1950 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Taşlıhüyük köyünde doğdu. İlkokulu ayın ilçede okudu. Kayseri’de hafızlığını tamamladıktan sonra 1963 yılında Sivas İmam-Hatip Lisesi'ne kaydoldu; 1968-69 öğretim yılında 6. sınıftayken 7. sınıfın bitirme sınavlarına da katılarak Haziran'da mezun oldu. Aynı yıl girdiği İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü'nü (bugünkü Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi) 1973'te bitirdi. Bu arada lisans öğreniminin ilk yılında Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde başladığı imam-hatiplik görevini altı yıl boyunca sürdürdü. 1975'te kısa dönem askerlik hizmetini tamamladı, ayın yıl Sivas İmam-Hatip Lisesi'ne öğretmen olarak atandı.
1977 yılında İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü 'nde İslâm felsefesi anabilim dalında Lisansüstü çalışmalarına başlayan Mustafa ÇAĞRICI, ahlâk felsefesi alanında hazırladığı doktora tezini tamamladıktan sonra 1982 yılında M.Ü. İlâhiyat Fakültesi'nde İslâm Felsefesi Anabilim Dalında Yardımcı Doçent oldu. 1990'da aynı anabilim dalında Doçent, 1996'da Profesör unvanım aldı. Aynı fakültede eğitim-öğretim ve yazım gibi akademik faaliyetleri yanında, Bölüm Başkanlığı, Anabilim Dalı Başkanlığı, Fakülte Yönetim Kurulu Üyeliği gibi idari görevlerde bulundu.
Prof. Dr. Mustafa ÇAĞRICI, 1986'da misafir öğretim üyesi olarak Amman'daki Ürdün Üniversitesi'nde bilimsel çalışmalar yürütmüş; ayrıca bazı Avrupa ülkelerinde alanıyla ilgili konferans gezileri yapmıştır.
Prof. Dr. Mustafa ÇAĞRICI'nın İslâm felsefesi, ahlâk ve genel olarak İslam ve ilâhiyat konularına ilişkin kitap, makale, bildiri, konferans metni, ansiklopedi maddesi gibi çok sayıda bilimsel çalışmaları bulunmakta; bunlar arasında dört kişilik bir komisyon tarafından hazırlanmış olup T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı yayınları arasında basılmış bulunan Kur’an Yolu isimli 5 ciltlik Kur'an-ı Kerim Tefsiri de yer almaktadır. ÇAĞRICI, ülkemizde bilimsel düzeyde gerçekleştirilen bu boyutta ilk yerli ansiklopedi olan TDV İslam Ansiklopedisi'nin halen Danışma Kurulu Üyesi ve "İslâm Düşüncesi ve Ahlâk Bilim Dalı" Başkanı'dır. Yayımına başlandığı dönemden beri anılan eserin telif, inceleme ve redaksiyon çalışmalarına katkısını sürdürmekte olup bu ansiklopedinin yayımlanmış 40 cildinde İbn-i Sînâ, Gazâli, Ebü'l-Berekât el-Bağdâdî, İbrahim Hakkı Erzurumî gibi birçok Türk ve müslüman filozof ve bilim adamı ve/veya bunların düşünceleri, eserleri; çeşitli felsefe, ahlâk, tasavvuf konuları ve problemleriyle İslâm düşüncesi ve ahlâk alanına giren Kur'an terimleri gibi İslâm bilim ve düşüncesinin çeşitli konularına ilişkin 200’ün üzerinde yazısı çıkmıştır.
109.
De ki: " Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa, bir o kadar mürekkep ilâve etseydik dahi rabbimin sözleri bitmeden mutlaka deniz tükenirdi."
Kumar da eğlenme, yeme ve içme gibi bazı maddî faydalar sağlamakla beraber bunlarla ölçülemeyecek büyüklükte zarar ve günah getirmektedir: Kumar insanları tembelliğe, çalışmadan kazanıp yeme alışkanlığına sevketmek, kaybedenlerin kazananlara karşı düşmanlık ve kin duymalarına sebep olmak, içki gibi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak, vaktin faydasız, hatta zarar getirecek şekilde zayi edilmesi, kazanma hırsı ve ümidiyle servetlerin kaybedilmesi, ev ve ocakların dağılması, hayatın istikrarının bozulması gibi zararlar ihtiva etmektedir.
Gazzâlî deyince, nerde onu anlatan kitap var okumak istiyorum, okudukça mutlu oluyorum, okudukça hayatımda bir çok şeyi değiştirmek istiyorum..
Yazar Gazzâlî ile ilgili geniş bir kaynak kullanmış ve bunu bize sistemli bir şekilde, aktarmış başlıklar şöyle:
GAZZÂLÎ’Yİ YETİŞTİREN SİYASİ VE KÜLTÜREL ORTAM
I-HAYATI
1. Adı, Doğumu, Ailesi ve İlk
Din sosyolojisi sevenlerin rahatlıkla okuyabileceği bir kitap. Tezleri açık ve anlaşılır, dili hafif ve üstelik de örneklerden bizden.
İslâm dünyasının sorunları malum. Dolayısıyla kısmen ülkemizin de. Dinin hükümleri ile hayatın realiteleri arasında ciddi uyuşmazlıklar olduğu ileri sürülüyor. Ayrıca son zamanlarda gençlerin ateizme ve deizme
Tefsir kitaplarını genellikle bir konu hakkında araştırma yaparken kullanırız.Ben de o şekilde başvurulan bir kaynak olarak kullanıp kapatıyordum. Bu cilt, baştan sona altını çizerek okuyup incelediğim ilk tefsir eseridir.Naçizane en az bir tefsir setinin baştan sona okunması gerektiği kanaatindeyim.
Çünkü bu şekilde Kur'ân’daki ayetlerin iniş sebeplerini, şartlarını vs. bütüncül olarak anlama çabası içine giriyorsunuz. Benim gibi yeni başlayanlara bu tefsir setini başlangıç olarak öneriyorum.Genel olarak ortalama kesime hitap ediyor, çok derine inmeden ama yüzeysel de geçmeden pek çok sorularınıza cevap bulabilirsiniz biiznillah. Kolektif olarak derlenmesi de güvenirliği artıyor. Hoşuma giden diğer bazı özelliklerden bahsedeyim:
* Ayetlerin inişi açıklanırken sahih hadislere bolca yer verilmesi, sahabelerin de görüşlerine başvurulması.
* Bir kıssanın ya da durumun Tevrat, İncil ve Kuran’da anlatımının karşılaştırarak sunulması.Diğer kutsal kitapların da içeriğinden bahsedilmesi.( Daha önce müstakil olarak Tevrat ve İncil'i okudum.) O açıdan kafamda çıkarımlar, kıyaslar daha çok oturmaya başladı.
* Tasavvufi, felsefi diğer birçok ekollerin de görüşlerine yer verilmesi.Yine birçok İslâm alimlerinin konu hakkında düşüncelerini içermesi.
* Farklı görüşleri açıkladıktan sonra kendi kanaatlerini açıklamış olmaları.
* Âyetlerde geçen kelime kökenleri ve mânâları üzerinde de bilgi verilmesi.
* Genel kültüre de katkıda bulunması.
* Farklı bakış açıları sunması.
* Akademik, nesnel bakış açısı.