerinin, Arap dünyasının ve uluslararası çevrelerin İsmail Heniyye'nin kurduğu hükümeti başarısız kılmak ve düşürmek için yürüttüğü çabalar bunların İslâmi ve direnişçi çizgiye ne derece düşman olduklarının açık bir delilidir. Aynı zamanda konunun İslâmî kesimle ilgili olması durumunda nasıl çifte standartçı davrandıklarını, demokratik faaliyete ve çıkan sonuçlara saygı göstermekten uzak kaldıklarını gözler önüne sermektedir.
11- Uluslararası siyonist örgüt İsviçre'nin Basel şehrinde Ağustos 1897'de Theodore Hertzl'nin liderliğinde kuruldu ve varlığını batı emperyalizmi projesiyle bağlantılı kabul etti. Birinci Dünya Savaşının bitimine kadar da değerli hiçbir şey elde edemeden başarısız kaldı. Siyonist hareket, yahudi dininden, kültüründen ve kavmiyetçiliğinden beslenen ırkçı bir harekettir. Bu hareketin başarılı olmasının şartı bile Filistin'de yaşayan Arap halkının kendi topraklarındaki bütün haklarını ortadan kaldırmak ve onların yerine geçmekle yakından ilişkilidir. Siyonist kökenli laik, sosyalist, dini, kültürel ya da siyasal akımlar arasında özde hiçbir fark yoktur. Çünkü siyonistlerin tamamı son tahlilde siyonisttir. Birbirleriyle uyumlu olarak aynı yüksek hedefleri gerçekleştirmek için çalışırlar.
Sayfa 24
81 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.