Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Osman Doğan

Osman DoğanTarih Bizi Çağırıyor yazarı
Yazar
Editör
9.2/10
13 Kişi
140
Okunma
8
Beğeni
2.169
Görüntülenme

Osman Doğan Gönderileri

Osman Doğan kitaplarını, Osman Doğan sözleri ve alıntılarını, Osman Doğan yazarlarını, Osman Doğan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Barbaros Hayretti Paşa
Asıl ismi Hızır olduğu halde, Barboros ve Hayrettin lakapları ile bilinir. Batılılar, havuç rengine çalan kırmızı sakalından dolayı ağabeyi Baba Oruç’a Verdikleri Barbarossa adını Hızır içinde kullandıklarından Barbaros diye meşhur olur. Hayrettin lakabını ise kendisine Yavuz Sultan Selim Han verir.
Fatih Sultan Mehmed Han
İstanbul'u fethederek Peygamber Efendimiz'in (sav) müjdesine nail olmuş bir hükümdar, Devlet idaresinde adaletli bir sultan Onlarca devletin himayesine alan büyük bir fatih Savaş meydanlarında cesur ve maharetli bir kumandan, Muhatabına tesir eden usta bir hatip, Teknik sahada bir çok icada imza atan mucit bir mühendis, Avni mahlasıyla şiirler yazan büyük bir şair, İlim ve fen sahasında mütehassıs bir alim Kanunname-i Al-i Osman ismi ile kanunlar yapan uzman bir hukukçu, Fethettiği ülkeleri, kurduğu vakıflarla imar eden gönlü zengin bir hayırsever.
Reklam
Diyarbekir
Yıllarca bu şehrimiz karpuzuyla, ciğeriyle tanıtılmaya çalışıldı, ancak manevi ciheti hep ihmal edildi.
220 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Tarih bizi osmanlıya çağırıyor
Osmanlının kültürel değerlerinden ve son dönemlerindeki güçlü şahsiyetlerden bahsediyor. İnsan okurken gurur ile gülümsüyor, bazende hüzün ile büzülüyor. Ya bazı kitaplar hayat gibi tek nefesliktir, bir anda yaşanır bu kitap tam da öyle bir kitap.her kitap okunmaz ama geçmişini merak eden dostlarım (geçmişimiz 100 yıllık değil binlerce yıllık) bu kitap küçükte olsa milli şuur ve kültürel mirasımızdan bahsediyor, okuyanlara sonsuz olmamakla beraber teşekkür ederim, Allah'a emanet olun.
Tarih Bizi Çağırıyor
Tarih Bizi ÇağırıyorOsman Doğan · Çamlıca Basım Yayın · 201033 okunma
Sultan Alp Arslan'ın Şehid Edilmesi
Asıl adı Muhammed olan sultan, Alp Arslan adı ile meşhur oldu. Eylül 1072 başında Måverâünnehr'e doğru sefere çıktı. Askerlerinin sayısı iki yüz bin süvariden fazlaydı. Alp Arslan'ın adarn lan 20 Kasım 1072 günü Yūsuf elHarezmi adlı kale muhafızını huzura getirdiler. Yûsuf yanında sakladığı bıçakla sultanı yaraladı. Sultan yaralanınca şöyle dedi: "Her ne zaman düşman üzerine yürümek istesen daima Allah'tan yardım dilerdim. Dün bir tepe üzerine çıktığımda, askerimin çokluğundan ve ağırlığından dolayı bana ayağımın altındaki dağ depreniyor gibi geldi. Kendi kendime: 'Ben dünyanın padişahıyım, bana kim galip gelebilir.' dedim. Bugün Allahü Teâlâ beni en zayıf kulu karşısında aciz bıraktı." deyip istiğfar etti. 24 Kasım 1072 tarihinde vefat etti ve Merv'de babasının yanına defnedildi. Sultan Alp Arslan 10321033 yılında doğmuştu; kırk yıl ve bir kaç ay yaşadı. Başka bir rivayete göre ise 1029 yılında doğmuş- tur. Sultan olarak adına hutbe okunduğu tarihten vefatına kadar hükümdarlık müddeti dokuz sene altı ay ve bir kaç gündür
Reklam
Hâce Ahmet Yesevi
