Üç beş beylik laf edeceğim. Üniversitede bir felsefe hocam vardı. Derste benim bir fikrim var, dediğimiz vakit hep şunu söylerdi: "Kaç kitap, kaç makale, kaç tez, kaç bildiri okudunuz da fikriniz var? Fikir oluşumu için zihninizde ne birikiminiz var?" Okumayı hiç sevmeyen beni yola sokan olaylardan biri olmuştur, bu cümleler. Kitap da
Cebelavi Sokağı'nın Çocukları Çağdaş Arap Edebiyatı'nın ilk Nobel Ödüllü yazarı Necip Mahfuz'un en tartışmalı romanı. Öyle ki bu romanı nedeniyle yazar hakkında ölüm fetvası bile verilmiş.
İlk kez 1959 yılında El Ahman gazetesinde tefrika halinde yayımlanan Cebelavi Sokağı'nın Çocukları, İslam dünyasının en eski dini kurumu sayılan El Ezher
Mısırlı yazar Necip Mahfuz'un başyapıtı. Eser Dinler tarihinin allegorik bir şekilde romanlaştırılmış hali. Çok sade bir üslüp ve zekice bir kurgulamayla örülü bu romanda yazar çöl kıyısında kurulu bir sokağın tarihi üzerinden insanlığın inanç gelişimini yansıtıyor. Eserdeki karakterlerin karşılıkları şöyle:
Cebelavi: Allah
Edhem: Hz.Adem
Umayma:
İnsan ömrü kısa, dünyada gezilecek yerler, görülecek şehirler, izlenecek filmler ve okunacak kitaplar çokmuş. Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Necib Mahfuz'un "Kardak Kafe" isimli romanını okurken bir kez daha bu duyguyu yaşadım.
• • •
Mahfuz, eserinde, Mısır'da 1952-1967 yılları öncesi ve sonrasında yaşananları Kahire'nin
İçeriğine, konusuna dair hiç bir bilgim olmadan; sevgili yeni.1000kitap.com/dilbercinar hanımefendinin tavsiyesiyle başladığım bir kitap yeni.1000kitap.com/kitap/cebelavi-... .
Necip Mahfuz kitapta dinler tarihini, bazı dini hikayeleri, Alegorik anlatım tarzıyla okuyucuya sunuyor. Kitabı oluşturan 5 farklı hikayenin her birindeki karakterler yer yüzüne indirilmiş dinleri, bu dinlerin temsilcilerini ve kavimleri temsil ederken hikayelerin sonları da bu kavimlerin çöküşüyle biten yaşamlarını anlatıyor. Bu açıdan baktığımızda kitap birbirini tekrar eden hikayelerden oluşuyor ki bu nedenle, 3.hikayeden sonra kitaptan kopmalar yaşadım.
Kitap dil olarak sizi zorlayacak tasvirler, betimlemeler içermediği için sade bir anlatıma ve akıcılığa sahip. Karakterlerin derinlemesine bir tanıtımı da yok ancak hikayelerin tanıdık olması bu açığı kapatıyor.
Dini motifler açısından sıkıntılı yönleri olan bu kitapla yazar nobel ödülü almış yine bu kitap nedeniyle de saldırıya uğramış. Her ne kadar bu ödülü almış olsa da bana göre kitabın edebi yönü oldukça zayıf.
'' Gecenin ardından gün nasıl doğuyorsa adaletsizlik de bir gün son bulacaktır. Zorbalığın ölümünü de göreceğiz, ışığın ve mucizelerin doğuşunu da ''.
İyi okumalar.
》Sokağa da adını veren, Cebelavi adında bir baba düşünün ve çölün ortasında kocaman bir konakta yaşamakta. Bu baba bir gün oğullarından en büyüğüyle kavga ediyor ve onu kendisine itaat etmediği için evinden kovuyor. Oğul da buna sinirleniyor ve Cebelavi'ye saygı duyan herkese kötülük etmeyi ve insanları yoldan çıkarmayı kendisine ilke
Sonra fark ettim ki
Su akıyor, rüzgar esiyor, yağmur yağıyor
Herşey yine ve aynı şekilde oluyor..
Öylebiryeregeldimki
Sıcak ve soğuk, aşk ve nefret, savaş ve barış
Üşümek ve sonra ısınmak gibi..
Gitsem ayrılık olur, kalsam çöl..
Gidersem bende hasret olur ve belki beni sevenler de özler ama
Anladımkiözlemden
