Hakkında
1890'da Şam'da doğmuştur. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra, aynı zamanda Galatasaray Lisesi'nden mezun olduğu yıl olan 1909 yılından itibaren Alemdar gazetesini yayınlamaya başlamıştır. Mahmut Şevket Paşa suikastinden sonra İttihat ve Terakki'ye karşı artan muhalefetinden dolayı 1914-1918 yılları arasında Sinop, Çorum veKonya'da sürgün hayatı yaşamıştır.
I. Dünya Savaşı sonrasında yeniden yayınlamaya başladığı Alemdar gazetesinde İngiliz Muhipleri Cemiyeti lehinde yazılar yazmış, İngiltere ile yakınlaşmayı savunmuş, bu arada Milli Mücadele'ye karşı çıkmıştır.
Cumhuriyet'in ilanı ile Yüzellilikler listesine dahil edilmiş ve 1924'de yurtdışına sürgüne gönderilmiştir. 1938'de Yüzellilikler'in affedilmesi üzerine Türkiye'ye dönüşündeYeni Sabah ve (1953 sonrasında) Milliyet gazetelerinde yazılar yazmıştır. 4 Kasım 1968'de ölmüş ve vasiyeti üzerine Konya'da Mevlana Türbesi'nin karşısındaki Üçler Mezarlığı'na gömülmüştür.
Romanlar
Köle (1945)
Dağlar Kralı: Balçıklı Edhem (1955)
Eski İstanbul Yosmaları/Mermer Köşkün Sahibi (1959)
Bir Başka Âlem (1964)
İncelemeler
Rıza Tevfik: Şiirleri ve Mektupları (1943)
Anılar
Enkaz Arasında (1945)
Eski İstanbul Kabadayıları/Sayılı Fırtınalar (1958)
Konuşan Kalemler (1968)
Sürgün Hatıraları/Menfâlar Menfiler (haz. Hüsnü Kılıç, 1994)
Bu Gözler Neler Gördü (2002)
Gezi yazıları[değiştir | kaynağı değiştir]
İhtişam Diyarı Hindistan (1962)
Tam adı:
Refi Cevat Ulunay, Refii Cevad Ulunay
Unvan:
Gazeteci, Yazar
Doğum:
Şam, Suriye, 1890
Ölüm:
4 Kasım 1968
Okurlar
24 okur beğendi.
120 okur okudu.
6 okur okuyor.
116 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Çevirdiği Kitaplar
Sözler ve Alıntılar
Memleketin ceza tarihinde ayrı bir ehemmiyeti haiz olan Sinop zindanı, kalebentlerin ilk merhalesi idi. Burada sukunet bulmayanlar Bodrum Kalesi'ne, orada da azgınlığa devam edenler Payas'a sevk edilirdi. Yazın camilerin kurşunlarını eriten sıcak, mükemmel bir terbiyeci rolünü oynuyor, buna mukavemet eden en sert karakterlileri bile balmumuna çeviriyordu.
Sayfa 227 - AlfaKitabı okudu
İnzibat bizde sıfırdır, belki sıfırdan da aşağıdır. Elimizde bulunan bir mevkufun hayatını dahi muhafaza edemiyoruz.
Sayfa 223 - AlfaKitabı okudu
ki insan ve erkek denilen mahluk bir aşk fırtınasına tutulursa çeşitli rüzgarların önünde savrulan bir çöpten başka bir şey değildir.
Sayfa 116 - AlfaKitabı okudu
Kabadayılar gitti, Babalar çıktı! Devir devran değişti vesselam!
Hakiki Kabadayı kendisinden bahsettirecek herhangi bir vaka ile övünmeyi ayıp sayar, görenler söylerler. Şayet biri sorarsa: Evet öyle bir şey olmuştu der geçer.
Sayfa 171 - Bolayır YayınlarıKitabı okudu
Sultan İkinci Abdülhamid'in 33 sene süren saltanatı bir "idâre-i maslahat" siyâsetiydi. Aleyhte neticelenebilecek mes'eleleri pamuk ipliğine bağlardı.
Sayfa 21 - İstanbul: Sebil Yayınevi, 2004Kitabı okudu
İletiler
Sözlük
Eski İstanbul Kabadayıları
* ÇALAKALEM: birl. zf. (< çal-a kalem) Gelişigüzel, düşünmeden ve çabucak (yazmak)
*MÂLÛMAT: i. (Ar. ma‘lūm ve çoğul eki -āt ile ma‘lūmāt)
1. Herkesçe bilinen, mâlûm şeyler
2. Bilgi
● Mâlûmat-dar: birl. sıf. (Fars. dār “sâhip olan” ile) Bilgi ve mâlûmat sâhibi olan.
*ÜLFET: i.
Yorumlar ve İncelemeler