Vefatından hemen sonra kabrinin üzerine küçük bir türbe inşa edilen Ahmet Yesevi, kendisinden iki asır sonra Emir Timur'un rüyasına girerek Buhara'nın fethini müjdeler. Bu işaret üzerine Buhara üzerine sefere çıkan Emir Timur, zafere ulaştıktan sonra manevî bir şükran hissi ile Ahmed Yesevi'yi ziyaret için Yesi'ye gelir. 1396 yılında Hâce Ahmed Yesevî'nin mütevâzı kabrini ziyaret eden Emir Timur, kabrin üzerine muhteşem bir türbe yapılmasını emreder. Türbenin bazı ölçülerini bizzat kendisi belirler. O devrin en ünlü mimarı Hoca Hüseyin Şirazî tarafından külliyenin inşaatına başlanır
XII. yüzyıl alimlerinden Abdurrahman bin Nasr, "Nihayetü'r Rütbe fi Talebi'l-Hisbe" adlı eserinde, hekimlerin mesleklerini icra edebilmeleri için muhtesibin huzurunda reîsületibba tarafından imtihan edilmeleri ve daha sonra da eserde metni verilen yemini etmeleri lüzûmunu bildirmektedir. Hipokrat andı ile bu metin arasındaki fark Allah'a yemin edilmesinden ibarettir. İslâm kültürüne olan hayranlığı ile bilinen II. Friedrich'in 1231'de çıkardığı Melfi yasasının tababeti ilgilendiren kısmında, hekimlik yapacak kişilere Salerno Tıp Okulu'nun hocaları tarafından imtihana tabi tutulmaları ve kazandıkları takdirde yemin etmeleri mükellefiyetinin getirilmiş olması, Hipokrat andının Avrupa'ya Bizans'tan değil İslâm dünyasından geçtiğini göstermesi bakımından mühimdir.
200 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yer yer üzülüp, yer yer de hayran kaldığım bir kitap oldu. Padişah kızları deyince aklımıza dört dörtlük bir hayat sürmek geliyor ama osmanlı devletinin bekası uğruna çektikleri bazı sıkıntılar okunmaya değer. Genelde iyi tahsil görmüş, evlenme çağına gelince padişahların uygun gördüğü, iyi mevkiilerde olan damatlar ile evlendirilen padişah kızları, hayatlarını ve mülklerinin neredeyse tamamını hayru hasenat yaptırarak harcamaları insanı derinden etkiliyor ve kendilerine hayran bıraktırıyor. Altı asırlık Osmanlı Tarihi boyunca padişahların kızları, şehirlerin siluetini belirleyen yüzlerce hayır eseri inşa ettirdiler. Elinizdeki bu eserde, vakıf kuran hanım sultanlardan en bilinenler ele alınmış ve kronolojik sıraya göre hayat hikâyeleri ve eserleri incelenmiştir. Arşiv vesikaları, vakfiyeler, kitabeler, vekayinameler yanında günümüzde yapılan yüzlerce akademik ve popüler çalışmanın incelendiği eser; minyatür, gravür, tarihi ve güncel fotoğraf gibi görsel malzeme ile de desteklenmiştir. İslam tarihinin bir devrine damgasını vuran, tarihte şanlı ve şerefli bir sayfa açan Osmanlı hanım sultanlarının isimleri, yaptırdıkları hayır eserleriyle yaşamaya devam ediyor…
Hayırsever Padişah Kızları
Hayırsever Padişah KızlarıKolektif · Çamlıca Basım Yayın · 024 okunma
Fotoğrafçılıkla yakından alakadar olan Sultan Abdülhamid Han ‘’Her resim bir fikirdir, bir resim, 100 sahifelik yazı ile ifade olunamayacak siyasi ve hissi manaları telkin eder’’ sözüyle bütün Osmanlı coğrafyasındaki şehirlerin binaların devlet adamlarının ve ahalinin dahi fotoğraflarını çektirerek adeta memleketi avucunun içi gibi seyretmiştir. Ayrıca dünyanın muhtelif ülkelerinin fotoğraflarını da bir araya getirmiş ve bu vesileyle bizlere büyük bir albüm koleksiyonu miras bırakmıştır.
