Hakkında
1976 yılında Erzurum'da doğdu. 1998 yılında Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden mezun oldu. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde yüksek lisansını tamamladı. (2001) MEB bursu ile sahasıyla ilgili araştırmalarda bulunmak üzere yılında Mısır'da bulundu (2004). Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tasavvuf Anabilim Dalı'nda “Mevlânâ'da Benlik Dönüşümü: Sülûk” adlı Doktora tezini hazırladı (2007). 2011 yılında doçent olan Küçük halen Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesindeki görevini sürdürmektedir. KÜÇÜK, evli ve iki çocuk babasıdır.
Unvan:
Türk Yazar
Doğum:
Erzurum, 1976
Okurlar
15 okur beğendi.
147 okur okudu.
13 okur okuyor.
122 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Çevirdiği Kitaplar
Sözler ve Alıntılar
Mevlâna, tevhîd anlayışının bir uzantısı olarak kâinatta her şeyde bir birlik ve vahdet görmektedir. Eseri Mesneviye birlik dükkanı diyen Mevlâna'nın vahdeti, yukarıda da geçtiği gibi algısal bir birlik halidir. Diğer varlıkların mevcudiyetini ve gerçekliğini yok saymaz. Ancak işin formülünü bilenler için, bu varlık manzumesinin bir açılım olduğunu, esasın bir ve birlik olduğunu her vesile ile dile getirmektedir.
Sayfa 48 - rumi
Benim Allah'la öyle bir zamanım olur ki; o an içinde bana ne bir melek-i mukarreb ne de nebiyy-i mürsel ulaşabilir.
Sayfa 168 - rumi
Insanın, başkalarını ötekileştiren bir anlayışla kınayıp eleştirmesi, o kişinin bilinçaltında o şeyi yapmama hususunda bir yönüyle kendinden emin olduğunu, dışarıya gösterme gayretini barındırmaktadır. Hâlbuki imtihân sürecinde olan hiç kimse, kendinden emin olmamalıdır. Ayrıca emin olduğu yerden gelen beklenmedik hamlelerin, kendisi için daha yıkıcı olacağını sâlik bilmelidir. Bir hata veya kötülük yapanların, o kötülüğü işlemelerinde karşı karşıya kaldıkları hatalarını doğuran arka plan bilinmediğinden; sâlikin, sadece gördüğü ve bildiği yüzeysel boyutuyla olayı eleştirmesi dogru değildir.
Aynı şartlarla kendisinin yüzleşmesi durumunda, nasıl bir tepki göstereceğini kendisinin de bilmemesi yanında, yaptığı bu eleştirinin kendi hayatına yönelik pratik bir faydası da bulunmamaktadır. Çünkü kendindeki tepkiyi doğuracak etki, henüz vuku bulmamıştır. O kişi, kendinde de var olan ancak henüz ortaya çıkmasını gerektirecek zemini bulamadığı için, meydana çıkmamış şeyden habersiz başkasını kınamaktadır.
Sayfa 130Kitabı okudu
Bir kimse, başka biri hakkında iyi şeyler söyler ve düşünürse, o hayır ve iyilik esasen kendisinindir.
Namazdan maksat, insanda namaz sayesinde ortaya çıkacak Allah'ı hatırlama halidir.
Sayfa 165 - rumi
İletiler
Yorumlar ve İncelemeler
