Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Robert E. Park

Robert E. ParkYabancı yazarı
Yazar
8.1/10
30 Kişi
129
Okunma
7
Beğeni
2.139
Görüntülenme

Robert E. Park Sözleri ve Alıntıları

Robert E. Park sözleri ve alıntılarını, Robert E. Park kitap alıntılarını, Robert E. Park en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Döneceği ev hiçbir şekilde onun ayrıldığı ya da yokluğu sırasında hatırladığı ve hasretini çektiği ev değildir. Aynı sebepten ötürü, eve dönen, evden ayrılanla aynı kişi değildir. Eve dönen, ne kendisi için ne de onun dönmesini bekleyenler için aynı kişidir.
İnsanların oluşturduğu kurumlar ve insan doğasının kendisi, insanların belli mekânsal ilişkilerine uyum sağlamıştır. Mekânsal ilişkiler değişince toplumsal ilişkilerin fiziki temeli de değişir ve buna bağlı olarak sosyal ve siyasi sorunlar ortaya çıkar.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Tarih de sosyoloji de bir insanın, insan olarak hayatıyla ilgilenir. Bununla birlikte, tarih, somut olayları bulundukları zaman ve mekanda oldukları gibi yeniden üretmeyi ve yorumlamayı hedefler. Sosyoloji ise zaman ve mekandan bağımsız olarak insan doğası ve topluma dair doğal yasalar ve genellemelere ulaşmayı amaçlamaktadır. Bir başka deyişle tarih gerçekte neyin olduğunu ve nasıl gerçekleştiğini öğrenmeye çalışır. Sosyoloji ise diğer örnek­lerin incelenmesiyle birlikte etkili olan sürecin doğasını açıklamaya çalışır.
Sayfa 21
Taklit sosyal bir süreçtir
Ne riayet ettiğiniz askeri veya sivil zorunluluklar, ne de işinizde gerçekleştirdiğiniz eylemler, size öğretilmemiş veya başka bir yaşayan örnekten kopyalanmamış değildir. Eğer bir ressamsanız yaptığınız fırça darbeleri veya bir şairseniz yazdığınız dizelerin hiçbiri takip ettiğiniz ekolün geleneklerine uyumsuz değildir ve sizin orijinalliğiniz bile bir araya gelmiş basmakalıplardan meydana gelmiştir ve kendi de basmakalıp olmayı beklemektedir.
Sayfa 35 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Ani gelişen göçler, toplulukta, alışılmışın dışında bir nüfus büyümesini beraberinde getirir. Böyle nüfus göçleri; topluluğun periyodik gelişiminin , doğal zirvesinin ötesinde yayılmasına sebep olabilir ve beraberinde kriz, ani kötüleşme, düzensizlik hatta panik getirebilir.
Sayfa 115Kitabı okudu
İnsanlar hemfikir doğmazlar, taklit yoluyla bu hale gelirler.
Sayfa 51
Reklam
Tanrı beni kendi evimde neden bir parya ve bir yabancı olarak yarattı?
Sevilen kişinin tüm deneyimi, mimikleri, yürüme ve konuşma şekli, şeyleri dinleme ve yapma şekli artık yoktur; geriye kalansa anılar, bir fotoğraf ve el yazısı bazı satırlardır. Ayrı düşmüş kişilerin bu durumu, belli bir dereceye kadar, ölenin arkasından yas tutan kişilerin durumudur: "gitmek, biraz da ölmektir."
simüle dünya
''Bir tecrübeyi formüle etmek'' Dewey'in deyimiyle ''onun dışına çıkmayı, bir başkasının göreceği gibi görmeyi, bu tecrübeyi ona anlayabileceği şekilde aktarmak için onun hayatının hangi noktalarına temas ettiğini düşündürmeyi gerektirir''. Bir tecrübeyi aktarmak için böyle bilinçli bir çaba sarf etmenin sonucu da o tecrübeyi dönüştürmektir. Tecrübe bir kere karşıya aktarıldıktan sonra iletişimi kuran iki taraf için de aynı değildir.
Sayfa 59 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Öte yandan panik anındaki insan, aynı kitlesel heyecanı duysa da birlikte değil bireysel olarak harekete eder, her bir birey kendini kurtarmak için bir arayış halindedir. Panik halindeki insanların benzer amaçları vardır ama ortak bir amacı yoktur. Eğer ''örgütlü kitle'', ''psikolojik kitle'' ''mevcut'' bir toplumsa, panik ve izdiham ''çözünme'' halindeki toplumdur.
Sayfa 52 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
En az bilgi sahibi olan okuyucuya gazetelerini okutabilmek ve en kıt zekâyı bile sarsacak günlük haber malzemesi bulmak, yayıncıların yaptığı en büyük keşiftir. Yüksek kültürlü ile düşük kültürlü arasında buldukları fark, derin görünmekle beraber aslında bir lügat farklılığıdır. Kısaca ifade etmek gerekirse: Basın, kendisini sıradan insana dahi anlaşılabilir gösterirken; entelektüel tarafından anlaşılması daha kolay olacaktır. Bu olgu, bugünün gazeteleri büyük ölçüde etkilemiştir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Bir insana, bir yere veya herhangi bir nesneye karşı bir duygu besleyebiliriz. Bu duygu; hazzetmemeye de sahiplenmeye de dayanabilir. Fakat bir duygu beslemek ya da bir duygunun hakimiyeti altına girmek doğrudan rasyonel bir şekilde hareket edemediğimiz anlamına gelir. Demektir ki, beslediğimiz duygunun nesnesi, özel bir şekilde devralınmış veya edinilmiş tabiata karşılık gelir. Böyle bir tabiat, annenin çocuğuna olan içgüdüsel tavrında veya çocuğunun boş beşiğine karşı beslediği histe olduğu gibi, edinilmiş bir tabiattır
Doğa yasası öngörmeyi amaçlıyorsa bize ne yapabilece­ğimizi söyler. Diğer taraftan, ahlak yasaları bize ne yapabileceğimizi değil ne yapmamız gerektiğini söyler. Son ola­rak medeni veya kurumsal kanunlar ne yapabileceğimizi veya ne yapmamız gerektiğini değil ne yapmak zorunda olduğumuzu söyler.
Sayfa 24
İnsanların doğaları keder ve sevinç bolluk ve yoksunluk bir dizi tutku durum ve ay artı hatta günah ve ıstırapla gelişir.
Sayfa 10 - -Sör Arthur HelpsKitabı okudu
Olan bi­ten her şey kuşkusuz tarih değildir ancak önemli olmuş veya olacak her olay tarihtir.
Sayfa 17
201 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.