Bu kitabı birinci sınıftaki kızıma almıştım . Bu akşam o bana okudu , ben de dinledim . Hem eğlendik , hem sohbet ettik , kızım da ben de çok beğendik ve serinin bütün kitaplarını almaya karar verdik. Görselleri yorumlama konusunda yetkin değilim ama kızım çizimleri eğlenceli buldu .
Başka yayınevlerinde bu kitap var mı bilmiyorum ama biz Doğan Çocuk yayınlarından çıkan çeviriyi okuduk , çocuğun kelime dağarcığını genişletmesi açısından harika bir çeviri bence . Kızım bu kitabı okurken bana pisboğaz ve pinti kelimeleri ile canına tak etmek ve çileden çıkarmak deyimlerini sordu , açıkladım , yeni kelimeler öğrenmesi bir anne olarak beni çok mutlu ediyor .
Kitabın bir yönüne daha değineceğim : Hani bazı çocuk kitapları vardır , yetişkinlere de hitap eder . İşte bu kitap da “ Mükemmel olmaya çalışma “ hastalığına tutulan yetişkinleri bir durup düşündürüyor bence , yani bende o etkiyi yaptı . Mr. Perfect , öyle bir adam ki , aksiliklerin hiç birine canı sıkılmıyor , kendisine kaba davrananlara dahi nezaketiyle karşılık veriyor , sorunları hemen çözüyor çünkü o kusursuz ve bu yüzden sorunları önceden öngörüyor . Olabilir mi böyle bir şey , tabii ki hayır ! Zaten kitap da bunu anlatıyor .
Hiç birimiz kusursuz değiliz , bunu çocuklarımıza küçük yaşta öğreten bir kitabın olması ne hoş :)
