En Beğenilen Pierre Lemieux kitaplarını, en beğenilen Pierre Lemieux sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Pierre Lemieux yazarlarını, en beğenilen Pierre Lemieux yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Devlet parasının geçerliliğini kabul etmeyi zorunlu kılan zorla sürüm kurallarının ortadan kaldırıldığını ve Devletin garanti-mevzuat bankalarının serbest bırakıldıklarını varsayalım. Böylesi bir serbestliğin ardından piyasada yeni bir talep belirir. Bu talebe yanıt olarak, bankalar kendi paralarını (banknotlar ve mevduatlar), her biri kendine özel ticari markanın altında piyasaya çıkarır. Kambiyo (değeri) ya da değişik paraların birbirleriyle bağlantılı değerleri piyasa üzerinde görülür. Tüketicilerin gözünde değeri düşen bir değişim ortalaması yararlılığını kaybettiği için, parayı her çıkaran parasının alım gücünün sabit kalmasına özen gösterir. Parayı her çıkaran, parasının tek sorumlusu olduğu andan itibaren, hizmeti talebe uyar hale getirerek, piyasa üzerinde paranın değerini denetlemek teknik olarak olanaklı hale gelir. Parasının değerinin kaybolduğunu görmek istemeyen bir banka, para stokunu "open market" işlemleri yoluyla başarılı bir şekilde denetlemek zorundadır. Kötü paranın iyi parayı yok ettiği görüşünü dile getiren Gresham kanunu, para eşitliğinin Devlet tarafından saptandığı durumlarda önem taşır. İnsanlar en iyiyi biriktirmek amacıyla, Devlet tarafından fazla değer biçilen paranın işlemleri içerisinde kendilerince bir düzen oluştururlar. Tüketiciler iyi paraları kendi gerçek değerleri doğrultusunda kullanmada özgür olsalardı, kötü paralar yok olacak ve kullanımları bitecekti.
"bireyin malları ve kendi kişiliği üzerindeki egemenliği, sahip olduğu mülkiyeti kullanma özgürlüğü ile bir anlam kazanır. yine aynı egemenlik, mülkiyetini ve özgürlüğünü kendisi ya da başkaları tarafından garanti altına alabilme hakkını içermektedir. bir birey ya da bireyler topluluğu, herhangi bir ihtiyacın tatminini sağlamak amacıyla oluşturulan bir kurumun temellendirilmesi için egemenliğine başvurduğu takdirde, ürünlerinin ve hizmetlerinin bedelini kendi isteği doğrultusunda saptamak gibi, bu kurumu, kişisel çıkarının dürtüleri doğrultusunda işletme ve yönlendirme hakkına sahiptir. bu üreticinin bağımsız hakkıdır. fakat bununla birlikte, bu hak doğal olarak başkalarının hakları tarafından sınırlanır."
benjamin tucker anarşistleri şöyle tanımlar: "anarşistler cesur jefferson’cu demokratlardır. en az hâkim olanın, en iyi yönetim olduğuna ve en az hâkim olan bir yönetimin var olmadığına inanırlar.”
Liberal ekonomistler gibi anarko-kapitalistler de, çevre kirliliğinin, özel mülkiyet kuramının uygulamaya geçirilmemesinden dolayı ortaya çıkan problemlerin kanıtı olduğunu savunmuşlardır. Çevre kirliliği, başka birinin mülkiyetine onun onayı olmaksızın, gürültü yaparak, havayı kirleterek ya da çöp atarak zarar verme sonucu ortaya çıkan rahatsız edici bir görüntüdür. Dolayısıyla, çevre kirliliği, mülkiyete yönelik bir saldırı hatta bir cinayettir. Bununla birlikte, herhangi bir mülk sahibinin, mülkiyetine yönelik böylesi bir saldırıyı engellemeye her zaman için hakkı vardır.
Nehirlerin kirlenmesi, nehirler üzerinde alınacak mülkiyet haklarının olmayışından kaynaklanır ve aynı hakların bireylere sağlanması ile birlikte çözüme kavuşur. Bir nehrin sahibi bizzat kendisi onaylamadıkça, mülkiyetinin değerinin, kirletenler tarafından düşürülmesini kesinlikle kabul etmeyecektir.
Nehir kıyısında oturan bireyler, nehir içinde kendi mülkiyetlerinin sınırladığı bölgelere sahip olabilselerdi, çöp ve atıkların kendi bölgelerine gelmemesi için mücadele edecek ve ortaklaşa bir karara vardıktan sonra da kirleten bireylere yönelik yasal kovuşturma açabileceklerdi Sonuç olarak, çevre kirliliğini önlemek için, nehir kıyısında oturan insanlardan herhangi birinin, para karşılığında nehrin kirletilmesine olanak verilmesini içeren teklifleri reddetmesi yeterlidir.