Örsan Öymen

Bir İhtilal Daha Var yazarı
Yazar
9.5/10
11 Kişi
45
Okunma
4
Beğeni
1.801
Görüntülenme

Öne Çıkan Örsan Öymen Gönderileri

Öne Çıkan Örsan Öymen kitaplarını, öne çıkan Örsan Öymen sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Örsan Öymen yazarlarını, öne çıkan Örsan Öymen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
469 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bu hadiseler Nikaragua'da değil Türkiye'de olmuş!
Kitap her ne kadar 1908 - 1980 arası dönemi anlattığını iddia etse de esasen 1908 - 1963 arasındaki darbe ve darbe girişimlerini anlatmış. 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 muhtıra ve darbelerine ise hemen hemen hiç girmemiş. Kitabın 1986 yılı basımı olduğunu düşünürsek yazarında kitabın sonunda dediği gibi henüz (12 Eylül için) o döneme ait yazılmış hatıralar yokmuş. Ama neden 12 Mart muhtırasına girmemiş anlam veremedim. Kitabın ilk bölümünde rahmetli Eşref Sencer Kuşçubaşı'nın daha Osmanlı zamanında vefat ettiğini yazması o şahsiyetin 1964 yılında vefat ettiğini bilen beni kitaptaki bilgiler hakkında kuşkuya düşürdü. Tarihinin hemen hemen her döneminde siyasete az-çok, iyi-kötü bulaşmış olan ordunun bu badireli dönemlerden hep bir bilge, büyük devlet adamının tavır ve davranışları ile en az zararla atlattığını, ülkenin her defasında ucuz kurtulduğunu zaten biliyoruz, Alemdar Mustafa Paşa'dan, Sokullu'ya, Mustafa Kemal'den Köprülü Mehmet Paşa'ya kadar hep bir bilge adam durumu idare etmiş. Bu kitapta da İsmet Inönü'nün devlet adamlığı ve bilge kişiliğine insan hayran oluyor. Ve insan kahrederek soruyor "Hep biri mi kurtaracak bizi felaketlerden?" Kitapta zalim sivillerden gözü dönmüş askerlere, çıkarcı dostlardan her devrin dostlarına kadar Latin Amerikayı aratmayacak cunta hikaye ve fantezileri ile karşılaşıyorsunuz. Allah korumuş diyor insan. İyi okumalar...
Bir İhtilal Daha Var
Bir İhtilal Daha VarÖrsan Öymen · Doğan Kitap · 201043 okunma
Darbeci Talat Paşa!!
Ve Posta tatarı Talat'n bu önlenemeyen tirmanışı, Şair Eşref gibi birtakım malum mihraklardan feyz· alanlar tarafından su mIsralarla dile getirilecektir: "Sen yakışmaz dersin amma kel başa şimşir tarak.'" "Sadrazam oldu Talat, Cilve-i takdire bak." Bu misralar kendisine gösterildiğinde Talat Paşa nasıl bir tepki gösterecektir: - Kafiye tutmuyor, diyecektir "tarak"la bak" birbirine uymuyor.
Reklam
Aydemir ve Türkeş, kim daha önce kalkıp ihtilal yapacak diye birbirlerini kollarken, bir yandan güvenlik örgütleri, öte yandan da İsmet Paşa’nın hafiyeleri bu iki lideri kolluyordu. Her ikisi de akşamları çubuklu pijamalarını giydikten sonradır ki, İsmet Paşa, Pembe Köşk’te eşine sesleniyordu: -Mevhibeee, çizmelerimi çıkart. Talat bugün de uslu duracak!…
İhtilalin olmazsa olmazı asmak fikri!!
