Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nurdoğan Taçalan

Nurdoğan TaçalanEge'de Kurtuluş Savaşı Başlarken yazarı
Yazar
9.0/10
6 Kişi
19
Okunma
1
Beğeni
961
Görüntülenme

Hakkında

17 Ağustos 1935’te Bergama’da doğdu. 1961 yılında başlayan gazetecilik yaşamı, 1992’ye kadar sürdü. Sırasıyla Tanin, Vatan, Demokrat İzmir, Barış ve Hürriyet gazetelerinde çalıştı. 1974-80 arası, Gümrük ve Tekel Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği görevinde bulundu. Sürekli Basın Kartı sahibidir.
Unvan:
Yazar
Doğum:
Bergama, İzmir, 17 Ağustos 1935

Okurlar

1 okur beğendi.
19 okur okudu.
14 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Çanakkale Savaşından kısa bir süre önce...
. Rahmi Bey İzmir'de bütün karakollara, resmi dairelere, okullara ve Sarıkışla'ya tenekelerle gaz dağıttı. İngilizler şehri işgale başladıkları an, İzmir yakılacaktı. Başta Whittall, Giraud ve Guiffray aileleri olmak üzere, şehrin tanınmış ve zengin Hıristiyanları, Eşrefpaşa, Tilkilik, Namazgah semtlerine, Gureba Hastanesi dolaylarındaki Türk evlerine yerleştirildiler. İzmir'in Türk kesimi bombalanırsa, bu zengin Hıristiyanlar Türklerle birlikte can vereceklerdi. Rahmi Bey hazırlıklarını tamamladıktan sonra İngiliz Filosu’na haber göndererek aldığı tedbirleri bildirdi ve "İsterlerse İzmir'i bombalaya bileceklerini" söyledi. Rahmi Bey'in tedbirleri yalnızca yukarıda saydıklarımızdan ibaret değildi. Kordonboyu’na, kum torbalarının arkasından ateşe hazır durumda toplar yerleştirilmişti. Şehrin içindeki kadın ve çocuklar, Rahmi Bey'in emriyle trenlere bindirilerek yakın il ve ilçelere, İzmir'in banliyölerine gönderilmişti. Zorla Türk evlerinde yatırılan Hıristiyan aileler, Donanma Komutanı'na ricacılar göndererek, bombardımandan vazgeçmesini istediler. Donanma Komutanı da İzmir'e karşı girişeceği bir harekâtta, Türklerden çok Hıristiyanlara zarar vereceğini anlamış olmalı ki, tası tarağı toplayıp Yeni Kale istihkâmlarının önünden ayrılmak zorunda kaldı. Bu kez Çanakkale Boğazına gidiyorlardı. .
. Gâvur İzmir coşuyor, kabına sığamıyordu. Müslüman mahallelerinde ölüm sessizliği vardı. Ne oluyordu İzmir'de? Şehrin büyük bir bölümü niçin mavi-beyaz renklere boyanmıştı? Takvimler, 1918 Kasım'ının 6'ncı gününü gösteriyordu. Yani; Mondros Mütarekesinin imzalanmasından tam bir hafta sonrasını. .
Reklam
. Yıllarca "Zalim Türk" hikâyelerini dinleyerek beyinleri yıkanmışlar için, İzmir'e geldiklerinde durum, Rumlar adına gerçekten düş kırıcı oluyordu. Zalim ve saldırgan durumundakiler Türkler olmadığı gibi, Rumlar da ataları Elenlere yaraşır bir tutum ve davranış içinde görünmüyorlardı. Venizelos'un tedirginliği bundan ileri geliyordu. Avrupa'da uzun yıllar sürdürülen "Anadolu'da ezilen ve öldürülen Rumlar" propagandasının gerçek olmadığı anlaşılırsa, Megali İdea suya düşebilirdi. Zafiropulos, bu amaçla İzmir'e geldi ve ileride göreceğimiz gibi, Ege Rumlarına yeterince söz dinletemedi. .
. Bu arada bir başka Rum topluluğu, I.Kordon üzerindeki Anadolu Bankası’na (Le Banque d'Anatolie) giderek buraya da Yunan bayrağı asmak istediler. Anadolu Bankası, Ege Bölgesindeki Rumları desteklemek için Yunanlılar tarafından kurulmuştu. Rumların bayrak asma isteğine bankada çalışanlar karşı çıkmadıkları gibi, üstelik sevinçle karşıladılar. Bankanın kavası, elinde iki bayrakla kapıda göründü. Bayraklardan biri Yunan, öteki Türk bayrağıydı. Rum kavas, Türk bayrağını yere atıp çiğnedikten sonra, Yunan bayrağını zito haykırışları ve alkışlar arasında bankanın gönderine çekti. .
izmirin yunan ordusu tarafından işgali sonrasında,
Sokaklarda Rum çocukları mavi-beyazlı roketler satıyor, alaylı alaylı bağırıyorlardı: "Cankurtaran satıyoruz! Alan yok mu, cankurtaran satıyoruz!.."
Sayfa 192Kitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
312 syf.
10/10 puan verdi
Gazeteci - Yazar Yaşar Aksoy'un Hasan Tahsin Belgeselini izlerken “Bilge Umar - İzmir'de Yunanlıların Son Günleri” kitabıyla birlikte tavsiye ettiği kitaplardan birisiydi. İzmir'i işgale hazırlayan günler, Türk toplumundan ihanetler, görevlilerin göz yummaları, İzmirli Rum toplumunun diaspora faaliyetleriyle birlikte detaylı bir şekilde işleyen eser.
Ege'de Kurtuluş Savaşı Başlarken
Ege'de Kurtuluş Savaşı BaşlarkenNurdoğan Taçalan · Bilgi Yayınevi · 200719 okunma
·
Puan vermedi
İzmir Müdafaa-i Hukuk-u Osmaniye Cemiyeti'nin kurucusu ve en faal üyesi olup daima onun başında bulunan Halit Moralı ile görüşen ve onun anılarnı uzun uzadıya, ayrıntıları ile nakleden gazeteci yazar Nurdoğan Taçalan, eserinde Halit Moralı'dan Hasan Tahsin evinde öldürülmüştür, yolunda sağlam bir bilgisi olsa idi, bu kadar önemli bir bilgiyi Taçalan'a nakletmemesi, yahut nakletmiş ise Taçalan'ın bundan söz etmemesi düşünülemez. Taçalan, tam tersine ilk kurşunu Hasan Tahsin'in attığını eserinde tereddütsüz kabullenmekte, hatta bir cümlesinde, Moralızade Halit Bey, Hasan Tahsin tabancasını ateşlediği sırada, Vilayet Binasının Askeri Kıraathane'ye bakan köşesinde duruyordu demektedir. Prof. Dr. Bilge Umar
Ege'de Kurtuluş Savaşı Başlarken
Ege'de Kurtuluş Savaşı BaşlarkenNurdoğan Taçalan · Bilgi Yayınevi · 200719 okunma