Reklam
"Eğer Padişah İseniz..."
İlme, irfana kıymet veren ve oğlu Şehzade Mehmed'i asrın bütün ilimleriyle mücehhez bir şekilde yetiştiren Sultan Ikinci Murad Han, daha hayattayken onu tahta geçirmek için Manisa'dan Edirne'ye davet eder. Devleti 12 yaşındaki Şehzade Mehmed'e bırakan Sultan Murad, Manisa'da inzivaya çekilir (1444). Murad Han'n, tahti çocuk yaştaki oğluna bırakması üzerine Avrupalılar, Osmanlı topraklarina hücum eder. Sultan Mehmed, bir mektupla durumu babasIna bildirir ve onu ordunun başına geçmesi için davet eder. Fakat babası ilk başta bu davete icabet etmez. İkinci Mehmed, babasına kat'i ifadeli, keskin zekâ ve feraset dolu bir mektup daha gönderir. Mektubunda: "Eğer padişah iseniz, din ve devletin hizmete muhtaç olduğu böyle bir zamanda feragat etmeniz, padişahlik vazifesine aykırdıur. Eğer padişah ben isem, iște size emrediyorum, silâh başına geçiniz. Itaat lüzumunu size ihtar ediyorum." der.
264 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Yapacağına bir defa inanıp inanılmaz işler başaranların hikayesi
Osmanlı'yı hakkı ile anlayabilmek için o muhteşem medeniyetin öznesi yani faili olan şahsiyetleri daha yakından tanımak gerek, zira fail bilinmeden ne mef'ul ne de fiil gerçek manasıyla anlaşılabilir. Bu yüzden geçmişi anlamak bugünü açıklamak ve geleceğe ışık tutmak için öğrenilen tarih ilminde şahısların ve toplulukların özel bir yeri
Osmanlı Dâhileri
Osmanlı DâhileriOsman Doğan · Çamlıca Basım Yayın · 032 okunma
Koca Yusuf'un Vefatı
Atlas Okyanusu'nun Derinliklerinde Amerika'da kaldığı müddetçe karşısına çıkacak güçlü bir rakip bulamayan Koca Yusuf, vatan hasretine dayanamayıp köyüne dönmek ister. New York'tan Fransız bandıralı "La Bourgogne" transatlantiği ile yola çıkar. Yolculuk devam eder- ken 4 Temmuz 1898'de bindiği gemi, Cromartyshire şilebiyle çarpışır. Çarpışmanın tesiriyle gemi su almaya ve batmaya başlar. Geminin batacağını fark eden Koca Yusuf, 2 rekât na- maz kılar. Korkunç kazadan kurtulanların anlattıklarına göre Yusuf Pehlivan, önce kadın, yaşlı ve çocukların sallara binme- sine yardımcı olur.
Dünyanın Sırtını Yere Getiremediği Pehlivan ŞUMNULU KOCA YUSUF Pehlivanların Harman Olduğu Yer: Deliorman Koca Yusuf'un hikâyesi 1857'de, o devirlerde Osmanlı Dev- leti sınırları içinde bulunan Deliorman bölgesindeki (Bulgaris- tan) Şumnu kasabasının Karalar köyünde dünyaya gelmesiyle başlar
Yekpâre nûr olan bu kütübhâne-i nefis Yekpâre servetiydi bu âlemde kendinin (Yahya Kemal Beyatlı)
192 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.