Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osman Nuri Koçtürk

9.3/10
17 Kişi
58
Okunma
31
Beğeni
4.384
Görüntülenme

Osman Nuri Koçtürk Gönderileri

Osman Nuri Koçtürk kitaplarını, Osman Nuri Koçtürk sözleri ve alıntılarını, Osman Nuri Koçtürk yazarlarını, Osman Nuri Koçtürk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bilinçli olmak ve yönetici kadrolara bilinçli kişileri getirerek, demokratik düzen içinde değer taşıyan baskı gruplarını çağımızın sorunları üzerinde aydınlatmak kurtuluşun tek çaresi olacaktır."
Sayfa 17 - Ankara: TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, 2009.Kitabı okudu
"Yiyecek maddesini bir araç gibi kullanarak, Batılı ekonomi düzeni içinde bilinçlenmiş toplumları sömürme Amerika’nın tekeli altında bir metot değildir. Bu usuller daha önceleri İngilizler, Almanlar ve Fransızlar tarafından başta Hindistan olmak üzere birçok toplum üzerinde denenmiş ve başarılı sonuçlar alınmıştır. Bugün Birleşik Amerika’nın metotlarını daha da geliştirdiğini ve dost olarak girdiği ülkelerde yardım misyonları ve uzmanlar yardımı ile sermayeyi ve gıda maddelerini kullanarak amaçlarına kolayca ulaştığını görüyoruz."
Sayfa 16 - Ankara: TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, 2009.Kitabı okudu
Reklam
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kendi halkını beslenemeyen toplumlar, başkalarını beslemeye mahkumdur... 1966 yılında basılmasına rağmen ülkemizin tarım sektörü üzerinde küresel güçlerin oynadığı oyunların değişmediğinin metinleşmiş abidesi. Kendine kendine yeter bir ülke ilken nasıl samanı dahi ithal eder hale geldiğimizin tarihi... Koronavirüs karantinası nedeniyle dünyanın kan dolaşımının durduğu şu günlerde umarım kendi kendine yetebilen bir ülke olmanın ne kadar kıymetli olduğunu anlar, bu zamana kadar hor kullandığımız verimli toprakların, ihmal ettiğimiz tarım ve hayvancılık politikalarının ülkemizin kalkınamamasındaki birinci neden olduğun farkına varır ve hatalarımızdan ders çıkartırız. Meslektaşımın kalemine sağlık, keyifli okumalar dilerim.
Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda Emperyalizmi
Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda EmperyalizmiOsman Nuri Koçtürk · Alaca Yayınları · 201952 okunma
Geri kalmış bir toplum olan Türkiye’mizde bütün bu operasyonlar yakın geçmişte uygulanmış ve yerel kaynaklar kurutulurken Türkiye’nin hiç muhtaç olmadığı bazı ürünleri Türkiye’ye satmak mümkün olmuştur. Bilindiği gibi on yıl önce diğer ülkelere buğday ihraç eden Türkiye’miz bugün dünyanın en çok buğday ithal eden ülkelerinden biri haline gelmiş
Et, süt, yumurta ve balık gibi hayvansal yiyeceklerin beslenmedeki avantajlı yerini bilen ileri ülkeler, ürettikleri tahılların büyük bir kısmını hayvanlarına yem olarak yedirmekte ve küçük kayıplarla ere, süte, yumurtaya çevirmektedirler. Yem olarak da kullanmadıkları veya teknik güçlükler dolayısıyla yem olarak kullanılamayan üretim fazlalarının
Olup bitenler ve özellikle son yıllarda Türkiye’mizde su yüzüne çıkan olaylar, kalkınma azminde olan ülkelerin dış kaynaklardan çok kendi güçlerine ve kendi kaynaklarına dayalı bir çaba göstermeleri gerektiğini gösteriyor. Bunu yapabilmek için de kendi gerçeklerimiz kadar şartları bize benzeyen ülkelerin sorunlarını tanımamız, çağımızın değer ölçüleriyle ileri ülkelerin kendi çıkarlarını sağlama aracıyla geri kalmış toplumlar üzerinde uyguladıkları çeşitli ekonomik ve sosyal operasyonları öğrenmemiz gerekiyor. Özellikle demokratik bir düzene göre yönetilen geri kalmış ülkelerde bu bilginin bir grup insana değil, kamuoyuna mal edilmesine ve bütün vatandaşlar tarafından bilinmesine ihtiyaç vardır.
Reklam
Türk toplumunun özlemi içinde bulunduğu kalkınma hızına kavuşması ve planın aksamadan uygulanması öncelikle beslenme şartlarının düzeltilmesine bağlı bulunuyor. Bu yapılmayacak olursa ve insan gücü ile sağlığının kaynağını oluşturan besin ve beslenme işleri arka plana itilecek olursa vatandaşlar, arzu etseler de kalkınmamız mümkün değildir. Aç karnına işe giden insan, deposunda benzin olmadan sefere hazırlanan bir otomobile çok benzer. Kaldı ki insanın gereği gibi doyurulması ve bunun geri kalmış bir ülkede bütün toplumu kapsayacak biçimde uygulanması, otomobilin deposuna benzin doldurmaktan çok daha karışık ve üretim, tüketim, ithal ve ihraç konularında hassas ve bilinçli davranmamızı gerektiren bir iştir. Bu hizmetler bu biçimlere göre yönetilmeyecek olursa imkanlar içinde yüzen geniş topraklar üzerinde başkalarının yardımına muhtaç aç insanlar topluluğu halinde mutsuz bir ömür sürmeye mecbur kalacağız.
1960 larda durum...
İşçilerini iyi besleyemeyen, makinelerini harekete geçirecek petrolü kendi ülkesinde üretemeyen ve yüksek fiyatlarla dışarıdan ithal durumunda bulunan bir toplumun dokuma sanayisinde bir artış sağlaması ve parçaları dışarıdan gelen traktörleri monte ederek daha çok sayıda traktörü işe sevk etmesi gerçek bir başarı ve sevinilecek bir olay olarak kabul edilemez.
Geri kalmış toplumlar, bir yardım görme ve yardım alma yarışına girip caddelerini asfaltlamaya, sulama, tarım, endüstri planları hazırlayarak bunu finanse edenelerin uzmanlarıyla ayaklarına kadar geldikleri günlerin mutluluğunu safça paylaşmaya, turistik otellerde yabancılarla kadeh tokuşturup antlaşmalar imzalamaya başladıkları zaman olup biteceklerin hiç farkında değildiler. Bu gün ise ne taraftan gelirse gelsin yardımların ve yabancı uzmanların arkasında bir şeylerin gizli olduğunu sezinlemeye başlamış ve bunun tartışmalarını yapmaya başlamış bulunuyorlar.
399 öğeden 261 ile 270 arasındakiler gösteriliyor.