Natalia Ginzburg, bu 104 sayfalık kısacık romanda, duyguları olaylar ve detaylar üzerinden o kadar sade, net, dolambaçsız bir şekilde sunuyor ki, hayran olmamak imkansız. Bu kadar basit cümlelerle, bu kadar etkili yazabilmek, bence her babayiğidin harcı değil. Elimden bırakamadan, bir solukta okudum. Calvino da öyle oluyor demiş ;) : "Çünkü roman cinayetin anlatımıyla başlıyor: 'Alnının ortasına ateş ettim'. Sonra başkahraman, parkta bir banka oturuyor, teslim olmadan önce olayları anımsıyor. Onları burada anlatmak, romanın tadını kaçırmak ve baştan sonra hiçbir belirsizlikle karşılaşmadan, kitabı bir nefeste okumaya neden olan o berrak keskinliği bozmak olur."