- Kâmil Paşa'yı asmayacak mıyız?, diye sordu Yakup Cemil. Enver Bey sertçe geçiştirdi: - Adamın sehpaya gidecek hali mi var? Neredeyse bin yaşunda. - Bari Dahiliye Nazrı Reşit'i asalım, İttihatçılar kan kusturdu. İttihatçılar vatan hainidir diye, cümle vilayete tamim yayınladı. Enver Bey tersledi: - İhtilal, kansız olacak,demedim mi ben sana? Yakup Cemil tatmin olmadı: - İhtilal mi yapıyoruz, bonfile mi pişiriyoruz, anlayamadım gitti, dive homurdandı..
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Osmanlının son döneminden itibaren 12 Mart sürecine kadar olan ihtilal ve girişimlerinin detaylıca anlatıldığı güzel bir araştırma eseri. Burada gazeteci yazar, eskilerden duyduklarını, sonraki öğrendikleri ile harmanlayarak iyi bir iş çıkarmış. Enver Paşa'nın sadrazamı makamından etmesi, bu arada Yakup Cemil'in
Bir İhtilal Daha Var
Bir İhtilal Daha VarÖrsan Öymen · Doğan Kitap · 201043 okunma
15 şubat...
Dündar Seyhan, son sürat Kara Kuvvetleri Komutanı Muhittin Önür'ün odasına daldı: Paşam, dedi, ben babamın elini öpmüş adam değilim, sizin elinizi ve ayağınızı öpüyorum. Ne istiyordu Kurmay Albay Seyhan: Bir ihtilâl!
Reklam
İhtilali kim yapmıştı? İlk zamanlar bilmiyorduk. Sonra komite üyelerini tanımaya başladık. İçlerinden en genç olanının bir sözüne takılmıştık.. Yakında Türk atlarının nal sesleri Viyana sokaklarında işiteceksiniz, demişti de, Akis dergisi muhabirlerinden, at yarışı hastası Atilla Bartınlı sormuştu: "Hayrola Yüzbaşım, konkurhipiklere mi katılıyoruz?" Yüzbaşı bozulmuştu. Ama yıllar sonra idealini başka bir şekilde gerçekleştirecekti. Ticarete atılıp bir TIR filosunun sahibi olacak, Viyana kapılarında, Türk atlarının nal sesleriyle olmasa da, Türk TIR'larının egzoz sesleriyle göğsümüzü kabartacaktı.
27 Mayısta da böyle olmuştu!!!
- Bu ihtilâlciler hep böyledir, devirmeyi planlarlar, devirdiklerinin yerine bir şey getirmede çuvallarlar. Mahmut Şevket Paşa, istim midir ki, arkadan gelsin. Hem, kendisini çok yakın bir geçmişte Harbiye Nezareti'nden entrika ile uzaklaştıranlar, bu Enver'le Talat değil midir? Ve Mahmut Şevket Paşa, acaba bu eski olayı hazmedebilmiş midir?
Kendi istemediğini başkası sana söylediği zaman neyi yapmalı!!!
Ufukta tehlike bulutları görüyorum. Ordunun siyasete karışması işi artk bitmelidir. Asker kışlastna, Siyasetçi siyaset sahnesine dönmezse, her şey mahvolur... Halbuki bizimkiler. " BỈNBAȘI MUSTAFA KEMÂL 1908 - SELÂNİK Ne kadar garip bir vakıa Rahmetli Enver Paşa tarafından kendisine defaetle söylenen ordu da siyaset yapıyorsun ve bunu yapmıyacaksın diye uyarılmış lakin hiç bir zaman buna uymamıştır. Askeriye de şöyle bir nizamname vardır ast üstüne hiç bir zaman uymakla mükellef değildir. Cahil Kemalistler bu konuyu bilmezler mesela...
Adına ne derseniz deyin, ister ihtilal, ister darbe, ister inkılap, ister "koruma ve kollama"... Türkiye'de askerî müdahaleler tarihi, bir bakıma övünen, sövünen ve dövünen "yurtsever"lerin dramını da sergileyen bir tarihtir.
Sayfa 416Kitabı okudu
30 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.